Tanıtım
Selen Soyder: Ceylan Kiziroğlu
Tolgahan Sayışman: Boran Hanoğlu (Han bey)
Caner Özyurtlu: Adem (Babuş)
Sarp Akkaya: Kerim (Deli Doruk)
Gökhan Keser: Deniz (Kazanova)
Serdar Gökhan: Turgut Reis
Mehmet Özgür: Haluk Kiziroğlu
Mustafa Üstündağ: Kara Ali
Tuana Türkay: Mine Yılmaz
Ceyda Ateş: Esin Yıldırım
Mert Davran: Baran Kırık
Tanıtım:
Ceylan, Haluk Kiziroğlunun kızı, evinin neşesi bu hayatta en güvendiği kişidir. Kızını kendi büyütmüştür, eşini Ceylan daha küçük bir çocukken kaybetmişti çünkü. Ceylan Kiziroğlu tanınan, herkes tarafından sevilen babasının şımarık kızıdır. Hukuk okumuştur fakat yaşadığı ülkenin bir adaleti olmadığını anlayarak işini yapmıyor sadece geliri düşük aileler yardım isterse onların işlerini görüyordu. Bu denle başka uğraşlar edinerek; Darülaceze, Çocuk Esirgeme kurumları ve Hayvanları koruma Dernekleri gibi birçok yerde adını duyurmuştur. Aslında adını duyurmaktan çok, annesizliği bildiği için, hiç kimsesi olmayan insanların yardımlarına gidiyordu onlara hediyeler alarak, yanlarına gidip oyunlar oynayarak, saçlarını okşayarak mutluluk veriyordu hem kendisi mutlu oluyordu hemde masum çocuklar. Hayvanlar ise onun vazgeçilmezleriydi çünkü bilir; hayvanları sevmeyen insanlarıda sevemez. Evinde birçok hayvan besliyordu köpeği pattisi kedisi şoset ve boncuğu vardı, atı vardı fırtına diye.
Birçok arkadaşı var Ceylanın, çevresi babası sayesinde fazlasıyla geniştir. Ama dost gördüğü üç arkadaşı; Mine Yılmaz, Esin Yıldırım ve Baran Kırık'tır. Ceylan dostlarını çok sever her maddi manevi ihtiyaçları oldukların da yanlarında biter. Lakin zamanla farkına varacak; tek bir dostunun olduğunu, onu gerçekten düşünüp, parası için değil; kalbinin, merhametinin güzelliği için yanında olduğunu.
Boran Hanoğlu belirli aralıklarla çocukluğunda anne ve babasını kaybetmişti. Bu denle uzun yıllar yetimhane de kalmış, fakat oradaki kötü bakıma dayanamayarak 10 yaşında oradan kaçmıştır. 11 yaşındayken bir kapkaç olayıyla rastlaşıyor ve suç onun üzerine kalıyor , her ne kadar ben yapmadım dese de işyeri sahibi inatla onun yaptığını söylüyor, çocuğa hırsız diye bağırtıyordu milleti. Kocaman adam, çocuğun yakasına yapışıp suratına tükürerek hesap sorup, hırpalamıştı.. 11 yaşında küçücük bir çocuğun yüreği karardı o günden sonra , 2 yıllık bir süre ıslah evinde yatmış, suçsuz yere orda olmak ona çok koymuştur. Ona hırsız diyen iten kakan adamı bulup öldürerek başlıyor karanlık hayatına ve tekrar hapishaneye giriyor.
Yaşı geçtikçe olgunluğu dahada bir artıyor. Hapishane de yaptıklarıyla ve mertliğiyle namı yayılıyor genç çocuğun. Güçlendiğinin herkes gibi o da farkındaydı. Hapiste edindiği üç arkadaşı oldu. Kerim (Deli Doruk) çok zeki bir adamdı hapishaneden çıktıklarında birlikte dev işlere kalkıştılar, açamayacağı hiçbir kasa, sıkamıyacağı hiçbir kafa yok , her türlü üçkağatı bilir Deli Doruk. Deniz (Kazanova) Deli Doruk kadar zeki olmasa da dediğim dedik mert bir çocuktur. Kızlara aşırı düşkündür girdiği ortamda kızları hemen kendine çeker, şeytan tüyü vardır Çetenin içinde en çapkınıdır ne kadar kızlara düşkün olsa da Boran’ın gözüne böyle giriverdi. Adem (Babuş) en küçükleridir, en masumları, en korkakları , yanlış yaptığında oturup ağlayan bir çocuktan farksızdır Babuş. Bazen düşünmeden konuşur . Hapishaneye üvey babasını öldürerek girmiştir, ne kadar ürkse de bunu yapmıştı ve bulunduğu mapusta çok zulm görüp herkes tarafından ezilmiştir. Boran ise Babuşun masumiyetini sevdi, bu kadar katı , kirli bi çeteye bir temiz masum yürek şarttı ve Adem’de artık çetedeydi. On ay sonra Kazanova da hapisten çıkarak Kerim sayesinde Boran’ın adamı olmuştur. Onlar dört sağlam kardeşlerdi.
Boran genç bir adam olduğunda da kardeş bildiği insanlarla birlikte yoluna devam etmekteydi. Büyük bir mafya adamı olmuştur ki bunun yanında ne kadar sert mizaçlı olsa da çocuklara olan ilgisi sayesinde yurtlara gidip onlara bol miktarda kazandığı paralarla bağış yapıyordu.
Ceylan adında tatlı bir belası geliyordu başına yakın bir zamanda. İkisi de birbirlerinin hayatlarını derinden etkileyecekler, bambaşka hayatlara sahip iki insan...Ceylanın pespembe hayatına ekşın eklenirken, Boran’ın hayatını da eğlence ve aşk kaplayacaktır.
Boran düşmanı Kara ile birçok kez ölümle burun buruna gelmiş tam onu öldüreceği sırada aksilikler çıkmıştır. Kara pis işlerin başını çekiyordu, uyuşturucu, kadın pazarlama gibi. Tabii bu işi tek başına yapmıyor, ortağı Karanlık adam Haluk Kiziroğlu ile yapıyordu.
Ceylan'la Boranın yolları bundan sonra ya birlik içinde, ya da ikiye ayrılmış bir halde devam ederdi...Buna hayat karar verecektir.
Aşk, tutku, kan, şiddet, acı ve intikamın bolca yer alacağı bir hikayeye var mısınız? En yakın zamanda Karanlığın Aydınlığı ile sizlerleyim..
sevgilerimlee :*