Nü Model

29.2K 1.7K 604
                                    

22.10.2020

***

Sabah kalktığımda yanımda Cihangir yoktu. Ne bekliyordun Doruk... Sana sabah öpücüğü verip mi gitseydi. Artık abimde onu öperdi.

Salak düşüncelerden sıyrılıp kalktım ve banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya indim. Biraz geç kaldığım için tek başıma kahvaltı yaptım. Böylesi daha iyiydi Deniz ve arkadaşlarını görmek zorunda kalmamıştım.

Etrafı inceleyerek çayımı içiyordum. Bugün ne yapabilirdim acaba? Seçeneğin az olması beni üzüyordu. Kahvaltım bittiğinde çayımı alıp etrafta dolaştım. Ahır gözüme çarptığında, duvarlarının boyandığını fark ettim. Oraya doğru giderken görüş açıma kahya Samet girdi.

''Günaydın Doruk bey.''

''Günaydın Samet. Ahır mı boyanacak?''

''Evet. Ama biraz acele etmeleri gerekiyor. Bazı atları başka yere almak zorunda kaldık. İyice huysuzlanmadan bitirilmesi gerekiyor. Ben de yardım edeceğim şimdi.'' Aklıma gelen fikirle heyecanla atıldım.

''Ben de yardım edeyim mi?''

''Olmaz Doruk bey siz dinlenin lütfen.''

''Hadi ama Samet çok sıkılıyorum evde. Bugün de yapacak bir şeyler arıyordum. Hem ben güzel sanatlar resim okuyorum. Güzel bir şeyler de çizerim. He ne dersin?'' Beklentiyle yüzüne baktım. O ise rahatsızca etrafına bakınıyordu.

''Doruk bey abiniz...''

''Ya ne diyecek Allah aşkına... Aktivite buldum diye sevinir o merak etme sen. Hem tehlikeli bir şey yok. Ahırın duvarını boyayacağız sonuçta.''

''Peki siz öyle diyorsanız.''

''Yaşa be!'' dedim kocaman gülümseyerek. O da bana gülerek baktı.

''Fazla tulum var onlardan giyinin o zaman. En azından üstünüz boya olmaz.''

''Tamam.'' dedim ve içeriden getirdiği tulumu alıp boş bir yerde giyindim. Kıyafetimin üzerine giyinmiştim zaten onun için sorun yoktu.

Hazır olduğumda boyaları ve fırçaları alıp boyamaya başladım. Öncelikle olması gereken bir şekilde boyayıp sonrasında resim çizecektim. Sohbet ederek boyadığımız esnada karşıdan bize doğru gelen Cihangir'i gördüm. Burnundan soluyarak geliyordu.

''Doruk, ne oluyor burada? Neden bu tulumu giyindin?''

''Ahırın duvarlarını boyuyorum.''

''Neden sen?'' dedi aynı zamanda Samet'e bakıyordu neden izin verdin dermişçesine.

''Sıkıldım çünkü. Tüm gün odamda veya havuz başında vakit geçiriyorum. Şimdi bir işe yararım en azından.'' deyip fırçayı daldırdım boyaya. Yan taraftaki adını bilmediğim şeye fazlasını bırakıp boyamaya geri döndüm.

Cihangir'in sesi çıkmıyordu muhtemelen onu takmayarak devam etmem sinirlendirmişti. Aman ne yapayım yani. Eğlendirsin o zaman beni. Sevgiliyiz sözde ama bir araya geldiğimiz yok.

''Üstünü batıracaksın Doruk.'' Hışımla ona dönüp üstümü gösterdim.

''Bunları neden giyindim sence?'' Tuhaf mimiklerle söylediklerim üzerine göz deviren Cihangir'in ardından Samet bana gülerek baktı. Cihangir anında kaşlarını çatıp ona baktı.

''İşine bak Samet!'' Kafasını sallayan Samet duvarı boyamaya devam etti.

''Hadi Cihangir oyalama beni.'' deyip boyama işlemine geri döndüm. Normalde başka işleri olduğunu biliyordum ama beni gözetlemek için ahırın diğer tarafındaki hayvanlara bakıyordu.

KORUMA | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin