KORUMA | bxb

Şüphe

01.11.2020

***

Selamlar  😁 Bu bölümde Cihangir'in niyetini öğrenmiş olacaksınız. Bakalım tahminleriniz çıktı mı?

Güzel yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar...   😊 ❤︎

Merdivenlerden aşağı indim. Ev sessizdi. Muhtemelen havuz kenarında dedikodu yapıyorlardı.

Mutfağa inip atıştıracak bir şeyler bulmaya çalıştım. Salondan sesler gelince oraya baktım. Abim yine birileriyle konuşuyordu.

''Büyük toplantının yapılacağı gün teslim edilecek mallar. Tabi ki de tır kullanılacak Metin. O kadar malı neyle göndermemizi bekliyordun? Aynen Yılmaz holding ile olan ihaleden sonra toplantıya geçeceğim. Tamam benden haber bekle. Hadi görüşürüz''

Telefonu kapattığında yanına gittim. Çok düşünceli görünüyordu. Baksanıza, toplantılar ihaleler...

''Ne toplantısı bu abiciğim?'' Anında bana dönüp kaşlarını çattı. Normalde onu dinlemez ve soru sormazdım. Şaşırmıştı.

''Hiç... Hiçbir şey. Şirketle alakalı birkaç problem çıktı da.''

''Mallar falan diyordun?'' Yüzüme uzun süre bakıp kulağıma yaklaştı.

''Fabrikaya malzeme göndereceğiz. Ama diğer şirketlerin haberi olmaması lazım. Kimseye söyleme tamam mı?'' Gülüp kafamı salladım. Bana gülüp göz kırptı.

O sırada içeriye giren Cihangir ile ona döndük. Bize bir bakış atıp yanımıza geldi.

''Abi istediğin evrakları getirmişler.''

''Tamam Cihangir. Söyle odama bıraksınlar.''

''Tamam Doğan abi.'' Kafasını sallayıp gideceği esnada ona dönüp:

''Fabrika olayları mallar falan çok yoruyor seni herhalde Cihangir. Bu aralar görmüyoruz seni.'' dedim onun anlayabileceği bir sitemle. Bana bakıp kaşlarını çattı. O sırada abime bakışlarım kaydığında yerinde rahatsızca kıpırdandığını gördüm.

''Ne malları?'' Tam ağzımı açacağım esnada abim yüzümü okşayıp:

''Doruk abicim sen ablanların yanına git.'' dedi. Cihangir hâlâ şaşkınlıkla bana bakıyordu. Abim daha sonra Cihangir'e dönüp: ''Cihangir sen benimle gel evrakları birlikte alıp odamda inceleyelim.'' dedi. Cihangir abimi süzüp bir şeyler düşündü. Sonra usulca kafasını salladı ve çıktılar.

Anlamaz bir şekilde baktım arkalarından. Neydi bu şimdi?

*****

Donmuş; muz, çilek ve şeftaliyi blender dan geçirip kaseye koydum. Donmuş olduğu için hem yoğun kıvamda oluyordu. Hem de tadı dondurmaya benziyordu. Çekmeceden bir kaşık alıp kaseye daldırdım.

''Immm...'' Çok lezzetliydi. Hem tatlıdan daha az kaloriliydi. Sonuçta akşam olmuştu ve benim bu seksi vücudumu korumam lazımdı.

Ben meyveli dondurmamı yerken içeriye biri girdi. Muhtemelen abim olabilirdi. Ses çıkarmadan yemeye devam ettim. Sonra belimden sarılan kollar ve enseme konulan öpücükle durdum.

''Sen az önce bana trip mi attın?'' Cihangir'in sesini duymamla kaşlarımı çattım. Gerçi ondan başka kim olacaktı. Buse mi? Seda mı?

''Allah Allah öyle mi yapmışım?'' Gülümsemesiyle tenim ürperdi. Beni kendine çevirip yüzüme baktı. Gülümseyerek bakıyordu. Ben ise domuz gibi duruyordum.