Bölüm-10:Örülü duvar

1.1K 83 15
                                    

Okunma sayısı olmadığı için yeni bölümleri bir süre atmam sanırım.
İyi okumalarrr gençler (varsan dhdhdhbd)



Yağız'dan;

Dün geceden beri ne yapsam da Batım'ın kalbini onarsam diye düşünüyordum. Gruptan çıkmıştı ve bu büyük bir şeydi bir de çıkmadan önce söyledikleri o kadar haklıydı ki ben ise salak gibi açıklayamadım kendimi daha çok üzdüm.
Gay olmasına imkan vermemiştim çünkü bana söylerdi diye düşündüm ve bu yüzden çok şaşırdım. Nasıl fark etmem diye kendime kızarken salak salak şeyler söyledim. Mert ve Görkem'e saşırmam ise tamamen cesaretlerineydi. Türkiye de bunu yapıyorlarsa gerçekten aşıklardı birbirlerine.
Homofobik misin dediğinde ise o zaman şüphe ettim ve bir şey yazamadım ve batırdım. Onlarla çok takılıyordu evet bu bir şey ifade etmez ama onlara bakışları farklıydı Görkem'e çok çabuk alışmıştı ki Batım bizden başka kimseyle kolay kolay arkadaşlık kurmazdı.
Ben bunları düşünürken dışarıya kendimi çok yalnış göstermiştim.

Her sabah olduğu gibi Batım'ı bekliyordum kapıda ama bugün okula gitmeyecektik. Ona kendimi affettirmek için plan yapmıştım.

"Günaydın Batım." dedim dış kapıyı açar açmaz ve elimdeki çikolatayı ona uzattım.
Şaşırarak bana baktı ve elimdeki en sevdiği çikolatayı görünce küçük bir tebessüm kazandım.

"Günaydın Yağız" elimdekini aldı "teşekkürler" dedi yine ağladığı belli oluyordu  kendime güzelce küfür ettim.

"Bugün okula gitmiyoruz Batım." çikolata paketini açmaya çalışırken anlamayarak bana baktı.

"Neden?"

"Çünkü benim senin kalbinle işim var biraz." dedim ve kalbine dokundum hoşuna gittiği belliydi ama yelkenleri suya indirmemişti en azından iyi bir başlangıç Yağız devam koçum.

"Gerek yok" dedi ve yürümeye başladı ben tekrar önüne geçtim "Bak büyük piçlik yaptım ama valla açıklayacağım." dedim yalvarırcasına.

"Yağız ben sana küsmem biliyorsun değil mi?" dedi gözlerime bakarak evet küsmezdi ama içine atardı.

"Biliyorum küsmedin ama burası kırıldı benim işim orayla." diyerek kalbini işaret ettim.

"Orası zaten" dedi ve ağzı açık kaldı öylece.

"Evet 'orası zaten' ne?" dedim devam etmesi için ama gözlerini kaçırdı ve tekrar yürümeye başladı. Bu sefer önüne geçmedim yanında yürümeye başladım ben de.

" Yağız okula gidelim boşver" dedi neden sesi kötü çıkmıştı birden anlamadım.

"Hayır kahvaltı yapmaya gideceğiz beraber hani sen demiştin ya yeni açılan bir yer var diye"

"Evet sen de Güler'i götürmüştün."

"Tamam başka bir yere gidelim saçma bir fikirdi." dedim batırmamam lazımdı.

"Sadece susman için kabul ediyorum Yağız." dedi bıkkınca.

Anlam vermediğim bir şekilde çok duygusaldı bu aralar bir an sinirlenip bir an ağlayacak gibi oluyordu. Ben ise ne yapacağımı şaşırıyordum hoşuna gider diye kurduğum cümlelere bile sadece tebessüm ediyordu ve sanki sürekli canını acıtıyordum. Ben her zaman en çok Batım'a yakındım o da bana birbirimizi en iyi anlayacak kişilerken şu aralar tıkanmış durumdaydım ve bu bende sinir yapıyordu. Sanki iki günde Görkem benden daha çok onu tanıyor gibi davranıyordu.

Hiç konuşmadan kahvaltı yapcağımız yere geldik yemek Batım için mutlu edici bir şeydi okula daha fazla uyumak için aç gelir ilk teneffüs ise bunu bildiğim için ona sevdiği sütü ve tosttu yaptırırdım. Hep böyleydi onu en iyi ben tanırdım Yağız'ı Yağız yapan buydu ve bunu kaybedersem ne ifade ederdim bilmiyordum.

"Batım bir şeyler oluyor ve ben anlayamıyorum." dedim sessizliği bozarak Batım çatalı bırakıp bir yudum su içti ve gözlerini dikti bana. Gerilmişti her hamlesinden anlıyordum.

"Ne gibi bir şey?"

"Bilmiyorum ve bu beni sinir ediyor Batım. Sanki uzaklaşıyorsun gibi." dedim omuzlarımı düşürerek çaresizce cevapları ondan istiyordum.

"Yağız senden uzaklaşmam mümkün değil ki." dedi gülümseyerek.

"Öyle değil fiziksel olarak değil. Bir şey var Batım hissediyorum. Bazen bana öyle bir bakıyorsun ki gözlerinle konuşuyorsun ama ben anlamıyorum Batım." gergindi neden ve neden kaçıyordu? Gözlerini kaçırıp masadaki şeyleri izliyordu. Yani reçel ne kadar ilgi çekici olabilir ki?

"Yağız yok öyle bir şey ben aynı benim işte." dedi geçiştirerek.

"Neden gerildin o zaman Batım? Bak benim karşındaki hani ilk kelimelerini beraber söylediğin Yağız. Hani on yedi yıldır bir gün yanından ayrılmayan sana kendinden çok değer veren Yağız."  ben konuştukça yüzü asılıyordu benim sesim çaresizce çıkıyorken o daha çok kaçıyordu.

"Yok bir şey Yağız gelme üstüme. Kim olduğunu gayet iyi biliyorum yapma ne olursun" yalvaran gözlerle bakıyordu bana canı mı acıyordu? Masada ki elini tutmak için eline dokunduğum gibi hızla çekti ellerini masanın altına.

"Yapma Yağız. Bakma bana öyle acıyor musun üzülüyor musun bilmiyorum ama yapma. Kahvaltı dedin geldik,affet dedin affettim daha ne istiyorsun" dedi kendisini toparlayıp ciddileşmişti.

"Tamam özür dilerim." dedim geri adım atarak.

"Tamam şimdi kahvaltı yapalım ve okula gidelim." dediğinde kafa salladım.

Ne oluyor neden duvar örüyor aramıza?


Tamam biraz Yağız'ı anlamamız gerekiyordu bence iyi oldu

Hakkı var çocuğun bence ben affettim Batım zaten affedeli çok oldu

Böyle arada Yağız'dan yazarım diyorum hani bu niye böyle yaptı dediğimiz zamanlarda.

Her Zaman BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin