Shoto Todoroki
Elindeki telefona bakarak dakikaları saymaya devam ettin. 5 dakika 7 saniye 34 salise. Nerede bu çocuk hala... Trip atmak isterdin ancak onu bile yapamıyordun. Önüne koyduğun soba'ya baktın. Acaba ona buraya gelmesini söylediğini unutmuş muydu?
Bir düşün Y/N, sence sen burada onu beklerken Shoto buraya gelmez mi? Tabii ki gelir. Ama ne zaman? En sonunda dayanamayıp tabağı eline aldın ve önünde ki soba'ya resmen daldın. Kurt gibi açtın, hala gelemediği için Shoto'ya kızmaya başlamıştın.
Derin bir nefes alıp kafanı önüne eğdin. Kenardan telefonunu aldın ve mesajlara girdin. Zil çalar çalmaz sınıftan çıktığını biliyordun, ama nereye gitmişti. Saçını kulağının arkasına sıkıştırdın. Kafana gölge vurunca kafanı kaldırdın.
Tepeden yüzüne eğilen yüz ile şaşı bakmak zorunda kaldın. Kafanı biraz geri çektin daha iyi bakmak için. Shoto sonunda gelebilmişti. Yüzünde minik bir gülücük ile kollarını açtın. Kolları bedenine sarılırken yanağına bir öpücük bastırdın. Omzuna yasladığın kafanı kaldırıp yüzüne baktın.
"Nerede kaldın? Merak ettim."
Shoto yanına yerleşirken onu izledin, saçların ılık rüzgarda uçuşurken yüzünde bir gülümseme vardı. "Midoriya bir şey istedi."
Nefesini çektin, kafanı yana yatırdın ve öylece bekledin. Ellerini yere bastırdın.
"Hm, önemli olmalı."
"Geç geldiğim için kızdın mı?"
"Hayır! Cidden sorun değil. Hah!"
Gülüşünü duydun, astığın suratını kocaman bir gülümseme kapladı. Kendini tutamıyordun işte, bu çocuğa kendini çok fena kaptırmıştın Y/N. Kolunu omzuna atınca kafanı göğsüne yasladın. Kalp atış seslerini duyabiliyordun, ağır ağır açıp kapattın gözlerini. Ne kadar da huzurluydunuz. Gülümsüyordun ve Shoto'nun da gülümsediğini hissedebiliyordun. Ancak tüm huzurun telefona gelen bildirim ile sona erdi.
Bir nefes verip telefonunu eline aldın. Mesaj Uraraka'dan dı ve ne zaman geleceğini soruyordu. Geçiştirmek için birazdan geleceğini yazdın. Derin bir iç çektin kafanı sevgiline çevirdin. Dikkat ile telefonuna bakıyordu. "Gidecek misin?"
Bacaklarını uzattın ve hayır anlamında salladın ve bir elin ile bacaklarını patpatladın. Mesajı alan sevgilin hemen bacaklarına başını koydu ve sırt üstü yatmaya başladı. Şuan burada insanlar olsa Shoto'nun bunları yapacağını düşünmüyordun. Çünkü o sevgisini insan içinde gösteren birisi değildi. Gözlerini kapattın. Bir elin ile saçlarını okşamaya başladın sevgilinin. İç çektiğini duyuyordun ve gülümsemeden yapamıyordun.
"Biliyor musun Y/N? Kendimi çok şanslı hissediyorum."
Kaşlarını hafif bir şekilde çattın. Belli olmayacak kadar hafifti. "Bende." Dedin tek nefeste. Kendini o kadar çok şanslı hissediyordun ki! Bu his hiçbir zaman geçmeyecek gibiydi.
"Sana sahip olduğum için çok şanslıyım." Parmaklarına düz olan saçını dolayıp dolayıp hafifçe oynuyordun, artık gülümsemekden ağzın yırtılabilirdi.
"Seni seviyorum Y/N."
"Seni seviyorum Shoto."
_____
Ee ne düşünüyorsunuz? Nasıldı?
Ben her zaman ki gibi yine ve yeniden beğenmedim ama olsundu. Elimde üç istek daha var onları da sırayla atacağım.
Şimdilik hoşçakalın. Hadi bye.
Ayrıca bu bölüm neden bu kadar kısa oldu yaaah! Shoto'ya saygı! Shoto'ya uzun bölüm haktır!
Ne diyorum ben yağ! Hadi Dabi bölümünde görüşürük! Tesadüfe bak aqq!
03.06.21
Düzenlendi.