Bölüm-15:Şarkı

1K 82 22
                                    

Yemek yemiştik ve artık on değil altı kişiydik ve Uras'ın sahne aldığı pub'daydık. Batu ve Tuana yemekten sonra beraber vakit geçirmek için ayrıldı Ahsen ve Reha'da aynı şekilde gitti.

Girişte sorun yaşmamaştık zaten Uras'ın arkadaşları olmamız daha iyi muameleye neden olmuş hemen güzel bir masa ayarlanmıştı. Insanlardan uzak ama sahneyi rahat gördüğümüz genelde bu saatte hiç boş denk gelmeyeceğimiz bir yerdi.

"Uras sen iyi misin kuzen?" dedi Mert Uras'ı dürterek. Aslında normaldi ama her zamanki gibi sevgi enerji saçmıyordu.

"İyiyim kuzen." dedi geçiştirerek.

"Emin misin?" dedi Görkem iki sevgili yanyana karşılarındaki Uras'ı sıkıştırıyorlardı. Benim sol tarafımda Yağız sağ tarafım da Uras oturuyordu. Uras'a dönüp sarıldım.

"Üzerine gitmeyin iyi o" dedim Uras'ın kıkırdamasını duyunca geri çekildim ve göz kırptım.

"Tamam be demedik Uras'ına birşey." dedi Mert sinirlenmiş gibi yaparak ama o da gülüyordu.

"Çıkacak mısın?" dedim Uras'a sahneyi işaret ederek. Yüzünde bir sırıtma yerleşince aklından geçeni anladım ve kafamı iki yana salladım.

"Hayır Uras" ikaz ederek dediğimde dudak büzdü biz ne ara bu hale gelmiştik annesi gibi olmuştum ya da sevgili gibi ilk seçeneği seçmek içimi rahatlatıyordu.

"Ama.." dedi ve önüne döndü sessizce içeceğiyle oynamamaya başladı. Nazı çok fena geçiyordu bana ama şarkı söyleyecek kadar değildi.. sanırım.

"Batım hadi ya sen de çık." dedi istekle Yiğit Yağız'ın karşısından. Tüm gözler bana bakıyirdu Uras içeceğinin ne kadar ilginç olduğuna ikna edercesine hala gözleri ondaydı. Yağız'a baktım direk beni kurtarır diye.

"Bence de söylemelisin." dedi gülümseyerek. Ondan da istediğimi alamayıp önüme döndüm. Yine kızarmaya başlamıştım.

"Tamam zorlamayıp ikiside küçük çocuk gibi kaldı." dedi Görkem ki doğru söylüyordu ben de Uras gibi masada ki şeyleri incelemeye başlamıştım. Yağız kolumu dürttü ve ona döndürdüm bedenimi ona bakmak için. O da bana dönüp yaklaştı biraz.

"Batım sadece bana bak ve buradaki herkesi her şeyi unut." dedi sessizce ve sesindeki sakinlik rahatlayıp ona yoğunlaşmama neden oluyordu. Sadece kafa salladım devam etti elini yanağıma koydu sıcaklığını hissetmeyi seviyordum kafamı biraz eline doğru eğdim ve gözlerinin içine kitledim "o güzel sesini herkes duymalı ama sen sadece bana söylemelisin tamam mı?" dedi tebessümle bakıyordu ve ben sadece kafa salladım şu an ne konuşabiliyordum ne de düşünebiliyordum. Elini çekti ve biraz geriye çekilip vücudunu dikleştirdi yine büyüsüne kapılıp tepki verememiştim.

"Tamam mıdır?" dedi Mert ve kendime geldim az önce sahneyi çıkmayı kabul etmiştim. Bana bunu yapmaya hakkı yoktu ama çok güzel yapıyordu ve farkındaydı. İçimde hem burukluk oluştu hem de heyecan.

"Tamam çıkalım Uras." dedim Uras'a dönerek ben coşkulu bir mutluluk beklerken kafa sallayıp ayağa kalktı bende peşinden ayağa kalktım. Ördek yavrusu gibi onu takip ediyordum. Bir iki kişinin yanına uğradı ve sahneye çıkmamız hakkında konuştu. Onlarda seve seve kabul etti bu olayı sonuçta bedava çıkacaktı Uras.
Tüm vücudum gerilmiş ti ve sakinleşmek için derin nefesler alıyordum. Uras'la şarkıya karar verdik ve sahneye çıktık sahnelere alışıktım insanların bakışlarına ama böyle bir kalabalığa söylemek benim için yeniydi. Gözlerimle Yağız'ı aradım hemen yüzünde kocaman bir tebessümle bana bakıyordu derin nefeslerim sakinlemişti dediklerini düşünmeye başladım sadece ona söyleyecektim o ve ben vardı.
Uras'ın başlamasına karar verdik ve şarkıya giriş yaptı bir an olsun başka yere bakamıyordum.

