2. Bölüm; Kuzgun

139 73 25
                                    

Şaşkınlığım henüz geçmemişken kapı birden aralandı içimin ürperişi ile ayağı kalkışım tüm hücrelerim de hissediliyordu. Ondan önce davranıp elimi hoşgeldin der gibi uzattım, sakinmişim gibi davranmak zorundaydım. İşte karşımda o vardı Kuzgun. Çocukluk aşkım. Bana neden gelmişti? Ne sorunu vardı? Neden ben? Anladı mı heyecanlandığımı? Ürperdiğimi? Zihnimde ki soruları bir kenara fırlattıktan sonra oturması için koltuğa doğru elimi uzattım. Biraz sakinlik oluştuktan sonra;
+ Hoşgeldin Kuzgun.
- Hoşbuldum Derin.
+ Seni gördüğüme sevindim, Nasılsın? Neler yapıyorsun.
-  Bende sevindim, iyiyim, belki de değilim bilmiyorum uzun zamandır kendime bile yöneltemediğim bir soru.
+ Peki bana neden geldin Kuzgun?
- Kendimi iyi hissetmiyorum, herşey anlamsız, herşey boş geliyor, ne yapıcağım ben ileri de?
O anlatmaya devam ederken yüzünde ki her ince ayrıntısına kadar inceleyerek ona gülümsüyorum ve birden farkettiğini anlıyorum.
- ... Neden güldün? Bana mı güldün?
+ Ah hayır hayır! Çocukluğun belirdi gözümün önünde o zaman da kendini ifade ederken çok hızlı ve savunmasız oluyordun.
- Evet nasıl hatırladın bunu?

Cevap vermeden bi kaç saniye durdum, bunu yapmam hiç etik değildi o bana danışan olarak gelmişti ama ben ona duygusal olarak yaklaşıyordum kendimi hemen toparlamam gerekti.

+ Evet Kuzgun, sanırım sen gelecek kaygısı yaşıyorsun tabiki bunu bilirlikte aşabiliriz eğer sende istersen?
- İstiyorum Derin, yeter ki iyi hissedeyim kötü olunca hiç bir şey yapmak istemiyorum sadece evime kapanmak istiyor bunu doğru buluyorum.

Onu anlamak için daha çok caba sarfediyordum onu tanıyordum ve mantığım ile  düşünemiyordum onun yanında olmaktan çok yanında durabilmek istiyordum. 

+ Geleceğe olan kaygın seni psikolojik olarak çok yıpratmış, bir şeyi başarırken bile diğer taraftan gelecekte ne yapacağım diye düşünüyorsun. Bilmelisin ki yaşamın kontrolü tamamen senin elinde olamaz, bunu kabullenmek gerek. Karşına ne çıkarsa çıksın değişime alışabilirsin. Senin kaygı duyman düşünceni ya da sonucunu değiştirmez ve sana yardımcı olmaz. Uyku düzenine dikkat etmeni istiyorum uyku sadece fiziksel değil ruhsal olarakta önemlidir. Düzenli uyku uyuyamadıkça kaygılanmak ve kaygılandıkça uyuyamamak kısır döngüsünü doğurabilir.
- Derin!
Birden adım ile seslenince kalbim çıkıcak gibi hissettim ve şaşkınlıkla cevapladım;
+ Seni sinirlendirecek bir şey mi dedim yoksa?
- Hayır, ben sadece seninle konuşmak istiyorum. dedi.
Bir bacağım diğer bacağıma daha sıkı dolanırken avucuma diğer elime sıkıştırıp durdum, kalbimin sesini bu sefer hissedebiliyordum..
+ Konuşuyoruz zaten, kendini açıkca ifade ettiğin için hemen tanı koyabilmemize sebep oldu..
- Hayır ben seninle konuşmak istiyorum.
+ Anlayamadım.
- Derin lütfen.
+ Kuzgun bu hiç etik bir durum değil lütfen dışarı çık..
Dedikten sonra yerimden tedirgin bir şekilde ayaklandım Kuzgun o sıra da çıkmıştı. Bu ne demekti? Kuzgun benimle ne konuşacaktı? Neden bunu dedi? Bir yanım öfkeliyken bir yanım mutluydu bu iki duygu beni boğuyordu.. hemen toparlanarak klinikten çıkmak istiyordum. Dışarı da bir kaç sokak yürüdükten sonra Kuzgun'un köşebaşında oluşu gözlerime çarptı...

Hemen yanına doğru ilerleyek yaklaştım.
+ Neden buradasın?
- Derin lütfen konuşalım sana hiç gelmedim gibi düşün burada karşılaşmış olalım bana biraz zamanını ayırmanı istiyorum.
dedi, ve arkasından yürümemi ister gibi yavaş adımlarla ilerledi..
Bunu yapmak belki de doğru değildi ama bunu istiyordum her şeyi göz ardı ederek onun adımlarına ayak uydurdum. Köşebaşında sağımızda kalan kafe'ye doğru girdik..
sonra ona doğru dönerek;
+ Kuzgun çok az bir zamanım var kliniğe dönmem gerek, sen bana danışanım olarak geldin ama benimle şimdi burada beraber oturuyorsun biri görürse ben ne cevap veririm?
- Derin tamam kalkabilirsin, seni zorlamayacağım.
+ Özür dilerim.
diyerek oradan uzaklaştım bunu yapmak istemiyordum ama zorundaydım kliniğe doğru hızlı adımlarla ilerlerken birden durup soluklandım havanın soğukluğu yüzüme tokat gibi yapışıyordu, klinikte danışanlarım beni bekliyordu onların hepsini ayrı ayrı çok seviyordum. Çünkü saf savunmasız ve tüm çıplaklığıyla bana kendilerini rahat bir şekilde açıyorlardı, bana güveniyorlardı. Odama danışanımı çağırmadan önce kendi içimde bu olayı çözümlendirmek istiyordum, Kuzgun benimle ne konuşmak istiyordu? Düşünmemeye çalışmam gerekiyordu ama düşünmemeye çalışmak aynı şeyi tekrar tekrar düşünmekti. Düşüncelerden, onları düşünmemeye çalışarak değil; onları düşünerek kurtulabileceğimi biliyordum. Odamın kapısı çaldıktan sonra içeriye danışanım girdi..

Aras Gezgin.
+ Hoşgeldiniz Aras Bey, buyrun sizi şöyle alayım..
- Hoşbuldum Derin Hanım, nasılsınız?
+ İyiyim Teşekkür ederim siz nasılsınız?
- Biraz daha iyi hissediyorum sayenizde Allah sizden razı olsun siz olmasaydınız belki de benim halim ne olurdu?
+ Bunun benimle bir alakası yok değişim siz istediğiniz sürece vardır. Ben sizin yolunuza sadece ışık tutuyorum, siz çok istikrarlı birisiniz kendi değerinizin farkındasınız ve değişime açıksınız.
- Bunları sizden duymak ne kadar değerli Derin Hanım.
+ Bugün bana ne anlatıcaksınız merakla bekliyorum..
- Bende heyecanlıyım aslında, ben her zaman güçlü durmak zorundaymışım gibi hissediyorum Derin Hanım hiç ağlamamam gerek gibi ya da hiç üzülmemem veya böyleyse bile yansıtmamam gerek gibi hissediyorum. Aslında duygularımı suda boğmak yerine onların ağzımdan çıkıp karşımdaki insanın etrafında dans edercesine ulaşmasını istiyorum bunu sağlayamıyorum ne yapacağımı bilemiyorum böylelikle çıkmaza sürükleniyorum.
+ Sizi anlıyorum Aras Bey. Güçsüzlüğe izin vermek kendimize atabileceğimiz tabiki önemli adımlardan biridir, her zaman güçlü olabilmek ya da durabilmek mümkün değildir. Güçsüzlüğü kutlamak gerekli. Ağlamayı, bir şeylere üzülmeyi de.. Bu güçsüz olmayı ve ağlamayı yüceltmek değil, insanın kendisine yüklenmemesi gerektiğini kendisine hatırlatması ve tüm hallerini olduğu gibi kucaklamasıdır. Duygularınızı olabildiğince karşı tarafa aktarın ikili ilişkiler de anlatmaktan çok anlaşılamamaktan tedirginsiniz. Bunu sizin değil karşınızda ki insanın düşünmesi gerekli, ağzınızdan kelimeler olabildiğince net ve keskin çıkmalı. Siz ne kadar yalın ve ben dilini kullanarak kendinizi ifade ederseniz o kadar daha huzurlu ve mutlu hissedersiniz..
- Galiba haklısınız Derin Hanım, dediklerinizi harfiyen yerine getireceğim belki bu sefer daha çok iyi ve mutlu olabilirim.
Yerinden usulca kalktıktan sonra bana doğru dönüp "iyi ki varsınız" dedi..
o kadar değerli ve içten söyledi ki bunu tüm hücrelerim de hissetim.
+ Çok Teşekkür ediyorum, bu dediğiniz benim için çok değerli ve anlamlı. Sizi haftaya aynı gün aynı saat bekliyor olacağım kendinize iyi bakın Aras Bey.
- Siz de Derin Hanım.

Saatler birbirlerini kovalarken akşamın karanlığı terapi odamı kaplamıştı ve oldukça yorgun hissediyordum. Sokaklarda kar birikintileri hala duruyordu koşarcasına kendimi sokaklara attım kulaklığımı taktıktan sonra müzik listemden bir şarkı açarak zihnimi iyice karıştırmayı başardım. Hızlı ve soluklu adımlarla evime vardıktan sonra kendimi duşa attım. Hiç bir şeyi düşünmek istemiyordum ve suyun altında bunu halledebileceğimi umuyordum, suyu çok seviyordum bedenimle bir bütün halinde olması beni keyifli hissettiriyordu birden bir ses tınısı geçti kulağımın köşesinden tam kavrayamasam da mesaj bildirimi olduğunu farkettim sonradan..
Telefonumun ekranına çift tıklayarak mesajıma girdiğimde bilmediğim bir numara ile göz göze geldim.
*Okunmamış  yeni mesaj*
Derin?
Derin ben Kuzgun lütfen bana geri dönüş sağla.
Mesajını bekliyor olacağım...

DerinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin