Bölüm şarkısı ; Serdar Ortaç- Mesafe
Yarı yıl tatiline girdik. Elimde iki kitabım var ve bir tane bu kitaba bir tanede o kitaba yazacağım şekilde bölümler gelecek. Yani getirmeye çalışacağım.
iiiiiiii
"Hocam... hocam bir dk bekler misiniz?"
Omzumdan düşmek üzere olan sırt çantasını düzelttim ve daha hızlı adımlar atmaya başladım. Bir yandan da bugün spor giydiğim için kendimi tebrik ediyordum. Ya sabah karar değiştirmeyip o topukluları giyseydim. Ah tam bir fiyaskoya dönerdi anım kesinlikle. Zaten herşey üst üste geliyordu.
Beni duymamazlıktan gelip hala ilerleyen hocama karşı bir daha göz devirdim. Gerçekten şaka gibi bir gündü. Ne vardı yani beni dersten geçirse. Sırf devamsızlığı var diye kılsınıfta bırakılır mıydı ya? Abi sınavlarını geçtim. Ee ne istiyorsun başka. El insaf allahım, el insaf ya.
"Hocam dur-"
O anda en sonunda korktuğum başıma gelerek bir bedene çarptım ve çarpmanın etkisiyle zaten bağımsızlığını zorlayan çantam tam olarak omzumdan çıktı. O anda bende yere düşecektim ki belime dolanan kollara bundan son anda kurtuldum. Daha lanet birgün daha tanımıyordum kesinlikle. Sanki başından beri boka sarmaktan başka bir halta yaramayacaktı bu gün. Ayağımı yere dayayıp kız çocukları gibi vurmak istiyordum. Zaten sinirliydim ve o anda karşımdakine cırlamaya başladım.
"Ya önüne baksana kardeşim."
Sinirle gözümün önüne gelen saçlarımı çektim ve başımı kaldırarak bana çarpan kişiye baktım. Alık alık yüzüme bakıyordu.
"Yalnız hızlı hızlı gelip bana çarpan sensin."
"E madem hızlı hızlı geliyorum demekki acelem var dimi, yol verseydin ya?"
Kaşlarımı çatarak bir yandan kendimi savunuyor bir yandan da çantamı geri düzeltip kollarından çıkıyordum. Tüm suçu ona yıkacaktım mecbur ve kesinlikle bu sinirimden fazlasıyla nasibini alacaktı beyefendi. Zaten onun yüzünden hocayıda kaçırmıştım.
" Böyle bir zorunluluğumun olduğunu sana düşündüren ne?"
Gözlerimi kısarak öldürücü olduğunu düşündüğüm bakışlarınla yüzünü taradım. Tamam çok az çok çok az haklı.
"Centilmenlik. "
Fazla beklemeden devam ettim.
"Ama görüyorum ki sende o yok."
Alaycı bir sırıtış kondu yüzüne.
"Hak edene var ama taze bitti. "
Sinirle tam birşey daha diyecektim ki yanımıza birinin geldiğini fark ettim ve sustum. O tarafa dönüncede yanımıza gelenin Furkan olduğunu daha yeni fark edebilmiştim. Bana bir bakış attıktan sonra gözleri yanımdaki adamda oyalandı çokça. Şaşırmışa benziyordu.
"Abi, hayırdır?"
Kaşlarımı çattım tanıyor muydu bu hanzoyu Furkan? Hem abi felan. Tamam biraz büyük duruyordu aslında. Okuldan olduğunu sanmıyordum.
"Hayır koççum. Bir işim vardı burada ama küçük bir engele takıldım."
Furkana bakmasamda sorgulayıcı bakışlarını üstümde ve karşımdaki kişide tuttuğunu hissedebiliyordum.