11: insanlığından vazgeçme

3.3K 418 123
                                    

Birliktelerdi.

Her zaman birlikte vakit geçirdikleri kanepede, Taehyung, sevgilisi Jimin'in kolları arasındayken, sırtını onun soğuk göğsüne yaslamış bir vaziyette oturuyorlardı. Jimin'in bir bacağı, sevgilisi kendisine daha yakın olabilsin diye yerde bekliyorken, Taehyung onun, kendisininkiyle kıyasladığında oldukça küçük olan parmaklarına, parmaklarını dolamış ve her bir boğumu teker teker öptüğü sırada bulunduğu yerden memnun olduğuna dair tatlı mırıltılar çıkarıyordu. Jimin'e sormak istediği milyonlarca soru vardı kafasında ama aralarındaki sessizlik birkaç dakikadır sürdüğü ve Jimin, Taehyung'u ara sıra öperek şımarttığı için, sevgilisinin soru sorma isteği de sönüyor, her ne kadar bedeni soğuk olsa da, ona sokulmaktan kendini alıkoyamıyordu.

Jimin'in soğuk tenine alışkındı aslında; her fırsatta ısıtmaya uğraştığı soğuk tenin, sıcak tenine çarpıyor olması onu huylandırıyordu. Soğuk dudakları, ensesinde dolanıyor, küçük öpücükleri boynundaki ince deriye uğradığında ise Taehyung istemeden olsa onun tatlı dokunuşları altında kasılmadan edemiyordu. Bu hep böyle olmuştu; Jimin kendisini öperdi, Taehyung daha fazlasını isterdi ve istediğini de alamadan günü kapatırlardı. Fakat şimdi ise durum tahmin edebileceğinden daha karmaşık ve ucundan bile tutulamayacak gibi görünüyordu.

Jimin'in kendisinden sürekli kaçıyor olmasının nedeni, bir ısırığa kurban gitmesini istemeyişindendi. Insan olarak doya doya yaşamını sürdürmesini istiyordu kendisinden çünkü yaşadığını hissettiği her bir saniye, paha biçilemezmiş ve 5 saniye bile olsa canlı hissedebilmek için tüm vampir ömrünü feda edebilirmiş. Belki de haklıydı bu noktada, seneler boyunca yaşamıştı ama hiç canlı hissetmemişti. Sadece düşünerek bile dehşete düşüyordu Taehyung, sonsuz bir yaşama sahip olmak kulağa güzel gelebilirdi belki ama bu süreçte sevdiğin hiç kimse yanında kalmıyordu, ailen, arkadaşların... Her biri gözlerinin önünde hayatlarını kaybediyorken, onların ölümlerini izlemek berbat hissettirmiş olmalıydı. Jimin, nasıl dayanabilmişti tüm bunlara?

"Jimin."

"Hıım."

Sevgilisinin kolları arasında kıpırdanıp başını onun omzuna taşımıştı. "Gerçek yaşını merak ediyorum, 12. yüzyıldan beri yaşadığını söyledin."

"İnsan olarak tam 28 yıl devirdim, vampir olarak ise 821 yıl." kaşlarını kaldırdı. "Yani toplarsak 849 yıldır bu dünyadayım."

"Vaov... Tahmin ettiğimden daha da yaşlısın."

Kendisinin verdiği tepkiye güldüğü için hareketlenen Jimin'in göğsüne daha da sokulmuştu Taehyung, ona sarılmayı, dokunmayı gerçekten de çok seviyordu ve Jimin de bunun farkındalığıyla ona istediğini vermekten asla gocunmuyordu. "Benden daha yaşlıların da var olduğuna eminim, en basitinden beni ısıran vampir, dünyanın bir yerinde hala varlığını koruyor."

"Seni ısıran vampiri tanımıyor musun?" meraklı çıkan sesine karşılık Jimin'den saçlarına minik bir öpücük kazanmıştı. "Hatırlamıyorum dersem daha doğru olur, muhtemelen amacı da beni öldürmekti, çünkü kanımı son damlasına kadar içme derdinde olduğu," artık ısırık izlerinin bulunmadığı boynuna götürdü elini. "Beni ısırma şeklinden belliydi, yaranın izi uzun bir süre boynumda varlığını korudu ve sonra da tamamen yok oldu. Her yaralandığımda olduğu gibi."

"Yaralanabiliyorsun?"

Dudaklarını istemsizce büktüğünde, kaşları, cevapları tartarak verdiği için hafifçe çatılmıştı. "Evet, mesela tüm vücut parçalarım kopsa da, bir araya getirildiğinde vücudum tekrardan birleşebiliyor. Acı hissim yok, kalbim atmadığı için de bedenimin hiçbir yerinden kan akmıyor. Sadece insanken vücudumda kalan kanım var, damarlarımın içinde sıkışıp kalmış, muhtemelen donmuş, yoğun bir sıvı?"

suck me like a Candy √ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin