-3-

52 21 13
                                    

   Magiada insan dünyası bir efsanedir. Dilden dile dolaşmış, dolaştıkça değişmiştir. Doğru bilgi bulmak çok zordur. Bundan 50 yıl önce insanlar bunları araştırıp kitaplar, makaleler yazmıştı. Fakat dünyamızı yönetenler insanların bu kadar bilgiye sahip olmalarını istememişti. Kitaplarla birlikte tüm yazarlarda yok edilmiş. Yani büyücüler öyle sanmış. Büyükannem o yazarlardan biriymiş. Bana bıraktığı en büyük mirasta buydu. Tüm dünyada olmayan bilgilerdi. Hadi bu bilgileri bulduğum zamanlara dönelim.

THROWBACK

"Cres bana kilerden patates getir!" diye bağırıyordu annem, bulaşıkları yıkarken. Koşarak odamdan aşağı mutfağa yanına gittim "Ne getiriyim annecim"   dedim sevimli olmaya çalışarak. "Patates "dedi. Yüzünü bile dönmeden. Kızıl saçlarını arkadan dağınık bir topuz yapmış, son tabağını yıkıyordu. Koşarak aşağıya kilere indim. Küçük kare karanlık bir odaydı. Karşımda duran patateslere doğru koşup içinden 2tane aldım. Kaç tane istediğini söylememişti. Acaba 2 az gelir miydi? elime 2-3tane daha patates  alıp kapıya koşarken ayağımı bir şeye çarptım. Ah buda neydi böyle. Kahverengi eski bir dolap vardı karşımda .Kilerde neden böyle bir dolap vardı ki. Merak edip en üstte ki çekmecesini açmaya çalıştım. Kilitliydi annem burada ne saklıyor olabilirdi ki. Biraz daha açmaya çalıştıktan sonra patatesler aklıma gelip mutfağa koşmaya başladım. Orayı açmalıydım. Ne vardı ki gizleyecek kadar önemli.

"Altı üstü 1 patates getireceksin 2saatir ne arıyorsun kilerde" dedi bağırarak. Bana dönüp önüne gelen saçlarını geri atarken. "Sadece 1tane istemiştim. Geri götür şunları" deyip elimden 1 patatesi alıp doğramaya başladı. Buydu işte istediğim. Aşağıya gitmek için bir sebep. Anneme hiç cevap vermeyerek kilere koştum. Patatesleri yere atıp dolaba yöneldim. Kilidi neredeydi bunun. Eski bir dolaptı zorlarsam açılabilirdi. Saçımda ki tokayı çıkarıp, dolabın kilidiyle uğraşmaya başladım. Yaklaşık 2dakika sonra dolaptan 'TIK' diye bir ses duyuldu. Açılmıştı, başarmıştım. Dolabın içine baktığımda gördüğüm şeyle şaşırdım. Kitap mı? neden annem bu kitapları saklamıştı. En üstte ki siyah üstünde böcek deseni olan kitabı aldım.(MEDYA) Dünyada yaşam. Buda neydi böyle? kitabı açıp sayfalarını karıştırmaya başladım. Üste üste dizilmiş kutular vardı. Altında yazanı okuyunca daha da şaşırdım. Dünyada insanlar üste üste mi yaşıyordu . O kutular ev miydi? Resimlerde renkli olan tek şey gökyüzüydü. Her yer o kutu gibi dikdörtgen göğe uzanan evlerle kaplıydı. Hiç bahçeleri, hayvanları yok muydu bunların? arka sayfayı çevirdiğimde upuzun göklere değen bir şey gördüm. Tanrı burada mı yaşıyordu? altında gökdelen olduğu yazıyordu .Demek ki tanrılar gökdelende yaşıyordu. Yoksa insanlar göklere çıkacak kadar ne başarmış olabilirdi ki. Her sayfayı çevirdiğimde dahada şaşırıyordum. Burada herkes insana benziyordu ,bizim gibi değillerdi. Okudum okudukça kıskandım bende insanların hükmettiği bir dünya istiyordum. Ve onu bu dünyada yaratacaktım.

.

İşte ben 10yaşındayken mücadeleme böyle başladım okuyarak, öğrenerek peki sizce başarabilecek miyim?
.
.
İnstagram:cres_kurtulus_wattpad

CRES:KurtuluşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin