Kurtar Beni

Bölüm 20

FEZA

İçeri giren kızın kim olduğunu bilmiyordum. Ama herkesin verdiği tepkiden tanıdıkları belliydi. Bakışlarımı hızla Demir'e çevirdiğimde tamamen tepkisiz bakıyordu diğerlerinin aksine. Hanzade olduğunu söyledikleri kız Demir'in yanına geldiğinde Demir ayağa kalktı kız tam ellerini sarılmak için uzatacağı sırada Demir sert bir hamle ile kolunu tutup sıktı. Kızın gülen yüzü ise hala değişmiyor bu da beni daha çok şaşırtıyordu.

Hanzade: Demir korkma bu sefer gitmeyeceğim
Demir: Burda ne işin var?
Hanzade: Sevgilimi özlemiş olamaz mıyım?
Kızın söyledikleri ile gözlerim büyüdü. Bu o muydu?
Demir: Hanzade saçma sapan konuşma niye geldin?
Kız hiç bir şey yokmuşçasına koltuklardan birine kendini bırakıp sonra da bacak bacak üstüne attı.
Hanzade: Sıkıldım, olmam gereken yerin burası olduğunu anladım ve geri geldim

Demir hamle yapacağı sırada Feride Hanımın sert sesi duyuldu.

Feride: Evimi terk et!
Kız sanki normalcesine önce bir kahkaha çıkardı ağzından sonra da oturduğu yerde doğruldu.
Hanzade: Feride Annecim hala aynısınız
Demir bu son hamle ile ateş püskürmek üzereydi. Bense gözümün önünde film oynatılıyormuş gibi kalakalmış tepki veremeden sadece olanları seyrediyordum.
Demir: Kalk ve git hemen
Demir Hanzade'nin kolun dan adeta çekiştirerek götürmeye çalışıyordu. Hanzade ise çevik bir hamle ile kolunu Demir'in elinden kurtardı.

Hanzade: Lütfen kimse rahatsız olmasın yolu biliyorum zaten daha sık görüşeceğiz

Aynı topuk sesi ile kapıdan çıkıp duyduğum araba sesi ile de gittiğini anladım. O an sanki biri tokat atmış gibi kendime geldim ve oturduğum yerden hızla kalkıp bende aynı kapıdan çıkıp koşar adım ilerlemeye başladım. Arkamdan Demir'in bağırma seslerini duyabiliyordum.

Demir: Feza bekle!

Gözümden akan yaşlara engel olamıyordum. Tek istediğim ondan uzaklaşmaktı. O ise çoktan bana yetişmiş kolumdan tutup beni kendine çevirmişti.

Demir: Nereye gittiğini sanıyorsun
Feza: Senden uzak bir yere
Demir'den kurtulmaya çalışıyordum ama çok sert tutuyordu ve kurtulmaya çalıştıkça canım daha çok yanıyor göz yaşlarım akmaya devam ediyordu.
Demir: Feza yapma böyle
Feza: Ne yapma ya ne yapma oyun mu oynuyorsun benimle sen Demir
Demir: Feza ortada hiç bir şey yok eski bir mesele bu sadece
Feza: Demir kız hala karşına geçip sevgilim diyebiliyor öyle ailene sokmuşsun ki Feride Hanıma anne diyebiliyor senin mesele dediğin kız bu gün hangi yüzle gelebiliyor o zaman
Demir: Ne yani sen beni mi suçluyorsun
Feza: Bence gayet açık
Demir: Feza bak kaç sene önceki bir mevzu evet o zaman çok aşık oldum
Demir'in aşık oldum dediği an sert bir tokat attım.
Feza: Ya hala aşık oldum diyorsun bana ya!
Demir tokat attığım elimi tutup avuç içimden sıkıca öptü.
Demir: O zaman aşık oldum sandım çünkü seni tanımamıştım senin bana hissettirdiklerinin yanında onunkiler bir hiç
Demir'in bu söyledikleri içten içe mutlu olmamı sağlasa da kızgınlığım geçmiyordu.
Feza: O kız nasıl böyle elini kolunu sallayarak tekrar hayatına girmeye çalışıyor o zaman
Demir: Biz doğru düzgün ayrılmadan bırakıp gitti beni istesem bulurdum ama beni bırakıp giden bir kadının peşine bile düşmedim sonra da kendime söz verdim kimseyi sevmemek için ama olmadı
Demir eliyle yanağımda ki göz yaşlarımı sildi ve gözlerime derin derin baktı.
Demir: Seni tanıdım, nasıl olduğunu bile anlamadan aşık ettin beni kendine hem de bunun için hiç bir şey yapmadın güzelim sadece kendin oldun ve ben bu güçlü kadına çok aşık oldum
Sıkıca Demir'e sarıldım. Ne kadar kızsam da onunla olmak bana iyi geliyordu. Kalbim ona inanmamı söylemişti. Demir'de bu sarılmaya kayıtsız kalmadı ve sıkıcı sardı beni.

Demir: Hadi evimize gidelim
Feza: Feride Hanım?
Demir: Ona ben açıklama yaparım seni böyle kızarık gözlerle görmesin bana kızar sonra

Başımı sallamıştım sadece. Çokta uzaklaşamadığım için hemen konağa varmıştık. Ben bahçedeki Demir'in arabasına oturduğum da o da çok geçmeden konağa girip çıkmış ve evimize doğru yol almıştık.

DEMİR

Feride: Feza nasıl?
Demir: İyi anneannecim bir sıkıntı yok konuşuruz sonra beni bekliyor
Feride: Demir gözünü Hanzadeden ayırma deli o
Demir: Tamam anneanne tamam

Hızla çıkıp arabaya bindim ve evimize doğru yol aldık. Feza çok üzülmüştü. Onun böyle olması beni de üzüyordu. Ama Hanzade hesapta olan bir durum değildi. Bunca yıl sonra gelebileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama Feza'yı böyle üzmesinin bedelini ödeyecekti. O karşısında eski Demir'i görmeyi planlıyordu. Ama o Demir çok değişmişti. Eve geldiğimizde Feza'nın koltukta uyuduğunu farkettim. Hemen inip onu kucakladığım sırada uykulu sesiyle konuşmaya çalışıyordu.

Feza: Ben yürürüm
Demir: Tabi ki yürürsün güzelim
Feza: Bıraksana o zaman beni
Demir: Tamam güzelim

Uykusunda bile hala direnmeye çalışıyordu. Onu odamıza çıkardığımda yavaşça yatağa bıraktım ve bir duş alsam rahatlayacağımı hissettim. O an Feza kolumu tuttu ve yine o uykulu sesi ile konuşmaya çalıştı.

Feza: Nereye
Demir: Duş alıp gelicem güzelim
Feza: Alma
Demir: Hemen gelicem
Feza: Hayır gel uyu sende

Feza'nın bu haline gülüp yanına yattım bende. Hemen başını göğsüme koydu ve kedi gibi sokuldu bana. Bende saçlarını okşamaya başladım.
Demir: Ah seni başbelası
Feza: Seni duyabiliyorum
Demir: Duy diye söylüyorum zaten
Feza'nın kokusuyla bende gözlerimi onunla birlikte uykuya bıraktım. 

Sabah uyandığım da Feza hala uyuyordu. Küçük Melek. Onu uyandırmamaya özen göstererek akşam giremediğim duşa attım kendimi. Çıktığımda Feza yatakta kıpırdanıyordu. Belimde ki havlu ve ıslak vücudumla üstüne eğilip yüzünün her yerine öpücükler bıraktım. Su damlaları ise onun yüzüne geliyordu. Feza'nın ise aslında uyandığını biliyordum ama gözlerini açmıyordu. Bir anda gıdıklamaya başladığım da kahkahalar ile gözlerini açtı.

Feza: Ya tamam Demir yeter bayılıcam
Demir: Demek kocanı kandırırsın he
Feza: Valla şaka o şaka kandırmak değil

Feza kahkahaları arasında zorla konuşmaya çalışıyordu en son gıdıklamayı bıraktığım da nefes nefese kalmıştı. Feza ile yakınlaşmamız benim kan dolaşımımı harekete geçirmişti. Feza'ya nazik öpücükler bırakmaya başladım.

Demir: Ben seni çok özledim

Feza ise böyle durumlarda hemen utanırdı ama bu sefer cevabı dudaklarıma yapışarak vermişti ve bu benim tamamen harekete geçmemi sağlamıştı. Feza'yı parçalayacak gibi öpüyor ısırıyordum içimde ona karşı olsan istek hiç dinmeyecek gibiydi. Feza elleri ile beni yatağa yatırmış ve üstüme çıkmıştı. Feza'nın bu hareketleri beni bir hayli şaşırtsada artık bana alıştığını ve onun da beni istediğini görmek hoşuma gidiyordu. Feza aynı şiddetle öpüşmemizi alevlendirirken gözlerimi araladığımda Feza üstümden kalkıp koşarak banyoya girmiş ve kapıyı da kilitlemeyi unutmamıştı.

Feza: Dün işte bende aynı böyle hissettim Demircim, yarım kalmış gibi
Feza'nın bu yaptığı hareket felç geçirmiş gibi kasılmama neden olmuştu.
Demir: Feza bu aynı şey değil!
Feza: Benim için öyle ama
Demir: Sen oradan çıkacaksın başbelası

Bana cevap vermeye bile gerek duymamış ardından gelen su sesi ile ateş saçarak misafir odasında ki banyoya soğuk duş almak için ilerledim. Bunun hesabını ondan çok fena soracaktım.