4

35 9 3
                                    

"o gece otele gidip güzelce uykumu aldım. sabah uyanır uyanmaz ise kendimi yine o sokaklardan birinde buldum. rastgele bir mekan bulup kahvaltı yaptım denize karşı. mutlu, huzurluydum. her şeyden önce tek hayalim gerçekleşmişti, ötesi yoktu. sonra aklıma dün gittiğim sahil geldi. kahvaltım bittikten sonra oraya gittim neredeyse koşarak. aynı banka oturdum, aynı önceki gün yaptığım gibi derince bir nefes çektim içime."

"fransa nasıl kokuyordu bay min? ne gibiydi? çok merak ediyorum."

"tanımlayacak gücü kendimde bulamıyorum. umarım bir gün sen de gidersin küçük."

"ah, birlikte gideriz! değil mi?"

elleri titriyordu yoongi'nin, irisleri bir türlü küçüğün gözlerine değmiyordu.

"belki."

sonra derin bir nefes aldı, bir an fransa'da hissetti kendini ama toparlandı hemen. bunu bir daha yapmayacaktı.

"sonra küçük bir deja vu yaşadığımı sandım, yanımda bir varmış gibi hissettim. gözlerimi açıp yanıma baktığımda onu gördüm. elinde iki dondurma vardı dünkü gibi, gülümsüyordu. 'günaydın.' dedim. karşılık vermek yerine dondurmalardan birini uzattı bana. itiraz etmeyip aldım hemen."

"dondurma seviyor musunuz?" diye lafını böldü küçük.

"ah, sanırım artık sevmiyorum."

"neden ki?"

sustu yoongi, şimdiden boğazı dikenli tellere ev sahipliği yapmaya başlamıştı bile.

"her neyse... e hadi bay min devam edin o halde."

derin bir nefes alıp devam etti yoongi.

"birlikte dondurma yedik, konuşmadık hiç. dondurmasını bitirir bitirmez bana baktı. 'bayım, adınızı öğrenebilir miyim?' diye sordu. benim dondurmam da bitince gülümsedim ona dönüp. 'min yoongi.' dedim elimi uzatarak, elimi sıkıp gülümsedi. bu mutluluğunun sebebi adımı öğrenmiş olmasıydı küçük, bunu fark ettiğim an en güzel gülümsememi sundum ben de ona. sonra ben de onun adını sordum."

durdu yoongi. bunu nasıl yapacaktı?

"adı neymiş bay min?"

yıllar sonra o ismin dudakları arasından çıkmasına izin verdi. min yoongi, bu küçük çocuk için bazı fedakarlıklar yapmakta olduğunu fark etti.

"park jimin."

gözleri ışıldadı küçüğün.

"çok güzelmiş, park jimin."

"çok güzeldi."

yıl 1982 - fransa'da güzel bir adam tanıdım, - yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin