Balonya-ASKIDA-

Ağlamıcam

Hoşgeldiniz.
Lütfen şuradaki balonlardan birini seçip beni takip ediniz.
Turumuz başlıyor.^^

Evet sayın misafirlerimiz,bu eski taşlardan oluşan yol Başmasalcı'nın evine çıkar.
Gördüğünüz üzere çevresi hep ağaç,hep çiçek. Verandasının önündeki hamakta sallanmak için izin almak zorundasınız.Çünkü o hamak sadece özel durumlarda kullanılıyor.
Adı 'Hayal hamağı.'
Ona bindiğiniz an gözlerinizi kapatıyorsunuz ve en güzel hayallere dalıyorsunuz.Dolayısıyla zihninizi rahatlatıyor ve dingin bir ruha kavuşuyorsunuz.
Denemek isteyen olursa Başmasalcı'nın yardımcısıyla konuşması lazım.

Evet şimdi sola dönüyoruz.
Mor,sarı,turuncu,kırmızı ve mavi lalelerden oluşan bir çiçek tarlasına geldik gördüğünüz üzere.
Buraya hasta olanlar gelir genellikle.
Çiçekler gelen kişinin neye ihtiyacı olduğunu anlayıp ona göre koku salgılarlar.
Hasta olan bir kişinin burada 1 saat geçirmesi yeterli olacaktır.Sonrasında eskisinden de sağlıklı bir hale gelecektir.

Şimdi de sağa dönelim.
Bu kocaman ve eski bina Balonya'nın idare binası.
Burası çok güzel bir ülke olabilir ama bizim de özgürlüklerimiz kısıtlı. Lakin öyle çok da değil.
Tek katı kuralımız:
Birisi seninle konuşurken gözünün içine bakman ve sözünü bitirene kadar ilgiyle dinlemen.

Katı kural diyorum çünkü bazen bazı insanları dinlemek işkenceden farksız olabiliyor.Ama naparsın şekerim,katlanmak zorundayız.

Evet şimdi dümdüz ilerleyelim.Gördüğünüz üzere çevremiz yavaş yavaş değişmeye başladı.
Biraz üşüdüyseniz yanınızda getirdiğiniz hırkalarınızı alınız efenim.Çünkü birazdan bulutların üstüne çıkacağız.
Evet,biliyorum.Dünyadayken birçok kişi sizi mutluluktan dolayı bulutların üzerine çıkardı. Siz ağzınız kulaklarınızda buraya gelirken düşmeyin diye sizi tutuyor ve düzgünce aşağı inmenizi sağlıyorduk.Ahh biz olmasak napardınız kim bilir..
Bazılarınızın yüzü bana o yüzden tanıdık geliyor mesela.
Şimdi durun.Ayakkabılarınızı çıkarın.
Umarım ayaklarınız kokmuyordur. Oda spreyimiz bitti de.^^

Yükseklik korkusu olanların aşağı bakmamaları önemle rica olunur.
Ayılıp bayılırsanız sizi yukarıya kadar taşıyamayız efenim.Asansörümüz yok çünkü.

Uhh ! Az kaldı,dayanın.

Veeee,işteee ! Ayhh ,1 dakika soluklanmam lazım.Son günlerde hamlamışım da birazcık,kusura bakmayın.Hah,neyse.Hadi odama geçelim.

Selam Balonyalılar!
Bu seferki gurup biraz kalabalık gördüğün üzere.Gün geçtikten daha da çoğalıyoruz ^^
Başmasalcı çok sevinecek buna.
Haydi bakalım herkese benden çay ! :)
Müziği de yolla gelsin sinyorita. 

(Ağır metal bir müzik açılır.)

Yuhn! Bu ne yahu! Buna da kulak diyorlar sinyorita.Sizin oralarda bunlar dinleniliyorsa insanlarınızın çoğu sağır demektir.
Neyse neyse,daha yenisin.Önemli değil.Şöyle yumuşak bir şeyler açar mısın?
Hah.Teşekkür ederim.
İsmi ne demiştin?

Amy Castle-The cuppycake song.

Ve eveeet,başlıyoruuuuuz ! ^^

^ Ağlamıcam ^

***

''Hadi oğlum buraya at.''
''Burdayım salak,atsana topu.''
''İşin gücün artistlik be.''

Sıska vücudu ve kısa boyuyla söylenenlere aldırmayıp kaleye topu attığında kaleci Osman topu kurtarmak için kendini yere attı ve ayak bileğini burktu.
Çocuklar başına üşüştüklerinde Osman acıyla kıvranıyordu eski sokak kaldırımında. Zar zor ayağa kaldırıp kenara aldılar ve 1-2 kişi koluna girip evine götürdüler.
Geriye kalanlardan en yaramazı sıkıntıyla iç çekip ''Şimdi napıcaz lan? Maç yarım kaldı. Adam eksik olsun o önemli değil de kaleci yok be.'' dedi.

O anda kaldırımda oturan küçük kız hevesle ayağa kalktı ve çocukların yanına gitti. Cıvıltılı bir ses tonuyla ''Ben olurum kaleci.'' dedi. 
Oğlan çocukları kıza bir süre baktıktan sonra gülüşmeye başladılar.

''Sen kızsın be.''
''Sen git bebek oyna.Kızlar futbol oynamaz.''
''Bir yerine top gelirse ağlarsın hemen mızmız gibi.''

Kız söylenenlere öfkelendi ve iki elini de yumruk yaptı. Kaşlarını çatıp ''Oynamak istiyom.Top gelirse ağlamıcam.'' dedi.

Çocuklar topun sahibine baktılar. Top sahibi Hasan bir süre düşündükten sonra omuz silkerek ''İyi tamam ama ağlamak yok.'' dedi.

Kız koşarak kaleye geçti. Islık sesiyle maç kaldığı yerden devam etmeye başladı.
Kızın takımı 2 gol attı.Kız sevinirken birden karşı takımın kalesine doğru geldiğini gördü. Hemen topa odaklanmaya çalıştı. Çocuklar durmadan bağırıyordu.

''Sıkı tut.''
''Gol yeme.''
''Topa iyi baaaaak.''

Kız hangi birini dinleyeceğini şaşırdı. Bir topa bakıyordu bir de çocuklara. 
Şaşkınlıkla ne yapacağına karar vermeye çalışırken kafasında bir basınç hissetti ve kendini yerde buldu.
Gözlerini açtığında başında bekleyen kalabalık gurubu görünce korktu.Sonra gözleri dolmaya başladı.Çocuklardan biri ''Ben demiştim ağlar diye,aramıza almayalım diye demiştim.'' dedi.
Kız yerden kalkmaya çalışarak hafifçe doğruldu ve ''Ağlamıcam.'' dedi. 
''Hıı,belli.'' diye karşılık verdi yüzü çillerle dolu olan bir çocuk.
Kız yerden kalkarak tek ayağını sinirle yere vurdu ve bağırmaya başladı.

''Ağlamıcam dedim işte.Ağlamıcam.AĞLAMICAAAM.Ben bebek değilim.Ağlamıcam.'' dedi.Bunu dedikten 1-2 saniye sonra yaşlar gözlerinden akmaya başladı.
Çocuklar ona gülerken kız sinirle yanağındaki yaşları sildi.Sırtını dönüp eve doğru koşmaya başladı.Henüz sokağın köşesini dönmüştü ki arkasından bir ses duydu.

''Dursana bi ya.''

Kız olduğu yerde durdu. ''Ne var?'' diye bağırdı.

Kızın yanına gelen Hasan ellerini dizine koyarak iki büklüm oldu ve soluklanmaya çalıştı.

''Baya hızlı koşuyormuşsun sen ya.''

''Sanane.''

''Seni yarınki maça çağıracaktım.Bananeyse çağırmam,hıh.'' deyip arkasını döndü ve yürümeye başladı.Kız ürkek bir ses tonuyla:

''Gelcem.Maça gelcem.Gelmek istiyom.'' dedi.Hasan gülerek kıza döndüğünde ''İyi o zaman.'' dedi.Arkasını dönüp arkadaşlarının yanına dönerken düşündüğü tek şey kızın çok hızlı koştuğuydu. Tam da  kendi takımına böyle iyi koşan biri lazımdı. Hasan kendi kendine mırıldandı:

''Siz bittiniz oğlum,sizi yeneceğiz bu sefer.''

***

Eveeeeet.
Skoru merak ediyorsanız;
Hasanların takımı 7
Aşağı mahallenin takımı 10
Kaleye kız geçmedi.Hasan,kızı yanında tuttu ve kız 1 tane gol attı.
Evet şimdi de 2.yarıya giriyoruz.

Hahaha.Şaka şaka.İyice maç spikerine bağladım olayı.
Kusura bakmayın.Buradaki çaycı abi dünyadaki maçları izlerken arada bende denk geliyorum. İlk başlarda saçma gelse de sonrasında bağımlısı olmuştum.Yani bir ara.
Bazen buraya kimse uğramıyor ve bizim de yapacak işimiz olmayınca futbol izliyorduk napalım yani.
O zaman bu bölüm çaycı abimize gelsin.
Bu arada bize ordan bir çay daha be güzel abim.^^