"Sabah kalktım birden
Başım dönüyor nasıl?
Geceden kalmayım
Sanki dünyam bir fasıl

Ne oldu ne olacak derken
Ruhumda bir nasır
Esiyor kalbimde
Mazinin rüzgarı"

Sıranın bana gelmesiyle tüm cesaretimle değiştirmeye karar verdim o kelimeyi zaten Yağız'la birbirimize bakmaktan yine sarhoş olmuştum.

"Sevdim bir adamı yollarım şaştı
Geceler boyunca, aradım sabahları
Bir yandım bir söndüm, kayboldukça
Son kalan umudum, sokak lambasında"

Gözleri kocaman açılmış bana eskisi kadar rahat bakamıyordu. Her şeyi bok ettiğim noktadaydım gerisinin önemi kalmamıştı şarkının devamını nasıl söyledik bilmiyordum bile

"Bu aşkın adresi, bir çıkmaz sokak
Bir çöp arabası, peşinde çocuklar
Yorgun anılardan, aşıklar çıkmazı
İçinde ben yandım, bir sokak lambası"

"Aklımda bir soru, herkesin aynı sonu
Ferhat'ın Şirin'i, Leyla'nın Mecnun'u
Değişmez mi bir kere, böyle aşk bulunca
Son kalan umudum, sokak lambasında"

"Bu aşkın adresi, bir çıkmaz sokak
Bir çöp arabası, peşinde çocuklar
Yorgun anılardan, aşıklar çıkmazı
İçinde ben yandım, bir sokak lambası"

Alkışlar eşliğinde insanlara selam verdim ve sahneden hızla attım kendimi yapmamam gereken bir şey yapmıştım ve geri dönüşü yoktu. Lavaboya gidip yüzümü yıkadım ve öylece duvara yasladım kalbim dışarı çıkacak gibi atıyordu ve geri dönmeye gücüm yoktu. Bir kaç saniye sonra Mert geldi bir süre birbirimize baktıp karşımda dikilmiş ne diyeceğini bilemeyen gözlerle bakıyordu. Gerek yoktu sözlere her şey ortadaydı.

"Gitti" dedi sadece elini ensesine atmış rahatsızca kıvranıyordu.

Gözlerim doldu nasıl böyle bir aptallık yapmıştım. Sıkıca sarıldı bana bende sarılıp arkasından kazağını sıkıyordum. Daha fazla tutamadığım göz yaşlarımda kazağını ıslatıyordu benden uzundu ve şu an göğüsüne kafamı yaslamış sessiz sessiz ağlıyordum.

Kalbime çöken ağırlığı ağlayarak atmaya çalışsamda işe yaramıyordu. Kafamı ömür boyu buradan çekmek istemiyordum çünkü hiç bir şey eskisi gibi değildi. Gözlerimi kapatınca kocaman açılmış gözleri geliyordu önüme, sıkıntıyla kıvranışı, bir anlık Yiğit'e bakışı her şeyiyle rahatsız olmuştu o anda çeker gider sansamda şarkı bitene kadar gitmemiş gözlerime istemeyerek bakmıştı.

Gitmesimi daha çok acıtırdı canımı yoksa o bakışlarımı bilemiyordum. Ne kadar öyle kaldık bilmiyorum ama yanımıza Görkem gelince ayrılıp bu sefer ona sarıldım.

"Yiğit'le gittiler biz de çıkalım mı?" dedi sırtımı sıvazlarken. Sadece kafa salladım ne diyebilirdim ki?

Ön kapıya çıktığımızda Uras'ın hala bizi beklediğini fark ettim onun da yüzü asık sigara içiyordu. İçimizde Görkem ve Uras dışında sigara içen yoktu. Yağız nefret ederdi biz de hiç içmeye heves etmemiştik bunu hatırlamak bile sancı saplanmasına neden oluyordu. Her yer her şey onu hatırlatıyordu bana.

"Siz de gidin." dedim üçüde acıyarak bakıyordu yani ben öyle hissediyordum ve bu beni rahatsız ediyordu.

"Emin misin?" dedi Uras bana bakmıyordu sigarasını yere atıp ayağıyla iyice ezdi.

"Evet yalnız kalsam daha iyi olur." dediğimde kafa salladı yerdeki izmarite bakarak.
Görkem ceketimi ve telefonumu bana uzattı o ana kadar farkında bile değildim. Ceketimi giyip telefonu cebime attım. Hava serindi ama üşümüyordum hiç bir şey hissetmiyordum.

Kafa sallayıp üçü ilerlemeye başladı konuşulacak hiç bir şey yoktu arkalarından öylece baktım ne eve gitmek istiyordum ne de pub'ın önünde bir saniye daha kalmak istiyordum.

Tek başıma olmak biraz üzüyor beni ama olsun ben yazacağım kendim yazar kendim okurum diyio avutuyorum kendimi ne yapayım :'(((((

İşte şimdi başlıyor herşey ama
modum  -_- budur

Her Zaman BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin