Sonunda cumartesi gelmişti ve Tuana'nın evindeydik.
O mesajlardan sonra hiç gitmeyen baş ağrısı ve Yağız'ın yüzüne bile bakamama durumu oldu sadece. Başka bir bok olmadı yazdığı her mesaj daha çok kafamı karıştırdı ve belli ki onunda kafası karışıktı konuşmuyorduk ama aynı masada oturuyorduk. Solumda oturmadıktan sonra aynı masada olmamız ikimiz içinde bir anlam ifade etmiyordu.
"Batım" birinin bana seslendiğini duydum ama umursamadım geldiğimden beri mutfakta biraların ve abur cuburların yanında bir sandelyede oturuyordum hem müzik seside buraya daha az geliyordu. Baş ağırma iyi gelmeyeyen her şey vardı müzik ve eğlenen insanlar. Tuana için değil alkol için gelmiştim bedava içmek en güzeliydi.
"Daha pasta kesilecek gel hadi" kolumu çekiştiren Ahsen'e göz devirip bir bira ile ayağa kalktım daha sarhoş degildim ama kafam yerinde de pek sayılmazdı.
Beraber salona geçtik çok büyük bir evleri vardı. Okulda sevmediğim her insan sanki özenle seçilmişti ve bir eve toplanmıştı. Ahsen'den kurtuluk en arkadan izlemeyi seçtim olanları saçma sapan insanlardan uzak kalmak en iyisiydi klasik bir lise partisiydi.
"Hepinize çok teşekkür ederim." dedi Tuana giydiği parlak mini elbisesiyle parti kızı olduğu belliydi.
"Mutlu 17" diye bağırıp pastayı kesmeye başladı herkes alkışladı ve iyilik dilekleri söyleyip bağırdı. Çoğu samimi bile değildi.
Tuana hemen Batuhan'a sarıldı ve öpüştüler zor ama güzel bir çift olmuşlardı.
Sonra bir kaç kişi sarıldı Tuana gülümseyerek hepsine karşılık veriyordu.
"Biraz sıkıcı." yanıma elinde birasıyla gelen kişiye kafamı ona çevirdiğimde hiç beklemediğim birisinin olması şaşırmama neden olsada belli etmeden tekrar Tuana'ya döndüm ve kafa salladım.
"Yiğit'tin yanındaki kim?" dedi elindeki şişeyi Uras'a doğru uzattı. Yiğit'in yanındaydı ve bir şeylerden bahsedip gülüyorlardı.
"Arkadaşım" dedim umursamazca gitsin istiyordum ama onun niyetinin gitmek olmadığı belliydi.
"Yapma Batım gay bar da gördüm sizi." kendisi de müdavimi olduğu için görmesi normaldi.
"Yani Emir" dedim ona dönerek sırf gıcık etmek için gelmişti yanıma.Umursamaz bakışlarımın aksine onun sinirli olduğu belliydi. Emir'in en büyük nefreti bendim hiç bir şey yapmadığım halde.
"Bir zamanlar benim olduğum gibi bir arkadaş" dedi gözlerime bakarak ve öfkelenmemek için kendimi tutuyordum.
"Her şeyi kafanda kurmaktan vazgeç." dedim ve içecekten bir yudum aldım umursamaz davrandığım sürece istediğini alamayacaktı.
"Ben hiç bir şeyi kafamda kurmadım sen beni kandırdın." dedi sinirle yine başlamıştı. Ona hiç umut vermemiştim ama o bunun aksini iddia ediyordu. Uzun zamandır rahatsız etmemesine rağmen yine gelip çıkmıştı.
"Emir siktir git altına alacak birini bul abi." dedim ve arkamı döndüm elimdeki biten birayı bir kenara bırakıp tekrar mutfağa gittim sessizliğe kavuşmak ve yeni bir bira için ama hiçte istediğimi bulamamıştım.
Karşımda tezgahla Yağız arasında kalmış Zeynep vardı. Öpüşüyorlardı. Kanın beynime sıçradığı hissettim. Karşımda kızla öpüşüyordu. Yazdıklarından sonra bunu yapmış olması öfkenin vücudumu sarmasına neden olmuştu. Kalbimi daha fazla kıramaz her dediğimde un ufak edecek bir şey yapıyordu ve benim artık ondan gelecek acıya tahammülüm kalmamıştı.
Hızlıca yanlarına gidip Yağız'ı omzundan tutup çektim ve duvara doğru ittim ilk önce kızdan kurtulmalıydım. Leş gibi alkol kokuyordu benden sarhoş oldukları belliydi. Zeynep anlamayan gözlerle bana baktı.
"Siktir git Zeynep" diye bağırdım yüzüne doğru "Sanane be" dedi gevşek gevşek sinirle kolundan tutup mutfaktan attım bir şeyler söylesede umurumda olmamıştı.
Arkamı döndüğümde gözlerini kocaman açmış sarhoş bir Yağız vardı ama tepkisinden bilincinin yerinde olduğu belliydi bu daha kötüydü. Hızla yanına gidip yüzüne yumruk attım. Tüm hırsımla vurmuştum bir adım geriye sendeledi. İlk defa can acıtan ben olmuştum.
"Batım" dedi şaşırarak ama öfkem vücudumu bir kere sarmıştı bir tane daha yumruk attım yüzüne o başkasının dokunduğu öptüğü yüzünü dağıtmak istiyordum.
" Ağzıma sıçtın Yağız dayanamıyorum artık." diye bağırıp bir yumruk daha attım tepki vermeden yumruklarımın gelmesini bekliyordu sadece. Bizi getirdiği noktayı sikeyim dokunmaya kıyamadığım yüze yumruk atıyordum yine de hırsım geçmiyordu.
İki yakasından tutup iyice yaklaştım vurarak hırsımı alamıyordum. Kendimi tezgahla onun arasına sıkıştırdım o ne olduğunu anlamadan dudaklarına yapıştırdım dudaklarımı karşılık vermiyordu ama umurumda bile değildi. Onu öpmek için hayaller kuran ben hiçte hayal ettiğim duygularla öpmüyordum hissettiğim tek duydu hırs ve öfkeydi.
Alt dudağını emip ısırdığımda acıyla inledi bu ses kendimi kaybetmeme neden olmuş dilimi ağzına göndermiştim. Tüm ipler kopmuştu ne olacağını umursamıyordum.
Birden karşılık vermeye başladı hırsla birbirimizin dudaklarını ısırıyor dillerimizi emiyorduk. Ellerim ensesindeki saçları çekiştirirken Yağız kalçalarımdan tutup tezgaha yerleştirdi kendimi tutamayıp inledim.
Nefes nefes dudaklarını ayırıp gözlerime baktı deli gibi arzuluyordu göz bebekleri kocaman olmuştu göğsü hızla kalkıp iniyordu bitsin istemediğimden boynuna doladım kollarımı ve iyice çektim kendime dudaklarımız buluşturduk yine az önceki sertliğinden bir şey kaybetmeden öpüşüyorduk ve bu sefer inleyen Yağız oldu. Sesi bile alt taraflarımda hareketlenmeye neden oluyordu.
Bir elimle pantolonuna götürdüm kemeri ile uğraşırken elimi yakaladı ve tezgaha sabitledi ellerimizi diğer elim hala saçlarındaydı. Dudaklarından ayrılıp boynuna geçtiğimde kafasını geriye eğdi ve inledi. Boynuna küçük öpücükler ve ısırıklar bırakıyordum burnuma gelen kokusu sarhoş etmiş daha fazlası için çırpınıyordum.
"Batım bu yalnış" dedi çatallı çıkmıştı sesiyle hızlı nefes alıyordu. Dişlediğim boynunu rahat bırakıp kafamı göğüsüne dayadım. Kollarını sardı belime karşılık veremedim sadece kokusunu içime çekip anı yaşıyordum sevdiğim adamı öpmüştüm.
Benim için en güzel yanlıştı bir süre daha öyle kaldık sonra kollarını çekip bir adım geriye çekildi. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda göz göze geldik. Keşke görmeseydim o sarı gözleri bana böyle bakan gözleri hiç sevmemiştim ama beklediğim de buydu aslında koca bir pişmanlık. Gözleri pişmanım diye bağırırken burukça gülümsedim.
"Pişmansın" dedim sessizce.
Bir iki saniye daha baktı gözlerime işkence gibiydi bir şey demiyor tepki vermiyordu ve gitti. Hızla mutfaktan çıktı gözlerim yine dolmuştu yanaklarımda hissettim ıslaklıkları. Çok özlemiştim çok seviyordum ve çok yanıyordu canım.
Mutfaktan çıktığı anda yine özlemeye başladım daha tadı dudaklarımdaydı halbuki.
Öbüştürdüm hehehe
Neyseeee okuyun lütfen :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Zaman BXB
Short Story[TAMAMLANDI] Yarı texting "Yağız valla anlamıyorum ben bunlardan." dedim bıkkınca ama beyimizin tribi geçmemiş omuz silkip ilerlemişti. Batımsu olmam gerekiyordu.Peşinden hızlıca gittim yüzüme en sevimli surat ifademi yerleştirdim. "Yağız'cım haya...
