Pandoranın kutusu açıldı gençler bxb hikayelerimi yayınlamaya karar verdim kimse okumaz diye düşünüyorum ama olsun kehdhdkdkksjjsjs
..............
Ben kendimden çoğu zaman nefret ederdim normal olmadığım için. En çokta beni kardeşi olarak gören Yağız'a aşık olan kalbimden nefret ederdim.
On yedi yaşında olan ben doğduğumdan beri yanımda olan Yağız'a kendimi bildim bileli aşık olduğumu ilk okula giderken anladım. Nasıl anladım dersek Yağız'ın Selin adında bir kızın yanağını öpünce deli gibi kıskanmıştım. Herkesten her şeyden kıskanırdım zaten onu ama belli etmezdim.Yalnıştı çünkü bir erkek bir erkeği kızlardan kıskanmamalıydı. İlk okulda o kızdan nefret ederek geçirdim çünkü Yağız onu öpüyordu ve elini tutuyordu benimle yapmasını istiyordum tüm bunları. Gariplik olduğunu o zaman anladım ve ne yalan söyleyeyim çok korktum. Kimseye söylemedim dünya üzerinde ki tek bozuk insanın ben olduğumu düşündüm.
Başka yakın arkadaşlarım da vardı onlara bu şekilde hissetmiyordum. Yağız her zaman benim için çok farklıydı. Batuhan'ı ya da Yiğit'i hiç kıskanmazdım böyle onlarında öptüğü hoşlandığı çok kız oldu ama umursamadım onlar sadece kardeşim gibi insanlardı.
Batuhan ve Yağız kuzenler yani birini alana biri bedava geliyor. Biz dört arkadaş aynı sokakta doğup büyümüştük bir de orta okulda bizim sokağa taşınıp Batuhan'ı dövünce aramıza katılan Ahsen var.
Hiç birimiz zengin değildik ama maddi durumlarımız iyiydi. Benim babam doktor annem hemşire mesela bizim mahalle sağlık ocağında beraber çalışıyorlar. Yağız'ın annesi Nergis teyze edebiyat öğretmenimiz babası Mehmet amca ise bir bankada çalışıyor. Böyle her birimizin annesinin babasının mesleği olan memur çocukları gibiyiz. Yiğit'in annesi Aylin teyze ev hanımı hepimizi o büyüttü diyebiliriz.Uzun uzun anlattığım kişiler benim kan bağım olmayan kardeşlerimdi kan bağım olan sürekli kavga ettiğim canım kız kardeşim Elisa vardı. O doğduğunda çok sevinmiştim tabi hala çok seviyorum ama uzaktan yani. On yaşında bir insan ne kadar sinir bozucu olursa o kadar sinir bozucuydu onun gibi olan Ahsen'in kız kardeşi Derin vardı. Ikisine bulaşmadan yaşamaya çalışıyordum.
"Annecim bak Derin ile kardeşini sinemaya götür söz bir süre sana dokunmayacağım." dedi annem şu an sağlık ocağında annemle babamın odasındaydık ve beni ikna etmek için ikiside çabalıyordu.
"Oğlum Yağız'ı da çağırırsın hem." dedi babam. Yağız'a aşık olan tek insan ben değildim bu iki küçük hanımın tek kavga sebebi de Yağız'dı. Yani evet okulda ki kızlar yetmiyordu bir de on yaşında iki kız rakibim vardı.
"O da bayılıyordu bunlara." dedim kızlara bakarak onlarda dil çıkardılar.
"Ben arar sorarım Yağız oğluma." dedi annem hayır sen de mi be kadın?
"Hem niye Ahsen götürmüyor?" dedim homurdanarak. Hanımefendi başımıza artist olacaktı.
"Bilmiyor gibi konuşma Batım. Kız okuldan sonra kursa gidiyor sizin gibi boş değil." Canım ailem benden daha çok severdi arkadaşlarımı. Ahsen'in keman kursuna platin saçlı Reha için gittiğini bilseler keşke.
"Tamamdır ben konuştum Yağız geliyor." diyerek telefonu elinde sallayarak odaya geri girdi.
~
"Kanka biz de girelim filme ne yapacağız." dedim Yağız'a bakarak ama bana sadece göz devirmişti. Yani animasyon bir prenses hikayesi film olmasınaydı bu tepkisi.
"Batım ne diyorsun oğlum ya biz mağaza gezelim hem aşağıda oyun bakarız." dediğinde kafa salladım ben sevmezdim ama o deli gibi oyun oynardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Zaman BXB
Kurzgeschichten[TAMAMLANDI] Yarı texting "Yağız valla anlamıyorum ben bunlardan." dedim bıkkınca ama beyimizin tribi geçmemiş omuz silkip ilerlemişti. Batımsu olmam gerekiyordu.Peşinden hızlıca gittim yüzüme en sevimli surat ifademi yerleştirdim. "Yağız'cım haya...