Nisa|
Arkadan gelen sesle o tarafa döndük.
"Barışçıım hayırlı olsun"
Diye Aycan ve arkadaşı bu tarafa geliyordu göz devirip barışa baktım o da benden farklı değildi.
"Sağol Aycan"
Diye kısa kesmeye çalışsa da Aycan uzatma taraftarıydı.Arkadan gelen elif abla kurtarıcımız olmuştu.
"Gençler hadi herkes ateşin başında siz de gelin."
Barış başını sallayınca elimden tutup kamp alanına ilerledik.Ateşin başına oturunca barış kolunu omzuma doladı ben de başımı göğsüne yaslayınca aycanın bakışları üzerimizdeydi. Yavaş yavaş gözlerim kapanırken bir anda havalanmamla ağzımdan ufak bir çığlık çıktı.Brışın kucağında olduğumu anlayınca yalancı bir sinirle ona baktım.
Nisa:Öyle bir anda kaldırılır mı yaa.
Barış:E haber verseydim uyanıcaktın uyandırmak istesem kucağma almazdım zaten.Gerçi pek başarılı olmuş değilim ama..
Gülerek ona baktığımda bir anda ciddileşti.
Barış:E sen nasıl yatıcaksın ki burda hamilesin.
Nisa:Sevgilim nolucak. Yatarım ben hem seninleyim.
Barakalara geçip uzandık.
Barış:Nis.
Nisa:hıı
Barış:Bebek...kaç aylık.Yani biz dört en son üç ay önce...
Nisa:Saçmalama barış.Ne yani seni aldattığımı mı düşünüyorsun.
Oturur vaziyete geçmiştim o da aynı şekilde.
Barış:Hayır.Tabiki böyle bişey düşünmedim...
Nisa:Dört aylık barış.
Diyip başımı çevirince aycanla göz göze geldik suratındaki pis sırıtışla bize bakıyordu.
Barış kolunu omzuma dolayıp başını boynuma gömüp.
Barış:Sevgilim..özür dilerim.
Nisa:Yatalım mı.
Barış:Affettin mi.
Gülümseyerek ona döndüm başını kaldırıp dudaklarına kısa bir öpücük bıraktım.
Barış:Bu kadar mı.
Nisa:Affettiğime dua et.
Geri yattığımızda barışın göğsüne sokuldum barış da bir eliyle belimi sarmış diğer eliyle de karnımı seviyordu karnımdaki elinin üzerine elimi koyup tuttuğumda kendimi uzun süre sonra huzurla uykuya bıraktım.
Barış|
Uzun süredir en güzel sabaha açtım gözlerimi.Nisaya baktığımda uyanmış kedi gibi bana bakıyordu gülümseyip dudaklarına eğildiğim an aycanın bize seslenmesiyle gözlerimi kapatıp sinirle nefes verdim.Ekip gelip kahvaltıyı hazırlamıştı.Aycan da masaya çağırıyordu.Kalkıp masaya geçtik ve kahvaltımızı yapıp ormanın içine doğru gittik.
Barış:Sevgilim.
Nisa:Hııı.
Barış:Bebeğimizin cinsiyeti ne zaman belli olur.
Nisa:Normalde gösterirlermiş ama bizimki inatçı çıktı.
Barış:Eee anne inatçı baba inatçı çocuk napsın.
Dediğim şeyle güldüğünde ben de gülüşünden öptüm onu.
Nisa:Gözleri sana benzesin.Böyle maviş maviş.
Diyip başımı aşağı çekip gözümü öpünce ben de gülerek kolumun altına aldım.
Hava kararmaya başlamışken kamp alanına döndük herkes kendi halinde oyalanırken gölün kenarına geçip sırtımı ağaca yaslayarak bacaklarımı uzatıp oturunca nisaya da oturması için bacaklarıma vurdum o da gülerek oturunca kollarını boynuma doladı bacaklarını da belimde birbirine bağladı.Dudaklarını yalayarak bana bakınca sertçe yutkundum bir elimle belinden tutup kendime daha çok yaklaştırırken diğer elimle de yüzünü tutup dudaklarına yapıştım.Hemen karşılık vermeye başlayınca sertçe öpüyorduk birbirimizi.
Ayrıldığımzda başımı göğsüne yasladım saçımda dolaşan elleri mayışmama neden olurken ayağa kalkınca o da kalkmış soran gözlerle bana bakıyordu. Onu az önce kalktığım yere oturtup bacaklarını uzattım ben de onun dizine başımı koyup uzandığımda yeniden saçlarıma oynamaya başlamıştı. Gözlerimi kapatıp uykuya daldım.
Kısa oldu farkındayım özür dilerim.Ama bunun telafisi gelecek ilerleyen günlerde.Hepinizi seviyorum umarım beğenirsiniz...