sıradan olmayan rutin hayatım bir şekilde devam ediyordu. evden Zackin suratı asık bir şekilde gitmesini izleyerek ayrılıyor, akşam ise tekila şişelerini devirmesini izliyordum. Artık daima benim yanımda olan Zack gitmişti yerine kendi kederi içinde boğulmuş bambaşka birisi gelmişti.Gidip her şeyi Lexe anlatmış,ve bir daha evine geri dönmemişti.Lex ile konuşmaya çalışmıştım fakat o da kardeşi gibi kendine buzdan bir duvar örmüştü.Kafamı sallayarak düşüncelerimden uzaklaşıp, önümde duran çizime odaklandım.Tasarladığım ev sonunda yapım aşamasına girmişti Zack ile bunu kutlamak, hayatımızın bir şekilde devam edeceğine inanmak istiyordum.Aradım,aradım ve yine aradım...tekrar ve tekrar ekrandaki "meşgul" yazısını gördüm.Benim hayatım çok mu tıkırında gidiyordu belki de artık benim sorunlarımı dinlemek istemiyordu. Evden çıkıp otoparka gidip arabamı aldım.Arabaya tam binecekken telefoum çaldı. Arayan Joshtı. "mimar hanım,nasılsınız?" gülümsedim.Eskiden bana hep Zack böyle hitab ederdi artık bunun yerini "sen" almıştı. "çok iyiyim." sesim kısılmış,kelimeleri telaffuz edemeyek bir hale gelmiştim." sesin pek de çok iyi gibi gelmiyor." Josh ile bu yüzden arkadaştım.Size kendi dertlerini anlatmaz.Sadece sizi güldürür ve dinlerdi. "ben iyiyim,gerçekten"sesimin bu sefer daha iyi çıkmasını umdum." değilsin,bekle nerdesin şimdi?" otoparka bakıp, düşündüm nereye gidiyordum ki ustumedekilere baktım pijamalarım! " evdeyim." kapı çaldığında üzerimi daha yeni giyinmiştim.Josh eskimiş kotu ve kareli gömleğiyle her zamanki Joshtı.Gelip, tek bir kelime bile etmeden bana sarıldı.Kolladarın ağlamaya başladım.Hıçkırıklarım büyüyor, dev bir gelgite dönüşüyordu.Bana bir zamanlar Zackin yaptığı gibi sarıldı."onu özlüyorum..." özlemekten kastım neydi?...annemi,babamı...Zacki... bana daha sıkı sarılarak " biliyorum" dedi.sanki kimi özlediğimi benden daha iyi biliyordu.Kapının anahtar sesiyle açılmasını duydum.Umursamadım bu kollar beni rahatlatmış,teselli etmişti.Bir hissedemeyeceğim bir teselliydi bu.Kapı sonunda açıldı.Zack...gelip beni omzumdan tutarak kendine çekti. Söylediği tek kelime " şimdi de beni bu serseriyle mi aldatıyorsun"oldu.Josh orada şaşkınlıkla olup bitenleri izlerken Zacke döndüm. " bunun doğru olmadığını sen de biliyorsun" göz yaşlarım akmaya devam ediyordu." neyi biliyorum biliyor musun Alex?... karşımdaki bu adamın kollarında teselli aradığını benim değil de... bu adamın. Kendim daha fazla tutamayarak " teselli...evet bu adamdan arıyorum.Çünkü beni sevdiğini düşündüğüm adam sadece kendini düşünüyor içine düştüğü keder denizinde boğulmakta o kadar kararlı ki!...kafasını kaldırıp onu seven bir kadının varlığını farketmiyor...şimdi lütfen git Zack git ve kederinle yaşamaya devam et!"son sözleri söylediğim anda pişman olmuştum ama artık çok geçti.Kapının sessizce kapandığını duydum.Arkasından koşup,geri dönmesi için yalvarmak istiyordum fakat Josh beni kolumdan tutup "bırak,biraz düşünsün belki değerini anlar".....evet belki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
takıldığımız çakıltaşları
Romanshayat insana çeşitli seçenekler verir. kaybet yada kazan, kendin olanı al yada sonsuza kadar unut... benim seçim şansım ise geçmiş ve gelecekti bugün denilen kavram beni yalnız bırakmıştı.