Her kitabın tamamlanıp ortaya çıkmadan önce kısa bir yolculuğu olduğunu düşünüyorum. O her şeyde olduğu gibi onun da küçük bir hikayesi var. yazmaya başlamadan önceki İlkadım duyulan ilk cümle ve son dokunuş
Ortaokulda edebiyata düşkünlüğüm çok sevdiğim sevgili öğretmenim Özcan Kartal sayesinde olmuştu. Okul yarışmalarına kompozisyon yazmanın da bana yardımcı olur ve beni yarışmalara sokardı.
o zamanlar yazmayı seven ben sonra zamanla uzaklaştım daha fazla okur oldum yazmak benim için dünyanın en zor işiydi aslında yıllarca birçok Can "sen yazmazsın" dediğinde onlara cevabın her zaman aynı oldu "Benim kitap yazmam çok zor"
Tek bir konu üstüne odaklanıp saatlerce sabit bir noktada duramam.yazar olmak ayrı bir yetenek ve eğitim derdim bugün hala aynı düşünceyi savunuyorum evet yazar olmak bir başyapıt çıkartmak çok da kolay değil.
Ve ben bu yola yazar olma arzusu ile çıkmadım dilerim Çok ama çok fırın ekmek yer o vasıtası ile erişebilirim asıl niyetin beynimdeki leri ve yaşadığım tüm hayatın tüm detaylarını sizlerle paylaşmak
bu niyet ve çıktığın yolda İlkadım başarılı yayınevlerinden birinde çalışan sevgili Senem sayesinde atıldı o gün içim kıpır kıpır Ne diyeceğimi dahi bilmeden yaptım bu telefon konuşmasını hiç unutmayacağım.
bana kısa da olsa yazmak istediğimi anlatan bir yazı yazmamı ve kendisine göndermemi istedi üstüne ofiste görüşecektik hızlıca 3 sayfalık yazdığım bir yazıyı binlerce kez özür dileyerek attım gerçekten çok kısa iddialı değildim büyük ihtimalle görüşmede duyacaklarım sonucunda.
"Ben bu işlerle uğraşamam" der ve yazmaktan vazgeçerim diye düşünmüştüm odaya girdiğimde gayet ciddi ama samimi yüzü gülmese de enerji enerjisi yüksek niyeti güzel bir can masasında oturuyordu yarım saatlik bir konuşmamız net temiz ve içtendi abartıdan samimiyetsizlikten ve olumsuzluklardan uzaktı çok değil az ve öz konuştu okuduğu 3 sayfa üzerine söylediği her söz yüreğimi açtı
ve yazma isteğimi yükseltti içimde eyvah nasıl gönderirim bu yazıyı dediğim çekinerek attığım o kısa Halit gelsin sevmişti içime dokundu yazdıkların ve farklı bir yaklaşım yaklaşmasın beni hikayenin içine soktu demesi ve gözlerindeki o bakış
hayatımın içindeki bir detayı yakalamış ve samimi bulmuştum o gün o cümleleri etmeyip tam tersine içimde az olsa olan isteğimi kırılsaydı bugün ders kitabı kitap olmayacaktım çok teşekkür ederim sevgili senin umut veren umudu alır hayattan diliyorum bu alışverişin hep devam eder evren'le
sonrasında bir kitap yazıldı ama bir şey vardı içimde henüz olmadı diyen o ses evet bazı yardımlarını aldığım camlar olmuş bu kitapta harika Sen doğuştan yazarsın gibi insanın egosunun tavan eden sözleri söylese de benim içimdeki ses hiç susmadı
duymak istediklerin bunlar değildi bu kadar çabuk olmazdı başarım ilk kez bir kitap yazıyorum birileri beni eleştirme diye düşünsem de kimseyi eleştirmiyorum tamam olmuş bu kitap diyordum Bir gün okuması için yazar olan bir cana gönderdik kitabı
bir işte iki adımın atıldığı o gün çocuklar gibi havayı zıplama neden olan sevgili Eray Aydın'ın gönderdiğim mail geldi tam kırık maddelik bir liste beni yerden yere bulmuştu o gün daha önce edebiyatın içinde olan birçok canın okuyup yapmadı yorumlarla dolu bir sayfa yazı iyi ki varsın güzel insan çok teşekkür ediyorum kitabı ikinci kez oturup yazmama vesile oldun
kitabı tam kafamda tasarladığım gibi yazdım ama hala o sesi duyuyordum ve bunun sebebi onaylama isteğini bir üstat okumalı diye düşündük bircan'ın yardımı ile sevgilim Mario Levi ye ulaştım kısa bir telefon konuşması ve işte üç adım küçük bir kafede bir saatlik kısa bir sohbet