🧞♀️ Hesabımı takip ederseniz sevinirim.
Smut bölüm "●" bu işaret ile başlayacak, "○" bu işaret ile bitecek.
YORUM ISTIYORUM ^^
•••
Bazı şeylerin üzerinden birkaç ay geçmişti. Minhyung benimle birlikte büyüyordu. Beş aylık bir bebek olmuştu. Hepimizin neşe kaynağıydı sarayda. Uzun zaman sonra huzurluydum. Sarayda olmaması gerekenler artık gerçekten yoktu. Minhyung'un bugün banyo günüydü.
Genelde Taehyung onu yıkamam gerektiğinde bana yardımcı olurdu. Ancak krallıkla ilgili işleri olduğu için meşguldü. Bugün çarşıya inecekti sanırım. "Jimin, yardıma ihtiyacın var mı?" Marry, Minhyung için olan havluyu hamama koymuş, ben Minhyung'un üzerini çıkarırken seslenmişti.
"Hayır teşekkür ederim. Sen kendi işlerini hallet." Taehyung Marry'yi çalışanların başına geçirmişti. Bir nev-i Taehyung'tan sonra saraydan sorumlu olan kişiydi. "Peki. Sana kolay gelsin o hâlde." Minhyung'un çıplak göbeğini okşayıp çıktı odadan. Minhyung Marry'ye bayılıyordu. Uyuyamadağı zamanlar Marry onunla ilgilenirdi.
Bu yüzden ona karşı bir farklıydı. Minhyung'un üzerinde sadece bez kalmıştı. Bazen onu çıkarmaktan korkuyordum. Ama oğlum o günden sonra bir daha babasına işememişti. "Çıkartıyorum bak. Işemek yok babaya." Kısaca uyarımı yaptığımda bacaklarını hareket ettirdi. Bezini altından çıkartıp sonradan atmak için kenara koydum.
Altını kirletmemişti ama yeni bir bez takmak daha iyi olurdu. "Gel bakalım~" Minhyung'u koltuk altlarından kaldırıp kucağıma aldım ve hamama yöneldim. Bacaklarını belime sarmış, kafasını omzuma yaslamıştı. Bunu her zaman yapıyordu ve çok sevimliydi. Hamama girdiğimizde onu kucağımdan indirmeyip suyu hazırladım.
Ne çok sıcak ne çok soğuk, Minhyung için en iyisini ayarlamaya çalıştım. Suyu ayarlamayı başardığımda oğlumun hâlâ seyrek olan saçlarına dudaklarımı bastırdım. Beş aylık olduğu için yakında bazı kelimeleri söylemeye başlayacaktı. Şimdiden konuşmaya çalışıyordu. Ve tabiki ilk kelimesinin baba olmasını istiyordum.
Bu yüzden arada durduk yere baba deyip duruyordum. Taehyung ise bu konuda benimle alay edip sürekli gülüyordu. Ama içten içe onunda Minhyung'un baba demesini istediğini biliyordum.
Zemini suyla ıslatıp Minhyung'u yatırdım. Düşmemesi için dikkatle onu kontrol ediyor ve üzerimdeki hanboku çıkarıyordum. Minhyung'u yıkarken fena şekilde ıslanıyorduk çünkü çocuk suyu çok seviyordu ve durmadan hareket ediyordu. Altımda sadece iç çamaşırım kaldığında ben de oturdum ve Minhyung'u kucağıma aldım.
Minicik bedenini suyla ıslattığımda, sanki sudan çıkmış bir balık gibi hareket etmeye ve etrafa gülücükler saçmaya başlamıştı.
✯
Kafasındaki köpüğü güzele kuruladıktan sonra hem kendimi hem de bebeğimi havlulara dolamış ve çıkmıştım hamamdan. Oda sımsıcak olduğu için şanslıydım. Yoksa Minhyung hasta olabilirdi. Onu yatağa yatırıp önceden hazırladığım gecelikleri yanıma aldım. Giydirmeden önce kurulamam gerekiyordu vücudunu.
"Minhyung kıpırdama ama." Bacaklarını tek elimle tutarken bezini taktım. Ardından kıyafetlerini giydirdim. "Şimdi sıra babada." Minhyung'un düşme riskini göze alarak onu beşiğine yatırdım. Vücudumu kurulayıp dolaptan gecelik alıp üzerime geçirdim.
Bu sırada odaya Taehyung girmişti. Yüzünde ufak bir tebessüm olsa bile yorgun olduğunu biliyordum. Tüm gün çarşıda haklın dertlerini dinlemiş olmalıydı. "Hoş geldin." Havluyu bir kenara koyup adımlarımı ona yönelttim. "Hmm, hoş buldum." Beklemeden dudaklarıma yaklaştığında hızla birleştirdim.