8. BÖLÜM- "Bitti."

269 87 57
                                    

Selam, herkese!

Bu sefer upuzun bir bölümle geldim. Umarım beğenerek ve severek okursunuz :)

Yukarıya çok sevdiğim bir müziği koydum. Açalım ve okumaya başlayalım...

Bölüm sonunda görüşürüz, iyi okumalar dilerim...

---

8. Bölüm- "Bitti."

"Bir şey olmuyorsa, olmuyordur. Zorlama artık..."

Birinin size inanması ne demektir bilir misiniz? Ben bunu daha dün öğrendim. En yakın arkadaşlarım bile bana inanmazken, daha yeni tanıştığım birinin bana inanması her ne kadar beni incitse de yalnız olmadığımı ve yanımda birinin olduğunu hissetmek mükemmel bir duygu... 

Sıla'nın neyi olduğunu veya bu davranışlarına sebep olan şeyi bilmiyorum. Ama öğrenmek istiyorum. Bana olan bu soğuk davranışlarını, anlamsız sayıklamalarını ve tüm garipliklerinin nedenini merak ediyorum ve öğreneceğim de...

Bugün cumartesiydi. Haliyle dersim de yoktu. Ancak sınav zamanı yaklaşıyordu ve benim çok sıkı çalışmam gerekti. Son yaşadıklarımdan ötürü çalışmaya pek bir vakit ayıramamıştım. Artık daha da dikkat etmem gerekti. 

Uyandığımdan beri üzerimde bir enerji ve mutluluk vardı. Kalkar kalkmaz kahve için ısıtıcıya su koydum ve sonrasında yatağımı topladım. Sıla ise hala uyuyordu. Uyuması benim için daha iyiydi. Şayet yüzünü bile görmek istemiyordum.

Daha sonra elime okumak için bir kitap aldım. Çünkü son zamanlarda çok boşlamıştım. Kahvemi de hazırlayıp, çalışma masama geçtim ve kitabı okumaya başladım. Şeker Portakalı'nı okuyordum. Belki de ellinci kez. Çok sevdiğim ve okumaktan asla bıkmayacağım bir kitaptı.

Bir süre kitabı okuduktan sonra okumayı bırakıp elime telefonumu aldım. Bir kaç önemsiz mesajdan sonra, gruptan gelen mesajlara girdim:

Bizimkiler:

Melis: Of sınavlar yaklaşıyor. Ne yapacağız ya?

Zeynep: Çalışacağız...

Melis: Bu zeka sana fazla Zeynepciğim, biliyorsun değil mi?

Zeynep: Biliyorum canım arkadaşım...

Alp: Ben seni çalıştırırım sen dert etme canım.

Melis: Ama aynı bölümde değiliz ki.

Alp: Olsun senin için konulara bakarım.

Melis: Ya ama ben sen çok seviyorum...

Hasan: Kusacağım şimdi. Grupta bari yapmayın!

Yaren: Bunu sen mi söylüyorsun Hasan?

Hasan: Ben sustum.

Yaren: Ben de öyle düşünmüştüm.

Yazışmalar böyle uzayıp giderken, Hiçbir şey yazmamayı tercih ettim. Zira onlara hala kırgındım. Gerçi belki de diğerlerinin haberi bile yoktur. Bilemeyeceğim.

O sırada aklıma Enes geldi. Kolu ne haldeydi bilmiyordum. Üstelik merak da ediyordum. Bu nedenle telefonumdan Enes'in numarasını tuşladım ve kulağıma dayadım. Telefon çaldı çaldı, ama açılmadı. Merak ettiğimden ötürü hiç beklemeden Yiğit'in telefonunu tuşladım. Bir kaç saniye sonra telefon açıldı. Hemen konuştum:

"Yiğit ben rahatsız ediyorum ama Enes'i merak ettim. Aradım ama telefonunu açmadı. Orada mı acaba?"

"Hayır rahatsız etmedin. Enes de yeni uyandı. Yemek yiyor şuan da."

ODAMDAKİ SIR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin