Bu bölümü Fireplacexx2'ye ithaf ediyorum. Yanıyosun yine şömine .s
—————
Lonca binasına giren genç adam, tüm odalara kısa bir süre göz attı. Lonca binası -henüz yeni açılmış bir lonca olduğundan- fazla büyük değildi. Binanın içerisinde kum zeminli bir talim odası bulunuyordu. 2. katta lonca liderinin ve onun yardımcısının odası vardı. Bu odaların tek farkları diğer üyelerin kaldığı odalara oranla biraz daha büyük olmaları ve tek kişiye göre hazırlanmış olmalarıydı. Üst kata çıkan merdivenlerin altında bulunan kapıdan girilen oda bir depoydu.
Bunlar dışında 6 oda bulunuyordu. Bu odaların tamamı üyelerin kalacakları yerler olarak tasarlanmışlardı. Her oda 2 lonca üyesi barındırabilecek şekilde tasarlanmıştı. Binanın giriş kısmında ise birkaç masa ve oturmak için tabureler bulunuyordu. Genç adam Adel'e 1. Kattaki odalardan birinin anahtarını ve yaklaşık 500 gümüş verdi. "Ben şimdi senin eşyalarını almaya gidiyorum. Kalacağın yerin anahtarını verdim. Sen burada bekle, ben de senin eşyalarını alıp geleceğim."
Kahverengi saçlı kız bir süre sustu. Utangaç bir ses tonuyla "Teşekkür ederim." dedi. Siyah saçlı genç sakince "Sonuçta benim loncamın üyesisin, teşekkür etmeni gerektirecek bir durum yok." dedi ve ona veda ederek lonca binasından dışarı çıktı. Sakin adımlarla Adel'in eşyalarına el koyan loncanın binasına doğru yürümeye başladı. Bina fazla uzakta değildi ve oraya varması da fazla uzun sürmedi. İçeriye girdiğinde onu fazla kalıplı olmayan, hafif çekik gözlü biri durdurdu. "Ne için gelmiştin?" Adamın sesi oldukça tehditkar çıkmıştı.
"Beni lonca liderinizin odasına götürebilir misin?" Genç adam fazla sakindi. Sesi de oldukça nazik çıkmıştı. Karşısındaki adam bu lafın üzerine sesini biraz daha yumuşatarak konuştu. "Ne için görmek istemiştiniz?"
"Loncanızdan kovup eşyalarına el koyduğunuz kız hakkında..." Adam bir süre ne tepki vereceğini şaşırdı. "O davanın bittiğini sanıyordum?"
"Beni lonca liderinize götürür müsün?"
"Pekala, beni takip edin." Siyah saçlı genç, önünde yürüyen çekik gözlü adam ile birlikte merdivenlerden üst kata çıktı ve liderin odasının önüne geldiler. Adam eliyle Lucas'a beklemesini işaret ettikten sonra içeri girdi. Yaklaşık bir dakika sonra dışarı çıkarak siyah saçlı gence "Girebilirsiniz." dedi.
Genç adam başıyla onayladıktan sonra sakin adımlarla içeri girdi. kapıyı kapatıp karşısında duran lonca liderini süzdü. Adamın yemyeşil gözleri ve kaslı bir yapısı vardı. "Lonca mahkemesinden mi geldiniz?"
"Hayır."
"Peki. Öyleyse o kızın sizi ilgilendirdiğini sanmıyorum. İyi günler."
"Aslında, ilgilendiriyor. O kız artık benim loncamın üyesi ve yanlış hatırlamıyorsam kızın suçlu olduğunu tam olarak kanıtlayamamışsınız. Böyle bir durumda kanunlara göre bir loncadan kovulup eşyalarına el konan birisi, bir hafta içerisinde başka bir loncaya katılırsa kovan lonca kovulan kişinin el koyulan eşyalarını kişinin yeni bulunduğu loncaya vermek zorunda. Yine de şanslısınız. Kanun size 1 altın vermemizi de söylüyor." Genç adam elini yüzüğüne attı ve içinden 1 altın çıkarıp masaya koydu.
"Şimdi izninizle el koyulan eşyaları alayım." yeşil gözlü adam öfkelendiğini belli edercesine masada duran yumruğunu sıkmaya başladı. Kollarının damarları daha da belirginleşti. "O kadar kolay değil! O bize ihanet etti ve onun eşyalarını bu kadar kolay vermeyeceğim!"
"Aslında o kadar kolay. Ama mahkemeyle falan uğraşmak istemiyorum. Bu yüzden şu el koyduğun eşyaları ver de gideyim." Öfkeli adam bir süre el koyduğu eşyaları geri vermemenin bir yolunu düşündü. Fakat mahkemeye gitmesi durumunda kızın suçu zaten tam kanıtlanamamış olduğundan, mahkeme kesinlikle karşı tarafı haklı görecekti. "Sana düello teklif ediyorum! Sen kazanırsan eşyaları alır ve gidersin. Ama ben kazanırsam eşyalar bizde kalır. Ne diyorsun?" Genç adam bir süre sessizce güldü. "Pekala."