37. Bıktım seninle tartışmaktan.

1.3K 177 150
                                    

Hyunjin, Changbin'e tutunmuş bir şekilde eve doğru ilerlerken büyük olan hâlâ yaşadığı stresten kurtulamıyordu. Felix neredeyse her yarım saatte bir kendisini arayıp ne yaptıklarını sorarken Changbin her seferinde aynı şeyleri açıklamaktan yorulmuştu. Buna rağmen onu endişelendirmemek için de karşı gelmiyordu. Haklıydı belki de. Sonuçta Hyunjin, eski sevgilisiydi.

"Çiçeklerim neredeyse dökülmek üzere." dedi Hyunjin. Bahçenin kenarında aydınlatma sayesinde gördüğü dikili olan çiçeklerinden bahsediyordu. Hayal kırıklığı barındıran gözleri çiçeklerinden Changbin'e döndüğünde büyük olan yine sessiz kaldı. "En son neredeyse açmak üzerelerdi, şimdi ise ölmek üzereler."

"Seneye tekrar açacaklar, üzülme bu yüzden."

Başını salladı Hyunjin. Yürümeye devam etti. Ayağındaki küçük bir sızı yürümesini az da olsa zorlaştırıyordu.

Neyse ki çok fazla zorlanmadan eve girdiklerinde Hyunjin etrafına bakındı. Evet, burası onun eviydi. Hiçbir sıkıntı yoktu hatırlıyordu.

"Her şey hâlâ aynı."

Değildi...

"Hyunjin, yemek yemek ister misin? Ya da istediğin başka bir şey var mı?"

"Sadece uzanmak istiyorum."

Başını salladı büyük olan. Hyunjin'i yatak odasına götürüp yatağa yatmasına yardım etti. Küçüğün bazı hareketleri yaparken acı çektiğini belli eden inlemelerini duyuyordu.

"Başın hâlâ ağrıyor mu?"

"Evet ama en azından sesim düzeldi." dedi Hyunjin. Gülümsedi usulca. Changbin'in eline uzandı ve elini tuttu. "Ama sen beni yeterince özlemiş görünmüyorsun."

"Hayır hayır özledim. Uyanman beni ne kadar mutlu etti bilemezsin sadece bazı şeyler için endişeleniyorum."

"Öyleyse bana anlatabilirsin?"

"Anlatacağım ama şimdi zaten yorgunsun. Başını bir de ben ağrıtmak istemiyorum."

"Peki... Şimdi yanıma yatabilir misin?"

"Bilemedim ki şimdi."

"İyiyim ben, yanıma yatman bana zarar vermez merak etme."

Hissettiği sıkıntıyı belli etmemeye çalışarak yavaş bir şekilde Hyunjin'in yanına uzandı Changbin. Kendisine sarılan kolları ve göğsünün üzerine yerleşen başı hissettiğinde tereddüt etse de sarılmasına karşılık verdi.

Bir süre hiç üzülmemeliydi, stres olmamalıydı, kendisine iyi bakması ve tamamen iyileşmesi için Changbin bunları sağlamak zorundaydı. Evet, her şey yolundaymış gibi davranmaya mecburdu o.

"Böyle uyuyabilir miyiz?"

"Uyuyalım." dedi Changbin. Hyunjin'in başını kaldırdı yüzüne bakması ve hızlı bir şekilde dudaklarına uzanıp öpücük kondurması ile suçluluk duygusu iyice artarken Hyunjin'e de karşı gelemiyordu. Öpme dese nedenini soracak büyük olan da henüz ona bir cevap veremeyecekti.

Yaptığı şey kesinlikle basit değildi. Temizleyemiyordu...

Hyunjin'in başını tekrar göğsüne yerleştirmesi ve kısa sürede uyuyakalması ile bir şekilde cebindeki telefona uzandı. Felix'in kendisine attığı yığınla mesaja bakıp dudaklarını ısırırken aynı zamanda göğsünde yatmaya devam eden adama kısa bir bakış atıp telefonuna döndü.

Felix'in eve gelmesi gerektiği hakkında attığı mesajlara şu şekilde karşılık verdi.

'Bu gece gelemeyeceğim, uyu sen, bekleme beni.'

Küçük Hesaplar | Changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin