suck me like a Candy √

7: park jimin neydi?

"Geleceğinden haberim yoktu."

Jimin eve girerken söylediği cümlenin üzerini olabildiğince kapamak için konu değişikliğine varmak istese de, sevgilisini kendi evinde, üstelik Yoongi ve Jungkook'la birlikte görmesinin verdiği şaşkınlığı henüz üzerinden atabilmiş değildi. Taehyung asla haber vermeden gelmezdi bir kere, bu sebeple hafifçe aralanan dudaklarını kapamadan, üzerindeki yağmurda ıslanmış ceketini, elindeki siyah poşeti masaya bıraktıktan hemen sonra çıkarıp yemek masasına yaslı sandalyelerden birinin üzerine koyarak kendisini izleyen üçlüye doğru yaklaştı.

"Sürpriz yapmak istedim." diye mırıldandı Taehyung gülümsemeye çalışarak, Yoongi ve Jungkook'un varlığı rahat konuşmasını engelliyordu çünkü tanrı aşkına şu an sevgilisinin üzerine atlamış ve sımsıkı sarılıyor halde olmalıydı, koltuğa sığınmış bir yavru kedi gibi bekliyor halde değil.

"Evet, güzel bir sürpriz oldu." diyen Jimin, koyu kahve gözlerini kısarak Yoongi ve Jungkook'a kısa bir baş hareketiyle gitmelerini söylediğinde, yere dökülmüş kanı Taehyung'a çaktırmadan temizleyen Jungkook'la, gözlerini devirerek oturduğu yerden kalkıp masanın üzerine bırakılmış tatlı hediyesini alan Yoongi'nin adımları evin dış kapısına doğruydu.

Ikili peş peşe evden ayrılıp Jimin ve Taehyung'u yalnız bıraktığında, siyah saçlı vampir ilerleyerek hemen sevgilisinin yanına oturmuş ve kendisine uzanan kollara hiç bekletmeden karşılık verip Taehyung'un yanağını öpmüştü. "Haber vermeden gelince kötü bir şey oldu sandım."

"Yok, hayır olmadı." Jimin'e biraz daha sokulduğunda sevgilisinin ıslak kıyafetleri ve soğuk teni, kendi sıcak tenine çarpmıştı. "Üşümüşsün, üstelik kıyafetlerin de ıslanmış, hasta olacaksın."

"Olmam," diyerek gülümsediği sırada Taehyung kendisine daha da sıkı sarılıp sıcaklığını paylaşmaya çalışmıştı. "Bak, sen ısıtıyorsun beni."

Bu sarılmayı daha uzun tutmak istese de, sevgilisinin yüzünü görmek için geri çekilmişti. Jimin'in dudaklarında tatlı bir tebessüm vardı ve her ne kadar lensleri kaymış olsa da bakışlarındaki sıcaklık yerli yerindeydi. Uzanıp soğuk ellerini sarıverdi, "Kan ilaçlarını almıyor musun? Yine buz gibi ellerin."

"Alıyorum almasına da işe yaramıyor olmalılar." Taehyung'un burnunun ucuna dokunduğunda, sevgilisinden tatlı bir kıkırtı kazanmıştı. "Bana annelik taslaman çok tatlı."

Taehyung dudaklarını büzdü. "Sevgilimin sağlığını düşünüyorum ben, annelik de nereden çıktı şimdi?"

"Sadece şaka yapıyorum." güldü. "Söyle bakalım, nereden esti birden bu sürpriz?"

"İçimden geldi." dedi mırıltıyla. Jimin'e biraz daha yanaşıp işaret ve orta parmağını sevgilisinin uyluğunun üzerinde yavaşça hareket ettirdiği sırada, yüzünü de yüzüne yaklaştırmaktan geri kalmıyordu. "Belki biraz konuşuruz dedim," gözleri, Jimin'in dudaklarına kaydı. "Belki biraz öpüşürüz dedim. Öyle işte."

"Hımm," Jimin'in de gözleri sevgilisinin dudaklarına kaydığında, uzanıp öpmek için atıldı fakat onu durduran şey, Taehyung'un kendi dudaklarına baskı yapan işaret parmağıydı. Kaşlarını çatmadan edememişti, neden şimdi öpücüğü engellemişti ki?

"Bir şey soracağım."

"Öpüştükten sonra da sorabilirsin." Jimin tekrar öpmek için uzandığında Taehyung tarafından bir kez daha durdurulmuştu. "Hayır şimdi soracağım, öpüşürsek sormayı unuturum."

İç çekerek Taehyung'un dudaklarından uzaklaştığında, alamadığı öpücük yüzünden suratını asmadan edememişti. "Sor bakalım."

"Şu dava... Bana adamın şikayetini geri çektiğini ve davanın kapandığını söylemiştin... Adamın öldüğünü bilmemene imkan yok Jimin." duraksadı ve derin bir nefes aldı. "Neden bana yalan söyledin?"