sorgu

23 7 10
                                    

Karanlık bir oda ugultularla dolu. Bir süre sonra yerini iniltilere bıraktı bu uğultular  sonra hırıltılar, hafiften gelen sesler, çok derinlerden gelen imdat çığlıkları ama en ufak bir ışık yok umutsuzluğun içinde yok olmak gıbı bir şeydi bu .Seslerde sık sık değişiklik oluyordu  seslerde olan değişiklik çok rahatsız ediciydi .Hicbir  şey görmemek ise  çok daha kötü nerede olduğunu bile bilemiyor  hiçliğin içindeydi sadece sonra çok derinlerden bir ses geldi "heyy" diyordu tıpkı fısıltı gibi sonra ses gittikçe yaklaştı "heyyyy"ses her gelişinde daha da yaklaştı   ve sonunda hemen dibinden gelmeye başladı "heyy uyan hadi neler oldu inanmazsın " bu sözlerle birlikte gözlerini açtı etrafı süzdü önce şükür dedi derin bir nefes aldı  korkulacak bir şey yoktu masada uyuya kalmıştı sadece meslektaşı ve aynı zaman da arkadaşı olan sevdaydı bu aynı okuldan mazun olup ayni yere atanmışlardı buda onların birbirlerine daha yakın olmalarını sağlamıştı "ronida uyan hadi haberler çok iyi " farklı bir heyecan var dı üstünde gözleri parlıyordu sanki ama ronida gördüğü rüyanın etkisindeydi son bir kaç gün de olanlar onu çok sarsıyordu garip rüyalar görmeye başlamıştı ve bu oldukça kötüydü o bir polis memuruydu ve psikolojisini her dorumda korumak zorundaydı " ne oldu ne bu heyecan " bu sözleri söylerken gözleri saate ilişti dört saatir uyuyordu sonra boynundaki ağrı onu dürtü ve boynunu tutmak için elini kaldırınca belinin de boynundan geri kalmadığını anladı fazlasıyla tutulmuştu nasılda yorgun argın düştüğünü şimdi daha iyi anlamıştı bu koltuğun verdiği rahatsızlığa rağmen nasıl 4 saat boyunca hiç uyanmadan uyuyabilmişti burda ronida bunları düşünürken sevda araya girdi " kalk hadi ağrılarını unutturacak bir haberim var sana " gözleri hala parlıyordu bu heyecanı ronidaya da  heyecan yüklemiş gibi  o da heyecanlandı birden " ee hadi teker teker sormamı bekleme de anlat ne oldu şu 4 saate kim bilir neler kaçırdım " sevda hemen onun dediğini yapıp heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı " odada çıkınca herkes gibi bende sakin bir köşe  aradım ve bahçeye çıkıp temiz bir nefes almak istedim çıktığımda köşede oturan 20 li yaşlarında bir genç gördüm eli kolu titriyordu korkuyordu her halinden beliydi yanına yaklaştım ilk başta tereddüt etti ama sonra bana bakip ağladı  bu gün gördüğümüz o cesetin sahibi olan o kızı tanıdığını söyledi ve bu cinayeti abisinin işi olduğunu  söyledi isteyerek olmadı diyip durdu içeri aldık sakinleştirip DNA örneklerini  de aldık ve abisini de bulup   yeni getirdiler şimdi çocuğun detaylı ifadesi alınacak 5 dk icinde ve tabi abisinin DNA örnekleri alınmak üzere belki gelip sorguyu izlemek istersin dedim " ronida duyduklarını hayretle dinlemişti bu çok iyi haberdi ama bu caniliği duymak isteyip istemediğini düşündü birden sonra kendi kendine sen polisesin daha kötülerini gördün, duydun bu bir tecrübe gitmen lazım ronida kızım bu bir fırsat bunu düşününce hemen ayaklanmaya çalıştı ama sırtı ben burdayım dercesine bir ağrıyla ona yavaş ol dedi sevda hemen destek verdi " bir süre katlanıcaz  ha " diyip gülümsedi. bu gülümsemeyi görmeyeli  4 . Gün olmak üzere ve son zamanlarda gülmeyi herkes unutmuştu  bir tebessüm de olsa iyi gelmişti " gidelim o zaman geç kalmayalım yaslan bana sana yardım edeyim " sevda onu desteklemişti  ve ağrı az da olsa azalmıştı sanki sorgu odasına doğru giderlerken sorgu odasını yanındaki kalabalık ikisinin de dikkatini çekmişti " sanırım tek meraklı biz değiliz ha sanırım nöbetti olan herkes burda şu an " haklılardı  bu cinayeti sadece onlar merak etmiyordu herkes merak ediyordu işten  fırsat bulanlar ordaydı ama gelemeyen de bir karakol dolusu yada koskoca bir ülke dolusu insan var dı haber kanalları olayı çoktan anlatmıştı duyurmuştu tüm dünyaya şimdi herkesin gözleri merak içerisinde onlara dönmüştü .
Sorgu başlamak üzereydi önce küçük kardeşin ifadesi alınacaktı çünkü küçük kardeş olayın en büyük görgü tanığı ve olayı ihpar eden kişiydi  onu içeri aldılar  içeri girerken ki hali herkesin dikkatini çekmişti çocuk yıpranmış gibiydi buraya gelmeden önce hırpalanmış gibiydi ronida hemen sevdaya döndü " bu halde mi geldi " sevda gözlerini ondan almadan cevap verdi " evet zaten bu yüzden dikkatimi çekti buraya gelmeden önce abisinden dayak yemiş eve kilitlenmişti yani ilk olarak öyle söyledi neyse bırakalım da o anlatsın " ronida gözlerini ekrana çevirdi sevda konuşurken çocuğa hakları hatırlatıldı ve konuşması  için ona söz hakkı verilmişti çocuk konuşmadan önce yutkundu sudan bir yudum aldı gözleri kıpkırmızı olmuştu ağlamaktan mi yoksa dayaktan mi bilemedi ronida çünkü gözlerinin kenarlarında morluklar var dı . " Benim adım selim aslen  Ankara'lıyım burda VAN YÜZÜNCÜYIL Üniversitesi ebelik 2. Sınıf öğrencisiyim 20 yaşındayım " bunları söylerken bile zorlanıyordu konuşurken sadece bir noktaya bakıyordu ellerini sıkıp duruyordu çektiği vicdan azabı her haline yansımıştı hüseyin onun sustuğunu görünce hemen atıldı vakit kayıp etmek istemiyordu " güzel selim şimdi her şeyi bize ayrıntısıyla anlatmaya başla neler oldu " selim önce basını kaldırdı sanki nefes almakta zorlanır gibiydi sonra konuşmaya başladı " Bir doğum günü kutlamasının ardından benim gibi öğrenci olan abim ve abimin sevgilisiyle birlikte biraz kafa bulmuş halde eve gittik ben ve abim evde kalıyorduk ama kız arkadaşı yurta kalıyordu bazen yurttan izin alıp gelirdi takılıp gezerdik sonra geri giderdi yurda daha önce hiç evimize bile gelmemişti ama o gece  herkes kafayı bulunca onu yanliz bırakamadık hem gece geçti artık onu bırakmak istesek te onu yurda almazlardı neyse eve gittik abim bize göre daha sarhoştu evde de devam ettik eğlenmeye sonra abim kız arkadaşına birlikte olmayı teklif etti o ise red etti işte her şey o zaman başladı " bunları söyledikten sonra basını önüne eğdi hüseyin hemen onun devam etmesi için ona " kız arkadaşı dediğin kışı kim selim onun adını da söyle lütfen ve devam et bu bizim için önemli zorlandığını görebiliyorum ama bunu yapmalısın " selim basını kaldırdı şimdi bambaska bakıyordu gözleri öfkeliydi öfkesi kimeydi kendine mi abisine mi yoksa abisinin kız arkadaşına mi kimeydi bu öfke gözlerini duvara dikti " kızın adı melisa. " gözlerini bir an olsun kapatmadan devam etti " herşey çok güzeldi taki abim bu konuda ısrar etmeye devam edinceye kadar melisa ayaklandı bunu asla yapmam yapamam demeye başladı abim de onu ikna etmeye çalışıyordu tartışmaya başladılar keşke araya girseydim ama girmedim onlarin meselelerine dahil olmak istemedim sadece izledim o an da kavgaları hararetlendi abim ona önce tokat attı kiz yere düştü sonra ayaklandı ve o da abime tokat attı abim çok sinirlendi ben de çıktım odadan devamını görmek istemedim keşke araya girip dayak yeseydim ama kaçtım. Odadan çıkalı daha iki dk bile olmadı sesler kesildi önce barıştılar sustular sandım ama barıştan sonra sesizlik olmaz dı tamam sesizlik olurdu ama böyle bir sesizlik olmaz dı  odaya doğru ilerledim kapıyı tıklatım abim birden dikildi karşıma odanın kapısını kapattı içeriyi göremedim ama o dışarı çıkarken odayı dağanik gördüm hemen kapatı kapıyı daha fazla görmeme izin vermedi sonra da sakinleşti sıkıntı yok ikimizde ıyiyiz git uyu hadi dedi bana başka soru sormama izin vermedi tek derdi ordan uzaklaşmam dı açıkçası bende hiç oralı olmadım odama gittim sabah ta okula gittim gün boyu evde yoktum sonra akşam eve geldim abim mutfakta yemek yapıyordu genelde yemeğe  asla dokunmaz ama o gün yemek yaptı şaşırmıştım sordum içimden geldi yengen için yaptım dedi hala burda mi dedim evet bir kaç gün bizde kalacak dedi sonra yakın bir köyde bir ev ayarladığını ve gece oraya gideceklerini söyledi nedenini sordum yengen biraz köy havası solumak istiyor eee benim için o kadar şey yaptı bunu da ben onun için yapayım dedi birlikte güldük sonra salona geçmeme de melisa yi görmeme de izin vermedi sen odana git dedi bende dediğini yaptım odama çekildim gece 3 gibi uyandırdı beni biz gidiyoruz sen uyu dedi ve gittiler neden bu saate diye sordum biz gün boyu uyuduk şimdide uyku tutmuyor can sıkıntısı işte dedi uykuluydum umurumda da olmadı açıkçası sonra sabah uyanınca onu evde buldum abimi yani şaşırdım ben sormadan o konuşmaya başladı selim gitti dedi önce o gitti diyince ayrıldılar sandın abi dert etme geri gelir dedim nefes almıyor ki dedi işte o an yıkıldım nasıl yani dedim nerde dedim beni oturttu anlattı ben o gece odadan çıkınca melisa bayılmış daha sonra abim ona tecavüz etmiş kız direnince kızı dövmüş hemde canice dövmüş sonra kız hareketsiz kalınca bir köyde ev ayarlamış  kızı o eve götürmüş gece ben uyurken o öldü neyse sonra abime beni de onun yana götürmesini söyledim belki yapılabilecek bir şeyler vardır belki hala yaşıyordur bir umut neyse gittik oraya onu o halde oracıkta hareketsiz görünce nabzını kontrol ettim ama artık çok geçti buz kesilmişti  sonra abim bana yalvarmaya başladı anlatma dedi bende tamam dedim ama orda öylece yatan kızı gören hangi vicdan susardı " bunları söylerken suyun altına dalmış gibi derin bir nefes aldı " abim inanmadı sözlerime ki bende inanmadan konuşmuştum çünkü herşey benim yüzünden oldu ben araya girseydim abimin sadist ruhundan koruyabilirdim onu ikisini de koruyabilirdim ama bunu yapamadım ikisini de şeytana kurban verdim abim birden onun saçlarından tutu çekiştirdi ne yapıyorsun dedim ölmemeliydi dedi neden öldü  bunun hesabını vermeli dedi ben artık abimi tanıyamadım bambaşka biri oldu birden engel olmaya çalıştım onu diriyken koruyamadım ölüyken koruyabilirdim belki ama abim bu sefer de beni hırpaladı abim dövüş dersleri alırdı çocukluğundan beridir bu yüzden beni bir hamlede yere serdi bayılmışım gözlerimi açtığımda beni sandalyeye bağladığını gördüm abim dayak yemeğide birini dövmeyi de çok sever her zaman yasa dışı yapılan bahis dövüşlerine giderdi kafeste dövüşürdü ve karşındakine asla acımazdı bana da ona da acımamıştı " dedikten sonra kollarını açtı bakın dedi bilekleri mosmor du sonra devam etti " beni bağladıktan sonra melisa yi soymuştu onu dövüyordu ona göre ruhu bunu hissediyordu bazen ondan ses gelmeyince daha çok sınırlamıyordu ve bana vuruyordu yorulunca da kendine gelip benden özür diliyordu bunu günlerce yaptı ve ben engel olamadım sadece izleyebildim sonra 3 gün önce haberler çıktı onları görünce bak dünyada yanliz değilim diyordu geçen zaman içinde ceset çürümeye ve kokmaya başlamıştı ama bu da işkencelerini durdurmuyordu sonra dün birden karar aldı seri katili kendine kurban seçti bu sefer bu suçu ona atacaktı daha sonra da benden de kurtulacaktı önce ensesine 4 rakamını kazıdı kazırken bağarıyordu sonra da gülemeye başladı o akıl sağlığını tamamen kayıp etti sonra dün sabah onu alıp çıktı evden bana senin icin dönecem dedi ben çok korktum kendi ellerimi çözmem 2 saati bulmuştu sonra çıktım evden kaçtım onca saatin ardından buraya geldim buraya gelip bunları anlatmak benim için hiç kolay değil ben onu şikayet ettiğim için çok üzgünüm çünkü ne de olsa o benim abim ama öte yandan o bir katil hemde piskopat bir katil eyer günlerdir aynı evde bizimle olmasaydı seri katilin o olduğuna bile yemin edebilirdim ne olur onu tedavi edin kimse böyle ölmeyi hak etmiyor anlatacaklarım bu kadar " o anlatacaklarını bitirmişti ama herkesin anlatacağı çok şey var di geride mahf olmuş hayatlar yıkılmış aileler var di suçsuz yere ölen bir genç kız ve nefsine yenik düşmüş zavallılar var di şimdi ne olucaktı. Ronida sorgunun geri kalanını dinlememişti çünkü kafasındaki sorular daha yüksek sesle bağırıyorlardı sevdanın onu dürtmesi ile kendine geldi ronida ,oda boşalmıştı çoktan o bunun farkında bile değildi sonda kapı açıldı birden içeri başka biri girdi ama yanlız değildi yanında avukattı da var di ve daha sandalyeye oturur oturmaz direkt "susma hakkımı kullanmak istiyorum" demişti herkesin gözleri ondaydı sevda içeri girdi bu sorguda o da yer alacaktı çocuk ona baktı " avukatım çıkabilir mi " dedi belliki fikrini değiştirmişti gözlerini sevdaya dikmiş bir şekilde konuşuyordu.  Avukatın tüm ısrarlarına rağmen avukata kapıyı gösterdi hüseyin " tabiki çıkabilir " diyip avukatın yanına doğru yürüdü bu kibarca seni dışarı çık  demekti avukat ta bunu biliyordu itiraz etmeye çalıştı ama kimse onu dinlemiyordu o da el mecbur dışarı çıktı kapıyı kapatınca genç adam her iki elini birbirine sertçe  çarptı sonra da bir kahkaha attı başını  önüne eğdi herkesin gözü onun üstündeydi sonra basını kaldırdı gözleri dolu doluydu sevdaya baktı " o da senin kadar güzeldi o her haliyle güzeldi ahhh o gönlümün papatyasıydı niye öldü ki " son sözü  söylerken gözlerine bir perde inmiş gibiydi ellerini yumruk yapttı sanki o şekilde ölmeyi o dilemiş gibiydi ama bunun sorumlusu ölen zavvali kız değildi hüseyin araya girip ona haklarını anlatmak için konuşmaya başladı ama çocuk elini sert bir bicimde