Uyandığımda Emir yoktu, aşağıdan sesler gelince orda olduğunu anladım ve bende sevgilimin yanına gittim. Uyanmamıştı, başının ucuna oturup saçlarıyla oynadım bir süre gülümseyerek gözlerini açtığında belimden tutup tek hamlede üstüme çıktı.
Barış:Günaydın...
Dedi, uykulu sesi çok güzel çıkmıştı.
Selin:Günaydın...
Başını yine boyun girintime gömdüğünde belinde olan ellerimden birini boynuna çıkardım.
Bir süre öyle kaldık bu anı bölense Lalenin odaya dalışıydı.
Lale:Hiii! Ben görmedim, hiçbişey görmedim...
Diye gözlerini kapatarak çıktı.Ben Lalenin arasından gülerken Barışta hala üstümdeyken gülüşümden öptü.
Barış:Bence emir gelmeden kalkalım. Ne kadar izni olsada bu şekilde görünce hiç iyi olucağını sanmıyorum.
Gülerek onu onayladım ve kalktık barış üstüne bir tişört geçirip elini bana uzattı elini tuttuğumda birlikte aşağı indik ve zaten hazır olan sofraya oturduk.
Barış & Selin :Günaydıın.
Emir:Ne günaydını ya saat bir oldu çayı kaç kere ısıttım haberiniz varmı.
Diyerek mutfaktan söylenerek geldiğinde göz devirip yemeye başladım.
Kahvaltımızı yapıp masayı ve mutfağı toparladık.Emirin çekimleri erkene alındığı için bugün dönmemiz gerekiyordu eşyalarımızı toparlayıp çıktık. Bir gün kalmıştık ama burnumuzdan gelmişti açıkçası. Arabaya geçtiğimizde barış kullanıyordu biz laleyle arkaya getik Emir de barışın yanına.
Saat dokuz gibi eve varmıştık.Arabadan indiğimizde barış beni kolunun altına almıştı bir elinde de kendi çantası vardı benimkini Emir almıştı eve gireceğimiz sırada sercanın sesini duyduk . Barış hemen kolunu çekti ama ben elini tuttum, artık bilmesine hiçbir sakınca yoktu bence.
Sercan:Merhaba, iki gündür göremedim sizi biryere mi gittiniz?
Emir:Evet sercancım şimdi de iznin olursa evimize geçmek istiyoruz.
Sercan gözlerini ellerimize dikmişti.
Sercan:Emir bu kadar geniş olduğunu bilmiyordum ya. Valla benim karım el ele başka biriyle duracak üstelik o ortamda ben varken, helal olsun sana ne kadar sakinsin.
Selin:Bence sen de evli olmadığımızı biliyorsun zaten sercan değil mi? O yüzden numaraya gerek yok. Emirle kardeşim barışta sevgilim.
Dedim ellerimizi göstererek. Sercan iyi geceler dileyip gitmişti. Biz de eve girdiğimizde hepsi bana gururla bakıyordu ben de onlara gülümseyip kendimi koltuğa attım. Emir ve barışta koltuklara yatınca Lale kahve yapmak için mutfağa gitti. Elinde tepsi ve içinde kahvelerle gelince hepimiz doğrulup birer kupa aldık. Kahvelerimizi de içtikten sonra saat ona geliyordu. Odalarımıza geçtik hemen kısa bir duş alıp üzerimi giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tek uyumak istemiyordum barışın yanına gitmeye karar verdim. Odaya girdiğimde barış banyodan daha yeni çıkmış olacak, sadece belinde havluyla dolabın başında kıyafet çıkarıyordu. Benim girdiğimi görünce ben ellerimi gözlerime siper edip bakmamaya çalıştım,ama sadece çalıştım çünkü gözlerim beni dinlemiyor araçlardan bakıyordu. Barış yanıma gelince zaten hızlı atan kalbim daha da hızlandı. Ellerimi tutup indirdiğinde sadece gözlerine bakmaya çalışıyordum.
Selin:Eee ben tek uyumak istemedim de. Şeyy.. En iyisi ben çıkıyım sen de giyin sonra gelirim ben.
Tek nefeste söylediğim şeyle cevabını beklemeden çıkıyordum ki ellerimin onda olduğunu fark ettim, bırakmıyordu heyecandan mıdeme ağrılar girmeye başlamışken ellerimi bırakıp belime sardı kollarını.Açıkta kalan karnım ıslak bedenine değince nefes almayı unutmuştum sanki.
Barış:Sevgilim sakin ol. Kıpkırmızı oldun.
Diye gülerek yanağımı acıtmadan ısırıp öpünce ben de gülümsemiştim sonra karnından ittirip geri çekildim ve elimin tersiyle omzuna hafifçe vurup.
Selin:Üstünü giyin.
Diyip yeniden çıkmaya yöneldim yeniden çıkamadım...
Barış:Sen dur burda ben banyoda giyinirim.
Dediği mantıklı gelmişti yatağa girip uzandım ve gözlerimi kapattım barış da gelince arkamdan belime sarıldı ve başını saçlarıma gömdü ben belimde olan kollarına sarıldım. Ve huzurla uykuya daldım.
Biraz kısa bir bölüm oldu, kusura bakmayın. Öncelikle birkaç şey söylemek istiyorum: Barışın verdiği röportajın gerçek olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Kurgu olduğu ortada. Onları anlayışla karşılıyorum çünkü yaşadıkları şeyler çok ağır. Konu nisanın namusundan barışın ailesine kadar geldi ve normal olarak rahatsız oldular. Hemen bu olaydan sonra fandomu bırakanlar var buyurun giden gitsin kalan sağlar bizimdir. Eğer bu röportaj doğruysa, ki değil bence, ben friendship olarak devam edicem. Hikayeye devam edicem. Dediğim gibi giden gitsin kalan beş on kişi de olsa biz bize yeteriz. Sizi seviyorum nisbarfc... :) :) :) :) :) :) :) |608 kelime |
