1.18 Aranılan Mutluluk❈

376 43 106
                                    

Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!

●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!

Yayın Tarihi: 06.11.2020 (00:12)

Bölüm Şarkısı: Music for the Decline of an Empire - Reprise

Lussamus Krallığı - Reme

Venira

Beyaz geceliğimi giymiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beyaz geceliğimi giymiştim. Sarı saçlarımı özenle taradıktan sonra boynuma gül kokusu sürmüştüm. Sabahlığımın üstüne pelerinimi alıp odadan çıkmıştım. Bu gece sevgilimin yanında kalacaktım. Abrek, Kaveh'in evinde kalacaktı. Orada şehrin yönetimi için tüccarlarla buluşacaktı. Gece soğukta dönmemek adına orada kalmak istemişti ve Kaveh onaylamıştı. Sevgili ablam ise kendi arkadaşlarıyla olacaktı. İstesem Zictar'ı odama alırdım ama hizmetkarların görmesini istemiyordum. Dedikodulardan nefret ediyordum. Zaten yeterince dedikodu olacak malzeme vermiştik. Kardeşim bir azatlığı kendisine eş yapıyordu! Bunun kadar saçma bir şey var mıydı? Deliriyordum.

Abrek, Tamerin ile evlenmek için Zayluk ile konuşmuştu ve Zayluk denilen pislik bunu onaylamıştı. Tamerin'in dediğine göre ailesine karşı çıkmıştı, babası onu dövmüştü. Bu iş bozulmamıştı, bozulamayacaktı. Bir şeyler yapmaya çalışmıştım ama olmamıştı. Son çare büyülerimdi. Büyülerle bozarsam bunun bedeli olurdu. Bu bedel büyük olacağı için çekiniyordum. Savaşı kazanmak için her yol denenirdi. Tamerin ailemizin felaketi olacaktı, bunu görülerimde görmüştüm. Abrek, karanlığa teslim oluyordu ve o karanlık bizi yutuyordu. Gerçi Tamerin gibi güçsüz bir kız bana nasıl zarar verebilirdi ki diye düşünmeden edemiyordum. Kendi yaşamına sözünü geçiremiyordu, hep başkalarının kararlarına boyun eğen yapısı vardı. Belki ablamın dediği olurdu, sözümüzden çıkmazdı. Onu yönetirdik. Yine de bunda da hislerime güvenemiyordum.

Zictar'ın yanına geldiğimde şöminenin ateşi yanıyordu. Altında siyah altlığı vardı, üstünde bir şey yoktu. Sevgilim diye fısıldadım ve ona sarıldım. Pelerinim çözülmüştü, ayaklarımın dibine serilmişti. Üstümdeki sabahlığı sandığın üstüne bıraktıktan sonra divanına oturmuştum. O ise yanıma gelmişti. Çıplak omzumu öpünce irkilmiştim, içimi heyecan kaplamıştı.

Zictar "Bu gece seni asla bırakmam." diye fısıldadı. Bir kez daha öpmüştü.

"Bırakmanı isteyen kim? Senin yanında rahatlıyorum, olduğum gibi oluyorum. Son günlerde yaşananlar beni yoruyor." dedim.

"Düğün hazırlıklarıyla ilgilenmek zor olmalı."

Alaycı bir şekilde "Abrek en güzel düğünü istedi. Bu eve bir hanım geliyormuş." dedim.

Gazap Tanrısı'nın ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin