Elma Bahçeleri Bölüm 1

60 7 16
                                    

**

From which we'll rise over love
Over hate
From this iron sky
That's fast becoming our minds
Over fear and into freedom

**

Tarih 25 Eylül 1934. Sabah 6 suları - Jungkook

1929 ekonomik buhranından sonra girişilen grevin işe yarayacağı fısıltıları toplanan kalabalığın umutlarını iyiden iyiye yeşertiyordu. Verilen zorlu yaşam mücadelesi içinde, iki kuruşa memleketlerinden uzakta evlerine para götürmeyi uman elma işçileri kör kurşundan, yoksulluktan, kirden ve hastalıktan ölmeden eve dönebilme korkusunun biraz olsun azalacağına inanmaya başlamışlardı.

Bu hengamenin merkezinde ise Amerikan-sosyalist öncülerden biri ele geçirilen kırmızı kamyonetin üstüne çıkmış sesinin ara ara çatlamasını umursamadan tükürüklerini saçarak destansı konuşmasına devam ediyordu. Bağırırken ağzından köpükler fışkırıyor, gözleri adeta yuvalarında fır dönüyordu. Konuştukça kendine olan inancı artıyor ve ayağını kaputa daha sert vuruyordu.

Elma işçilerinin maruz kaldığı yoksulluk ve hezeyan artık canlarına tak etmiş, zamanla ilmek ilmek beyinlerine işlenen düşünceler sonunda onları kemirmeye başlamış ve son bir darbeyle emeklerinin karşılığını elleriyle değil bizzat dişleriyle parçalayarak söküp almaları gerektiğini anlamışlardı.

Medeniyet yoktu, hiçbirimiz bu açlıktan ağzı kokan elma işçilerini sessiz boykota davet etmiyorduk.

Düşünmeyi uzun zaman önce bırakmış bir avuç insanın biraz gürültüyle nelerin önünü açabileceğini görmek istiyorduk.

Ne kamyonetin tepesinde çığırtkanlığını yapan adam, ne ben ne de bu yolda canını dişine takan herhangi bir insan zafer ve başarı peşinde değildi. Ama birilerinin fitili ateşlemesi gerekiyordu. Şimdi de son bir gayretle ateşe vermeye hazırlanıyorduk.

Ellerini yumruk yapıp bağıran, küfreden ve kendi sağlayacakları adalet için yeminler eden işçiler boyun eğdirilmiş hayvanlardan, önüne geçilemez hayvanlara dönüşmüşlerdi.

Zaten insanlık denilen uzun zamandır bulunmaz nimet çoktan kirin, terin, gözyaşına karışmış kanın içinde kaybolup gitmişti.

Öncü konuşmasına tüm heybetiyle devam ederken kulaklarımızı sağır eden bir ses yükseldi.

Grevdeki işçilerin çığlıklarından, öncünün haykırışlarından, benim bunca vahşetin içinde yaşamak için aldığım soluk seslerimden daha yüksekti.

Kulaklarım çınladı. Ses doldu taştı. Ölüm sessizliği bürüdü koca alanı.

İşçilerin çoğu kanayan çok yara, yere serilen çok beden görmüştü. Fakat on saniye önce zafer nidaları atılan alanda şimdi açığa çıkmış ölüm sessizliği böyle bir görüntüye herkesin şahit olmadığını kanıtlıyordu.

Öncünün bedeni arkadan gelen kuvvetin etkisiyle kaputtan öne doğru savrulmuş, hayatta olacak bir beden için fazlasıyla rahatsız edici bir duruş edinmişti kendisine.

Çamurlu ayakkabılarından biri kaputun önündeki büyük lambalardan birine takılmıştı. Tek bacağı havada duruyordu. Beli rahatsız bir şekilde tersti. Omuzları tozlu toprağa bulanmış, vücudunun tüm yükünü taşıyordu. Ama koca bir topluluğu dehşete düşüren görüntü tamamen dağılmış suratıydı.

Siyaha çalan kan parçalanmış organlarını bir perde misali kaplıyordu. Yetmiyordu siyahtan bozma perde bir de toprağa yayılıyordu.

Sonra ölüm sessizliği hızla yerini ölüm korkusuna bıraktı. Durgun deniz çalkalandı öğürme sesleri, adım seslerine karıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Apple Orchards - Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin