3.BÖLÜM: "PARMAK UÇLARIN KAŞINTISI"

3.5K 312 83
                                    

Umarım seveceğiniz bir bölüm olur. Keyifli okumalar dilerim🖤

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

İnstagram:
-cananseckn
-hayaldenportreler
Takibe alabilirsiniz.

Bir çığlık orkestrası var zihnimin camdan duvarlarını çatlatan.

Çatlaklardan gözyaşım sızıyor, yarama damlıyor.

Yaramı yine ban acıtıyorum.

Susmuyorlar çünkü.

Susmuyorlar.

Saçlarım aklım kadar karışmış ve dünden yaptığım makyaj yüzüme akmıştı. Gözaltlarımın siyah bir gölgeyle kaplandığını aynaya bakmadan hissedebiliyordum. Tüm gece gözüme uğramayan uyku sancılarını birer birer bırakmıştı ve sızısı başıma kadar yol alıyordu. Odamın kapısının açıldığını hissettiğimde başımı yastığıma iyice gömdüm ve babamın odadan geri çıkmasını bekledim.

Konuşmak istemiyordum.

Dün okuldan geldikten sonra akşama kadar projeme çalışmış ve ondan sonra uyumaya çalışmıştım ama tek yaptığım tavanı izlemek olmuştu. Belki de tavana bir resim çizmeliydim. Böylece uykusuz gecelerimin bir anlamı olabilirdi.

''Nasıl hala kalkmazsın!'' Aleyna'nın sinirli sesini duymamla suratımı buruşturdum ve yastığı çektim. Yüzüm hala yatakta olduğundan görmemişti. ''Ne var Aleyna?''

''Ne mi var? Bugün okul var canım ama sen unutmuş gibisin. Ayrıca Atilla hocanın asistanısın bilmem hatırladın mı?'' Gözlerim hızla büyürken yataktan fırladım fakat yüzümün o halini unutmuştum ve beni öyle gören Aleyna çığlık attı. ''Senin bu yüzünün hali ne Ermeda? Savaştan mı çıktın!''

Karışık saçlarımı elimle dağıttım. ''Unutmuşum Aleyna. Bir duş alıp geliyorum.''

''Bu yüzü anca bir duş temizler zaten,'' diye arkamdan bağırırken ben lavaboya girmiş ve hızlıca bir duş alıp bornozumla odama geri dönmüştüm. Yatağımın üstünde bağdaş kurmuş bir şekilde oturuyordu. ''Ne oldu sana birden böyle? Bir şey olmuş gibi.'' Omzumu silktim ve dolabıma doğru ilerledim. Gri sürgülü kapağı çektim. ''Bir şey yok.'' Güldü ve ardından ''Hah,'' diye bir ses çıkardı. ''Kesin yoktur.'' Gözlerimi devirdim ve o sıra kıyafetlerimin hepsini çıkarttım. ''Giyineceğim Aleyna.''

''Giyin aman.''

''Çıksan diyorum?''

Gözlerini devirerek odadan çıktığında hızlıca giyindim ve saçlarımı az da olsa kurutarak atkuyruğu yaptım. Makyaj yapmak istemesem de yüzüm gerçekten berbat bir haldeydi o yüzden az bir kapatıcı ile etkiyi azalttım. Çantamı da hazırladığımda tamamen işim bitmişti. Odamdan çıktım ve mutfakta bir şeyler yapan Aleyna ile kaşlarım havaya kalktı. ''Ne yapıyorsun?'' derken tost makinesinden iki tane tost çıkardı. ''Sana ve kendime tost yaptım. Çok acıktım. Sabahın köründen beri çizim yapıyorum. Kahvaltı da yapmamıştım.'' Güldüm ve o da tostları tabaklara koyup dolaptan çıkarttığı portakal suyunu iki bardağa boşaltıp masaya koydu. Hızlıca yedik ve taksi ile hızlıca okula vardık.

''Sen sanki dün dediğime bozuldun?'' Fakülteye giriş yaptığımız sıra sorduğu soruyla kaşlarım çatıldı ve ona döndüm. ''Ne alaka?''

''Yani, Ural'a-'' Sözünü kestim ve dudaklarımı ıslattığımda derin bir nefes aldım. ''Sadece olayı bilip bilmeden böyle konuşmamız beni üzdü. Biz bile bunu diyorsak insanlar kim bilir neler diyordur.''

''Ama Ermeda olan bir şeye yorum yapmadık biz. Ben sana direkt olanı söyledim. Bu çocuk katilmiş. Lisedeyken biri ölmüş ve hapse girmiş. Fazla durmamış ama sonrasını kimse bilmiyor.''

HAYALDEN PORTRELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin