İrem hayatının sıradan geçtiğini düşünen ve ailesinden oldukça rahatsız olan ve büyük hayaller peşinde koşan bir genç kızdır. Televizyondaki ünlüler ve onların yaşamları İrem'in oldukça ilgisini çekmektedir ve onlar gibi olma hayalleri ile yaşamaktadır. Aslında ona göre hayallere ulaşmak olduça kolaydır. Hayallerine ulaşmanın tek bir yollu vardır ve o yolunda İstanbul'a taşınmak olduğunu düşünür. Fakat bu hayalini gerçekleştirebilmesi için 18 yaşına girmesi gerekir.
Ve işte o gün gelip çattı. Bugün İrem'in doğum günü ve diğer günlerin aksine bugün çok mutlu. Odasından çıkıp kavaltıya inerek neşeli bir şekilde '' Günaydın Millet ! '' diyerek giriş yapar. Annesi ve babası olucak olan felaketlerden habersiz İrem'in mutlu olduğunu görüp onlarda bu mutluluğu yaşarlar. Annesi '' Günaydın kuzum bu ne mutluluk doğum günü sana yaramış'' diyerek karşılık verir. İrem'in planları hazırdır ve bugün büyük gündür, kafasına koymuştur ve kaçacaktır. Akşam herkes uyuduktan sonra annesinin 5 bileziğini alarak yola koyulur. Evden çıkarken ailesine uzun bir not bırakır ve notta en çok göze çarpan söz '' Sakın bana engel olmayın sizi asla affetmem'' sözüdür. Ailesi olucak felaketleri bile bile susmuş ve kaderlerine eyvallah demiştir.
İrem İstanbul'a ayak basmıştır. Bir cafeye oturur ve yanındaki bayana '' Merhaba ben Adana'dan İstanbul'a geldim hiçbir şey bilmiyorum evden kaçtım bana kalıcak bir yer önerirmisiniz '' der. Kadın şaşkınlıkla ''Malesef hiçbir fikrim yok'' diyerek cevap verir ama aklı hala kızdadır ve üzülmüştür. Yan masada oturan Cafer isimli kurnaz adam herşeyi dinlemiş ve kafasında bir plan kurup kızı bataklığa çekmek için bir adım atar. ''Merhaba size yardımcı olabilirim işte bulurum kalıcak bir yerde bulurum'' Ezgi çok sevinmiştir fakat yan masada oturan kadın felaketin farkındadır fakat adamın iyi niyetine inanmak ister. Ezgi söze atlar '' Ciddi misiniz çok sevinirim nasıl yardımcı olucaksınız? '' Yan masadaki kadın Ezgi'nin adama hemen güvenmesine şaşırır ve ne kadar saf bir kız olduğunu anlar kulağı tamamen onlardadır.
'' İstanbul'un Tarlabaşı denilen çok güzel bir semti var orda sana çok güzel bir hayat kurabiliriz '' der. Yan masadaki kadın Tarlabaşı'nı duyunca irkilir ve oldukça korkar Ezgi'yi nasıl bir felaketin beklediğini şuan farkındadır ve buna hemen engel olmak ister. Ezgi adama gülümseyerek '' Peki hemen gidelim ve işlerimi yoluna koyayım bir an önce yerleşmek istiyorum'' der ama içinde bulunduğu felaketin farkında değildir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıkılan Hayatlar
Teen FictionBir kızın evden kaçıp İstanbul'a gelmesiyle basına gelenler ve gözlemleri