428.Ders Sebe' Sûresi 08-14

9 3 11
                                    

428. Ders :

22. Cüz, 34. Sûre, 428. Sayfa
Sebe' Sûresi
08-14. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ

8

أَفْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا أَم بِهِ جِنَّةٌ
"O, Allah'a karşı bir yalan mı uydurdu, yoksa kendisinde bir delilik mi var?"

Yoksa O'nda bunu kendisine vehmettiren, diline ilka eden bir cünun (delilik) mi var?

بَلِ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ فِي الْعَذَابِ وَالضَّلَالِ الْبَعِيدِ
"Doğrusu ahrete inanmayanlar, azap ve uzak bir dalalet içindedirler."

Ayet, Allah tarafından onların bu iftiralarını reddir. Ayrıca Hz. Peygamberle alakalı "şöyle mi, yoksa böyle mi?" diye iki kötü ihtimal söylemelerine mukabil, kendileri için en çirkin durumu, yani, kurtuluş ümidi olmayacak bir şekilde doğru olandan uzak olmalarını bildirmek ve bunun sonucu olan azabı haber vermektir.

Önce azabın nazara verilmesi, onların bu azaba layık olduklarını daha etkili anlatmak içindir.










9

أَفَلَمْ يَرَوْا إِلَى مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُم مِّنَ السَّمَاء وَالْأَرْضِ
"Gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanları görmediler mi?"

Ayette, Allahın kudretinin kemâline ve akıllarına sığdıramayıp, alay ederek inkâra yeltendikleri yeniden hayat vermesine delâlet eden gözle gördükleri bir durum kendilerine hatırlatılmaktadır.

Mana şöyledir: Kör mü oldular da kendilerini her taraftan kuşatan sema ve arza bakmıyorlar, tefekkür etmiyorlar?! Yaratılma noktasında onlar mı daha kuvvetli yoksa sema mı?

إِن نَّشَأْ نَخْسِفْ بِهِمُ الْأَرْضَ أَوْ نُسْقِطْ عَلَيْهِمْ كِسَفًا مِّنَ السَّمَاء
"Dilersek kendilerini yere geçiriveririz veya gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz."

Biz eğer dilersek, bu kadar apaçık ayetlerle uyarılmalarından sonra yine de yalanladıkları için, onları yerin dibine geçiririz veya gökten üzerlerine bir parça düşürürüz.

إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً لِّكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ
"Şüphesiz bunda Allah'a yönelen her kul için bir ayet vardır."

İşte göklere ve yere bakmak, bu ikisinde ve bunların delâlet ettiği şeylerde tefekkür etmek hususunda Rabbine dönen her kul için bir delâlet vardır. Çünkü, Rabbine dönen kimse, Rabbinin tasarruflarında çokça tefekkürde bulunur.








10

وَلَقَدْ آتَيْنَا دَاوُودَ مِنَّا فَضْلًا
"Andolsun ki, biz Davud'a tarafımızdan bir lütufta bulunduk."

Bu lütuf, Hz. Davudu diğer peygamberlere üstün kılan bir durum olup, birazdan ne olduğu anlatılacaktır.Veya bundan murat, O'nun diğer insanlara üstün kılınmasıdır. Peygamberlik verilmesi, kitap sahibi olması, hükümdarlık ve güzel ses, bunlardan bazılarıdır.

يَا جِبَالُ أَوِّبِي مَعَهُ وَالطَّيْرَ
"Ey dağlar! Kuşlar eşliğinde Onunla beraber tesbih edin."

Ey dağlar! Onunla beraber tesbih edin!

Veya günaha karşı feryad u figanda bulunun.

Dağlara bunun emredilmesi,

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin