!《《SEVİMSİZ》》!

310 43 7
                                    


"hiçbir gerçek, onu görmemeye çalışmaktan daha acı verici değildir"...

-ATEŞ-

telefonun ışığı yüzümü aydınlatınca koltuktan düşüp yere çakıldım.

hay lanet!!!

ne diye koltukta uyuya kalırsınki saat kaç telefon nerde başlıycam böyle işe!

ben kendimle savaş verirken döne döne dedem öksürerek kendini belli etmeye çalıştı koltuğa tutulup hızlıca ayağa kalktım ama başım feci zonkluyordu çok fazla icmistim.

"ne düye bu saatte geliyisin usagum daha geç bekleyudum".

ha?

saate bakıp başımı egdim öğlen olmuş doğal olarak benimle alay ediyordu buldun tabi sende vur dede...

"işe gitmesem ne olur diye düşünüyorum".

bir sabır Duası okumaya başladığında odaya doğru yavaştan yol aldım yoksa hayatta kurtulamazdım.elimdeki siyah deri ceketi yatağa fırlattım ve tisortümü çıkardım. hızlıca dar gri bir pantolon ve beyaz tişört çıkarıp giyindim aynı ceketi elime aldim ve ayakkabımin açılan Bağcıklarini bağlayıp merdivenleri hizlica indim dedeme bakıp tekrar bugün işe gitmesem diye soracaktım fakat öyle bir bakış attıki oldugum yerde kaldım.

bu "asla" bakışı ve ben asla kaytaramam.

"pekâlâ"

"arayup kontrol edeceğum".

yüzümü düşürüp kapiya uzandım telefonu cebime atıp inançı aradım gözlerimle.

"nerde bu?"

yeni çalışmaya başlayan kız tereddüt ederek önümde durdu.

"bir işi varmış".

"bana neden haber vermedi?"

"siz anlarmışsınız".

ulan inanç yine ne bok yiyosun???

arabanın anahtarlarını alıp bindim ve motor sesiyle anayola çıktım hızı seviyordum kesinlikle tehlikeli olan herseyi seviyordum.

şirkette uzun bir süre boş dosyalar ben biraz daha boş dosya birde boş bir toplantı takıldık saat henüz üçe geliyordu ve kısa sürede bütün işi halletmiştim.mertin odasına kapıyı çalmadan daldım fakat melda mertin kucağındaydi beni görünce hemen toparlandılar onları takmiyip büyük koltuğa oturdum ve ayağımi sehpaya uzattım.

"olan var olmayan var burasi bir aile şirketi".

ikiside kıkırdadı.

"sen niye burdasın?"

melda gelip yanıma oturdu ve cevap beklercesine koluma dokundu.

"dedem yuzunden".

"su-

"su yok onun adını anmıyoruz".

mert cümlesini tamamlamak için yeltendi fakat tekrar elimi kaldırdım.

"sus".

birsey soylemediler bu konu hakkında konuşmak istemiyordum o maymun yüzünden başıma gelmiyen kalmadı.

"ee Oktay partiye çağırdı gidiyomuyuz?"

melda hevesle ayağa kalktı.

"oktay partimi veriyor? "

oktay okuldan çok eski bir arkadaşımdi ama uzun süredir görüşmüyorduk.

"evet darkblue'da".

AHLAKSIZ HAYATLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin