Düğüm

424 23 9
                                    

Yeniden hoşgeldiniiiz. ^^
Döner kapıya dikkat edin lütfen. Bazen çarpabiliyor. Her seferinde söylüyorum ama bir türlü tamir ettirmiyorlar. Neyse neyse. Bütçemiz biraz kısıtlı olduğu için sanırım.
A-oo ! Bunu söylememem gerekiyordu. Şşş,bu aramızda kalsın olur mu? Başmasalcı bana çok kızar. 
Bu arada siz hiç gördünüz mü Başmasalcıyı?
Bakmayın böyle anlattığıma.Çok tatlıdır. Böyle tonton,beyaz sakallı,hafif göbekli,şirin birisidir. 
Hep gülümser.
Tabi kızdığı zamanlar çevresinde olmamaya dikkat etmek lazım. 
Haaayır,hayır. Korkmayın. Bize hiçbir zaman vurmadı. Ve vurmaz da.Aslında bazen keşke dövse diyorsunuz.Öyle ki bize ettiği laflar,fiziksel acıdan daha şiddetli olabiliyor.
Ayy,off ! Her neyse. Sabah sabah canınızı sıktım. 
Böyle konuşup durursam buraya gelmekten vazgeçersiniz.
En iyisi susayım ben.
İyi de susmadan da duramam ki anacım. Benim işim masal anlatmak.
O zaman şöyle geçelim,masal odasına.
Biraz yukarıda.Asansör yok maalesef. Az önce demiştim,bütçe kıtlığı.
Ama zamanla olacak hepsi,çalışmalarımız devam ediyor sonuçta.

Bu kapı da amma büyük yahu! Ne gerek var bu kadar büyük kapıya,diye sordum bir keresinde. Başmasalcı gülümseyerek ''Kapının açıldığı diyarlara bakman yeterli çekirge.'' dedi. 
Çekirge mi?Çekirge nedir allasen? diyemedim tabi.Yani içimden dedim.
Ama dövüş sanatlarını sevdiğimi de burada belirtmek isterim. Kim bilir belki bir gün karşılıklı dövüşürüz,ha?
Anlıyorum.Hiç cazip değil. Pardooon,pardon.
Hah ! Buyrun efenim. Bulutlardan oluşan masal odamıza hoşgeldiniz. ^^
Ne içersiniz,ne ikram edelim size?
Çay?
Bu arada arka fonda şarkı olmazsa olmaz.
İsmi: Kate LINN-Zaynah.
Bu aralar favorimdir. Beni alıııp başka diyarlara götürüyor.
İnsanlar bu işi iyi biliyor yahu.^^
Ha  unutmadan,siparişimizi de verelim:

Çaycı beyefendi bize oradan 3 çay getirir misin? Teşekkürler.
Çaylar gelene kadar biz de yavaş yavaş başlayalım o zaman,ne dersiniz?
Haydi bakalııım. ^^

^ Düğüm ^ 

***

Genç delikanlı saçlarını eliyle düzeltip kravatını sıktı.Çiçekleri diğer eline alıp elleri titreyerek kahverengi kapılı evin zilini çaldı.

Evin içini kuş sesli zil doldurunca ev halkını tatlı bir telaş aldı.Kanepe yastıkları bilmem kaçıncı kez düzeltildi.Kıyafetler çekiştirilip düz bir hale getirildi. Ve evin kızı elleri titreyerek kapıyı açtı.

Kapı açılır açılmaz delikanlının kalp ritmi daha da hızlandı. Öyle ki yerinden çıkacak sandı. Ama paniğe gerek yoktu. Aynı anda kalbini hem hızlandıran hem de yatıştıran kişi işte tam karşısında duruyordu.
Kapıdan içeri girdi.Girer girmez heyecanlandan olacak ki yürürken salon kapısının yan tarafındaki büyük vazoya çarptı. Vazo bir o yana bir bu yana sallandı,sallandı ve sallandı.
En sonunda da yere düşüp kırıldı. 
Olacak iş miydi şimdi? Daha ilk dakikadan sakarlık yapmış,vazo kırmıştı.
Genç adam bu sefer daha da panikledi,ne yapacağını şaşırdı.

Utandı,kumral yanakları kızardı.Sesi titreyerek ve kekeleyerek özür diledi.
Parçaları toplamak için yere eğildiği sırada arkasındaki masaya çarptı,masanın üzerindeki içecekler döküldü.
Kızın annesinin yeni serdiği-ve binbir emekle ördüğü-dantel örtü battı.
Peçeteyle kurulayayım,dedi.Utancından kadının yüzüne bakamıyordu.
Ama bu kez de vazonun kırık parçalarından biri ayağına battı ve oğlanın ayağını kanattı.

En sonunda pes edip koltuğa oturdu.Kızın tam karşısına.
Ayağı kanıyordu.Mavi gözler yere bakıyordu.Kalbi üzüntüyle atıyordu.
Çok utanmıştı belliki.

Ama genç kız,oğlanı seyrederken Onun ne kadar sakar olduğunu,saçmaladığını ya da rezil olduğunu falan düşünmedi.
Sadece Muzaffer Serkan Aydın'ın bir dizesi aklına geldi.
Dizeleri içinden okurken gülümsedi.

'Eli ayağına dolaşıyor.
Allah'ım ne güzel düğüm.'

***


Eveeet,bugünlük masalımızın sonuna geldik.
Yayında ve yapımda emeği geçen kendimi tebrik ediyorum.

Övünmek gibi olmasın ama başarılı bir iş çıkardım doğrusu.
Başmasalcı övünmemizi istemiyor.Her zaman tevazulu olmalı insan,diyor.
Aman canım ! Onu biz de biliyoruz.
Buradaki en genç masalcıyım ben. Zaman geçtikçe öğreneceğimden eminim. ^^

Beğendiniz mi sizde?
Genç adamın sakarlıkları çok tatlı.Ama ondan daha da tatlısı kızımızın düşünceleri.
Allah bir yastıkta kocatsın diyelim o vakit.^^

Eee,sizi yeniden ne zaman görürüm?

Aklımda bir sürü hikaye var. Anlatmak istiyorum hepsini.
Bakın,aklınıza estikçe çıkıp gelin olur mu?
Her zaman bu deeev gibi kapımız açık.

Sizleri çok sevdim ben. Bence iyi birer arkadaş olabiliriz,ha ne dersiniz?
Ama baştan söyliyim,doğumgünlerinde falan benim alacağım hediye bellidir.
Fazla düşünmeyin canım.
Tabiki balon ^^
Hiç de öyle burun kıvırmayın efenim.
Balon hediye edilip de mutsuz olan birini daha görmedim ben şu zamana kadar.
Varsa da onu buraya davet ediyorum.Eminim benim ülkemi görünce fikrini değiştirecektir.

Bir daha görüşene kadar mutlu ve balonlu kalın. ^^
Kendinize iyi bakın.Ve yine söylüyorum o basamağa dikkat edin. Düşüp bir yerlerinizi kırmanızı istemeyiz. ^^
Haydi,görüşmek üzereeee.:)

Balonya-ASKIDA-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin