Ben doğmuşum büyümüşüm ama hiç birşey yapmamıştım büyüğüm.
Yaş olarak çok küçüğüm herşeyi hatırlarım, aslında iz bırakanları hatırlarım ama duygusal olduğum için bütün olaylar bende iz bırakanlar. İlkokula başladığım günü okulun yolunu annemle pazara gide gele öğrenmiştim okulun ilk günü ana sıfına başlıyorum. Annem beni okul için hazırladı. O zamanlar herşey güzeldi. Biraz yokluktaydık ama annem bizim diğer çocuklar karşında rencide olmamızı istemediğinden düzgün giydirirdi. Okulun ilk günü yine düzgün giydirdi her zaman olduğu gibi nasiyat verdi ve hadi git dedi. Ben donup kaldım daha ilk gün korkuyordum nereye gideceğimi bile unutur oldum. Tam yola çıktım. Mahallenin abileri okula gidiyor takıldım arkalarına neyse ki okula varmıştım. Biraz heyecan birazda korkuyla.Okul önünde bir sürü öğrenci, hepsi ikili sıralar halinde ben biraz daha yavaş yürüyerek aptal gibi sıranım hangisi olduğunu anlamaya çalışıyorum. Ve ne oldu? Bulamadım herkes içeri girdi öğretmenler bile dışarıda duran anneler vardı. Benim gözlerim doldu. Ama annem yanımda olmadığından değil ne yapacağımı bilmediğimden o güzel elbiselerimle oturdum kaldırım taşına bir süre sonra kendime geldim. Zorlamayı bıraktım. Kafam önümde yerdeki çakıl taşlarıyla desenler çiziyorum. Sonra bir ses geldi E... diye ben kafamı kaldırdım mahalle abilerinden en temizi . Sen niye içeri girmedin diye söylendi. Daha yeni geldiğimi sınıfımı bilmediğimi falan söyledim. Mahallenin abisi benimle en az dalga geçen kişi olabilir çünkü ben küçükken dişlerim çürük kulaklar büyük çirkin bir şeydim. Bende şuan öyle bir tip görsem söverdim , eski fotoğraflara baktığımda yaparım. Neyse ki mahallenin abisi beni sınıfa götürdü. Çok saçma ama ondan sonra hiçbir eskiden güzel olmadı. Sanki koyun yetiştiriyorlardı. Okul kötü değildi öğretmenleri seviyordum hepsi çok iyi beni de severdi ama ben sanki okula ait değildim. Bir kız sevsem bana bakmaz. Bir kuzenim vardı aynı sınıfta birde komşumuz ikisiyle top oyanayarak zaman geçiyordum sabah erken kalkıp televizyon izlerdim sonra okula giderdim okul çıkışı top oynardım. Bu kadar ama çok şey düşünürdüm. Birinin yaşadığı hayatı isterdim. Birinin tipini birinin parasını isterdim. Kıskandığı dan değil bende isterdim. Ama hayat işte böyle olması gerekiyormuş.Bir kız vardı.
Eda diye çok güzeldi. Sınıftaki erkekler hep onunla ilgilenirdi. Bende beyeniyordum ama konuşmazdım. Hiç cesaretim yoktu. Yürüyüşümden belli zaten. Kafam betonmuşcasına önüme eğer, kollarım bedenime bitişik. Zavallı çirkin bir tip işte. Ta ki altıncı sınıf olana kadar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HACKERBİO & ID~DARKSON
Science FictionBir hackerin kendini hayattaki zorluklarını ve gelişimini anlatan biyografisi...