412.Ders Lokman Sûresi 20-28

14 3 9
                                    

412. Ders :

21. Cüz, 31. Sûre, 412. Sayfa
Lokman Sûresi
20-28. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

20

أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ
"Görmediniz mi, Allah göklerde ne var ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize verdi."

Göklerdekilerin musahhar kılınması, insanların menfaatlerini netice veren sebepler yapılmaları, yerdekilerin musahhar kılınması ise, yerde olanlardan dolaylı veya doğrudan faydalanma imkânının insanlara verilmesidir.

وَأَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةً
"Gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaydı."

Allah size, göze görülen ve akılla anlaşılan, bildiğiniz ve bilmediğiniz nimetlerini bolca ihsan etti.Nimetin açıklaması ve tafsili, Fatiha sûresinde yapılmıştır.

وَمِنَ النَّاسِ مَن يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُّنِيرٍ
"İnsanlar içinde kimi de var ki, ne bir ilme, ne bir yol göstericiye ve ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadele eder."

İnsanlardan bir kısmı Allahın birliği ve sıfatları hususunda,

1-Delile dayanan bir ilim,

2-Peygambere râci bir hidayet,

3-Allahın indirdiği aydınlatıcı bir Kitaba dayanmadan, sadece taklid ile Allah hakkında mücadele yapar. Ayetin devamı, onların taklid içinde olduklarını anlatır:







21

وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءنَا 

"Ken dilerine, "Allah'ın indirdiğine uyun" denildiği zaman, "Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız" derler."

Ayet, dînin usûlüyle ilgili meselelerde açık bir şekilde taklîdden men etmektedir.[1>

أَوَلَوْ كَانَ الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ إِلَى عَذَابِ السَّعِيرِ
"Ya şeytan, onları cehennem ateşi azabına çağırıyor olsa da mı..?"

Buradaki zamir hem onlara, hem de taklid ettikleri ecdatlarına râci olabilir. Böyle meselelerde taklîdin ve şirkin sonu böyle bir ateştir.

"Ya şeytan..." ifadesinin cevabı hazfedilmiştir. "Yine de onlara mı uyacaklar?" şeklinde takdîr edilebilir.

Ayetteki soru üslûbu, inkâr ve taaccüp içindir.[2>







22

وَمَن يُسْلِمْ وَجْهَهُ إِلَى اللَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى
"Kim muhsin olarak işini O'na havale edip, bütün benliğiyle O'na yönelirse, şüphesiz en sağlam kulpa tutunmuştur."

"Muhsin olarak"Bundan murat, "güzel amel işler olduğu hâlde" manasıdır.

"En sağlam kulp"Bir kimse dağın tepesine çıkmak istediğinde, nasıl ki üstten uzatılan sağlam bir ipe tutunur, öyle çıkar, Onun gibi Allaha taat içinde olup O'na dayanan biri de, o kimse gibi hiç kopmayacak sağlam bir ipe tutunmuş olur.

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin