26.10.2020 / 03.18
Bir sayfa çevirdim, o sayfada kurumuş bir gül gibi bırakıldım. Kokum da gitti güzelliğim de. "Kapanmayan yara yoktur, çiçeğim." Derken, bana en büyük yarayı mı vermeyi planlıyordun? Bak, kapanmıyormuş bazı şeyler. Elimde iğne iplik, çok dikmek istedim. Sonra o iğne elime battı. Sanki içim çok kanamıyormuş gibi bir de parmak ucum kanadı. Bir kez bile dudaklarının değmediği o parmak uçları.
Dudaklarından çıkan her harf bir zehir, günlerim kararır ve yine sensizim serin bir vakit. Yağmurlar yağar, dolular parçalar evimin içini. Şimdi sen yoksun ya, artık çatısı bile yok elinin değdiği yerlerin.
Sonbahar da terk etti gitti, geriye kış kaldı. Kardan adam yapmanın ya da karda yürümenin hayalini bile kurmuyorum. İnsanda o hevesi bırakmadın. Bazen yaşamak bile zulüm geliyor ama sen yokken bile güzel şeyler bulabiliyorum. Asıl sen varken çirkinmiş her şey.
Şimdi bir iki kelamın kalbimde yaratacağı zelzeleleri bekliyorum. Kalbe ağır gelen şey dilden çıkınca acısı daha çetrefilli oluyor. İçimde seninle doldurduğum milyonlarca his, zihnimde senin yüzünün olduğu binlerce tablo. Elime bir balyoz alıp her gece ağlaya ağlaya kırıyorum o tabloları. Fakat ben ağladığımla kalıyorum. Ne senin yüzün siliniyor ne de geliyorsun bana.
Avuçlarına bak şimdi, bak ki öpücüklerimi göresin. Avuç içi çizgileri derin olan insanlardan biriydin, ben de kendini oraya ait hisseden bir kadın. Bir yalan gülüşe, iki boş lafa kandım, ama her şeye rağmen yine de seni kalbimden çıkaramadım.
Şimdi ellerini bilmem kimler öpüyor, onlar da ben gibi hissettiriyor mu? Onlar senin cebine mi bakıyor yoksa kalbine mi? Ben senin kalbine bakmakla kalmadım, ruhuna yoldaş oldum, meğer sen benim kapımın tokmağı bile olamamışsın.
Acı gelir geçerde, senin bu kötü kalpliliğin hiçbir zaman geçmez. Toprak oldun örttün üstümü, çarşaf oldun sardın. Peki küreği kim tutuyor? Beni bu hayatta toprağa gömen ellerini, şimdi hangi yaralar süslüyor?
Aşkın böylesi olmasın, olacaksa beraber olsun. Ben bu acıyı göğsüme sığdıramıyorum, duvarlara sıçradı. Ben bu acıyı ellerimle geçiremedim, senin ellerine bulaştı.
Son kez bak avuçlarına ve sonra de ki: "Bir insan kan dökmeden de öldürülebiliyormuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yalanlar ve yananlar.
Randomşimdi yelkovan, akrebin onu ısırdığından şikayetçi, bende ölüşümün milyonuncu yılında içim sancılı, bekliyorum bir sonraki yılları gözlerim yaşlı. @notlar