"Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle vuruşursa, onların aralarını bulun. Buna rağmen biri öbürüne saldırırsa, bu saldıran tarafla, Allah’ın emrine dönünceye kadar siz de vuruşun. Döndüğü takdirde aralarını hakkaniyetle düzeltin ve hep âdil olun, çünkü Allah âdil davrananları sever." (Hucurât, 49/9). “Allah ve Resûlüne karşı savaşan ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri ya asılmaları yada el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yada bulundukları yerden sürgün edilmeleridir. Bu onların dünyada çekecekleri rezilliktir, âhirette ise onlara büyük bir azap vardır.” (Maide, 5/33) Milletlerin yurt tutup özgürce yaşamlarını sürdürmek için uğrunda nice mücadeleler verdiği toprak parçasına vatan denilmiştir. ”Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır“ veciz sözüyle, anlatılmak istenen; budur. Korunması, Hadisi Şerifle teşvik edilmiştir. “Bir kimse kendini, dinini, namusunu ve malını korurken öldürülürse şehittir”( Tirmizi, Diyat / 22) Bu sebepledir ki “vatan sevgisi imandandır” peygamber buyruğunda; vatan sevgisiyle iman, birlikte zikredilmiştir. Vatanı kem gözlerden, düşman istilalarından korumak için hudut boylarında nöbet beklemek, çok kutsal ve sevabı bol olan bir davranıştır. Kâinatın Efendisi, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) hadis-i şeriflerinde buyuruyorlar ki: "Allah rızası için bir gün nöbet beklemek, dünya ve dünyadakilerden hayırlıdır. Sizden birinin kamçısının cennetten işgal ettiği bir yer de, dünyadan ve dünyadaki her şeyden hayırlıdır