"Brick yeter, yirmi dakikadır bana sarılıyorsun."
Brick zorla ayrıldı.
"seni sonsuza kadar kaybettim sandım."Elleriye sevdiğinin yüzünü avuçladı Blossom.
"Endişelenme artık iyiyim."
Dudakları birleşmeden hemen önce söylemişti bu sözleri.
Tutkuyla olan öpüşmeyi havanın serinliği bozdu.
Birbirlerinden ayrılıken tatlı bir hüzün kapladı içlerini.
"bu sefer hasta olmana izin vermeyeceğim."
Blossom gülümsemekle yetindi ve beraber sudan çıktılar.
****
Kafasındaki havluyu çekip aynanın önüne geçti Blossom.
Islak saçlarını sıkıca balık örgü yaptı ve dolabından pudra pembe geceliklerini çıkardı.Yeni yeni kafa dinlemeye başlamıştı. Sap olsun ailesi neredeyse tuvalete bile onunla geleceklerdi.
Memnundu yinede Blossom. Aynı şey kardeşlerinin ve ya babasının başına gelse o da öyle davranırdı.Seslerin kesilmesi ve içinde oluşan 'artık güvendeyim' hissi ile yatağına girdi.
Uykuya düşmeden önce düşündüğü son şey ise Brick'in kan kırmızı gözleri oldu.
*****
Bir ay sonra
"eeee sonra Bubbs?"
Blossom ilgisini çekmese de kardeşinin duyduğu dedikoduları dinledi.
Yine de gülümsemeyi eksik etmedi ve kardeşiyle kalabalık koridorda yürüdü.
Buttercup, spor dersi için hazırlandığı için bu güzel dedikoduları kaçırmıştı.
Bir an Buttercup'un yerinde olmak istemişti Blossom.Sınav öğrencisi oldukları için derslere asılmışlardı.
Koridorda koşuşma arasında Blossom belinde bir el hissetti.
Korkuyla başını çevirdiğinde Brick ile burun buruna gelmişti.
" iyice korkak oldun pinky"
Blossom kızardı.
"normal değil mi kolay şeyler yaşamadım."Brick, yanapına öpücük kondurdu ve önünde durdu.
"çıkışta tepedeki söğüt ağacında buluşalım."
Blossom bir şey demeye fırsatı olmadan Brick dudaklarını dudakları ile örtmüştü.
Şaşkınlıktan faydalanan Brick hızla uzaklaşmıştı.
Blossom herkesin yanında öpüşmekten çekinirdi ve öptürmezdi de.Yaramazlığına gülümseyip sınıfına doğru ilerledi.
Blossom ise hala dudaklarını tutuyordu.
Kızarıklığının kaybolması için lavaboda yüzünü yıkamaya karar verdi.*****
Brick söğüt ağacının altında derin düşünceleriyle oturuyordu.
Sevdiği kızın bir zamanlar kendisinden ölümüne korktuğunu hatırladı.
Korkunun aşkı getireceğini kim bilebilirki.Düşanına aık olmak...
Kalbini deli gibi attıran kız...Kafasını geriye attı.
Tekrar onu düşünüyordu.
Hoş...
Hep onu düşünüyordu.***
Blossom eşyalarını kardeşlerine bırakıp hızla buluşma yerine gitti.
Brick, gözleri kapalı başı ise hafif yana düşmüştü.
Uyurken masum bir çocuk gibi görünüyordu.Blossom sinsi sinsi gülerek Brick'e yaklaştı.
Kucağına oturdu ve kollarını boynuna doladı.
Brick ise kucağında ağırlığı hissedince yavaşça gözlerini araladı.
Boynudaki kolları fark etmeside zaman almamıştı.
Kollarını kızın ince beline sardı.
Yüzünü de boynuna gömdü.
"uyanmışsın"
"uyandırdın."
Kollarını daha da sıkarak Brick.
Blossom kızarmasına engel olamıyordu.
Brick boynunu öpüyordu ve bu gıdıklıyordu."beni buraya öpmek için mi çağırdın?"
Brick yavaşça dudaklarını çekti. Gözleri buluşunca ise
"evet"
Blossom duyduğu cevap ile gözleri şokla açıldı.
Brick ise dudaklarını esir almıştı. Blossom güçlü kollar arsında sıyrılamayacağını biliyordu.
Süper kahram olsa da karşısındaki sevgilisi de aynıydı.
Nefes almak için ayrıldıklarında yüzlerindeki gülümseme genişledi.
****
Selam evet evet uzun bir aradan sonra ben tekrar.
Yazım hatalatı için kb.
Finale son 2 bölüm kaldıı!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(ppg X rrb) En Güzel Kabus (blossick)
FanfictionBazen en kötü kabusun en güzel rüyan olabilir.