Nisa Selin Elidemir
Eve gelip Lalenin hazırladığı yemekleri yemiştik şimdiyse oturmuş film izliyorduk. Barışın hapşırmasıyla ona döndüm.
Selin:Hasta oluyorsun.
Barış:Hayır güzelim hapşırdım sadece.
Koltukta doğrulup dudaklarımı alnına bastırdım.
Selin:Yanıyorsun seeen.
Dememle bir kere daha hapşırdı.
Üzerine örtmüş olduğu battaniyeyi çektim. Lale de ayaklanmıştı çoktan.Barış:Ya üşüyorum ama ver battaniyeyi.
Selin:Hayır barış, hadi kalk duş al Bi.
Barış:Gerek yok biraz uyuyım geçer.
Lale:Biliyorum ben o geçmeleri barış hadi duşa.
Barış:Çete mi oldunuz benim başıma ya iyiyim diyorum yok birşeyim.
Derken bir yandan da battaniyeye uzamaya çalışıyordu. Battaniyeyi ondan uzaklaştırıp kolundan tuttum.
Selin:Lale sen ıhlamur kaynat ben de barışa duş aldırıcam.
Barış:Sen yaptırcaksan olur.
Diyerek başını boynuma gömdü.
Lale de gülerek başıyla onaylayıp mutfağa geçti.Selin:Hadi sevgilim.
Başını kaldırıp bana baktı kızarmış burnundan öpüp ayağa kaldırdım.
Odaya geçip yatağa oturttum.Tişörtünün eteklerinden tutup çıkarttım.Çıkarınca üşüyüp bana sokuldu.Altındaki eşofmanı da çıkarınca boxerıyla kalmıştı. İkimiz de kıpkırmızı olmuştuk. Kolundan tutarak kalkmasına yardımcı oldum. Odanın içindeki banyoya soktum. Suyu ılıtıp duşakabine girmesini sağladım. Ama barış suyun altında durmuyor sürekli kaçıyordu.Selin:Sevgilim. Yerinde dur.
Barış:Ü-üşüyorum..
Selin:Tamam iki dakika dur suyun altında dur çıkıcaz söz.
Barış daha fazla direnmeden suyun altına yanıma geldi ve başını boynuma gömdü. Ben de ensesindeki saçlarıyla oynayarak sakinleştirmeye çalışıyordum. İki üç dakika daha durduktan sonra havlularımıza sarılıp çıktık. Barışı yatağa oturtup dolaptan ona kıyafet çıkardım ve yanına koydum. Ben de onun yanına geçip dudağına kısa bir öpücük kondurdum.
Selin:Hadi üstünü giyin, sonra da saçlarını kurutalım. Tamam mı
Barış:Hıhı.
Odadan çıktım ve kendi odama geçip ıslak giyisilerimi değiştirdim.
Yeniden barışın odasına geçtim üzerini giyinmiş yorganı üzerine çekmiş yatıyordu. Hemen yanına gidip yorganı açtım.
Selin:Barış. Verdiğim tişörtü niye giymedin.
Barış:Üşüyorum ama. İnceydi o.
Selin:Bu da çok kalın çıkar bakıyım şunu.
Barış istemese de zorla çıkarmıştı daha ince kısa kollu bir tişört giydirdim.Banyodan gidip saç kurutma makinesini aldım ve yatağın yanındaki prize taktım. Barışı da oturtup saçlarını kuruttum sonra da kendi saçlarımı kurutup makinayı geri banyoya götürdüm. Çok geçmeden elinde ıhlamurla geldi.
Lale:Nasıl daha iyi mi.
Selin:Sayılır biraz uyusun daha iyi olur.
Lale başıyla beni onaylandıktan sonra ıhlamur bana verip barışın yanına gidip saçlarından öptü yeniden benim yanıma geldi.
Lale:Emir aradı, bir ara istersen ben konuştum ama.
Diyerek telefonumu uzattı.
Selin:Tamam kuzum sağol.
Lale:Hadi iyi geceler.
Selin:İyi geceler.
Diyip odadan çıktı. Ben de barışın başının ucuna çöküp uyandırdım.
Selin:Sevgilim hadi şunu iç öyle uyu.
Barış yatakta doğruldu. Ben de ıhlamurunu içirip yanına yatınca o da hemen boyun girintime kafasını gömdü ben de saçlarıyla oynuyordum. Mayışıp uyuyunca ben de emiri aradım. Ve barışı uyandırmadan sessizce konuştum.
Selin:Alo.
Emir:Alo. Canım barış hastaymış.
Selin:Evet. Sahildeydik de yağmura yakalanınca üstündekini bana verdi ama o hasta oldu.
Emir:Nasıl şimdi peki.
Selin:Duş aldırdım uyuyor.
Emir:Anladım. Ben çok tutmıyım o zaman seni. İyi geceler.
Selin:Tamam canım iyi geceler.
Telefonu bırakıp iyice barışa sokulup kendimi uykuya bıraktım.
Ben geldim.
Çok kısa oldu farkındayım ama şu aralar hiç boş vaktim yok bu bölümüde birkaç kere tekrar yazmak zorunda kaldım çünkü wattpadd bölümü kaydetmedi.Yarın vakit bulabilirsem bölüm atacağım.Önerebileceğiniz nisbar kurgularını bu kısma belirtirmisiniz.
Umarım beğenirsiniz...
Sizi seviyorum...
:) :) :) :) :)