masaya vurdu vurmasıyla birlikte büyük bir gürültü oluştu sonra" ben her şeyi biliyorum susun ve bir ölüm hikayesini dinlemeye başlayın " bu sözleri söylerken öfke doluydu bakışları ama sadece öfkeli olan o değildi herkes çok öfkeliydi gecenin bu saatinde ayakta olan herkes ona öfkeliydi bu ülkenin her karışında  yaşıyan ve kızın feci ölümünden haber alan herks öfkeliydi " öfke "dedi bağırarak " öfke " bu sefer biraz daha kısık sesliydi sözleri sonra birden sevdanın gözlerinin içine baktı " gözleri senin gözlerinden daha öfke doluydu sözleri tam bir hançer di biliyormusun bana öldür beni dedi bedenimi kirlettin öldür beni bu sözler yankılanıyor her yerde biliyormusun ama ben ona kirlenmedin seni seviyorum ve hep seninle olucam dedim peki o ne dedi biliyormusun " bu sorudan çok öylesine bir konuşma tarzıydı gözlerini sevdadan ayırmadan konuşması sevdayı çok sarsmıştı ama o bir polisti her türlü piskolojik baskıya hazırdı hiç bozmadı duruşunu " seni seven kalbim de kirli sana adanmayı dileyen ruhum da öyle bana ait ne varsa bu saaten sonra kirli ve sadece ölümü hak ediyor dedi ama öyle değildi o benim içimdeki en temiz insandı ama o bunu anlamadı ,o bunu görmedi belkide görmek istemedi " birden ağlamaya başladı hüseyin de sevda da ne demeleri ne yapmaları gerektiğini şaşırmıştı ama hüseyin bu işi daha fazla uzatmak istemiyordu " bak konuşmamıza izin vermiyorsun madem şunu bil biz ne demek istediğini anlayamıyoruz bu yüzden olayları bize en başından başlayarak detaylı anlat olur mu böylece seni biz anlamış oluruz " gözleri  parladı birden " beni anlarmisiniz citten selim salağı gibi yapmazsınız değil mi " sevda onun konuşması için onlara güvenmesi gerektiğini biliyordu " tabi anlarız şimdi bize her şeyi baştan anlat olur mu " dedi . önce soru dolu gözlerle onlara baktı sonra kafasını cama çevirdi arkasında kim olduğunu bilmiyordu tıpkı kim olmadığını bilmediği gibi ayağa kalktı cama yaklaştı yine de göremedi ,basını cama dayadı elini gezdirdi camda ve birden durdu sevdaya bakarken eli camdaydı " sorsana O da beni anlayacak mı " sevda önce anlamadı kime sorması gerektiğini ama çocuk cama dönüp öylece bakınca anladı ama yinede sordu "kime sorayim? " önce güldü basını önüne eğdi ve tekrar cama odaklanıp " öfkesi en az onun kadar keskin hissedilen şu camın arkasindakine sor öfkesi hissediliyor burdan " bu sözlere herkes şaşırdı ordaki hicbir şeyi göremiyordu ama hissettiğini söylüyordu sevda çıktı odadan öbür odaya girdi camdan ona baktı işaret ettiği yerde ronida duruyordu ama ronida orda değil gibiydi sabitti bakışları ama sanki orda değildi neye dalmıştı böyle sevda ronidayı sarsınca ronida kendine geldi birden katille göz göze geldi ama katil onu görmüyordu yani görmüyor olmaliydi sevda ona çıkmak istermisin diye sordu ronida " hayır onu dinlemek istiyorum insanlıktan çıkmış bir ruh nasıl olur duymak istiyorum" dedi öfke doluydu sözleri sevda ona katilin söylediklerini tekrar etti bunu yapmak ne kadar mantikliysa bilmiyordu ama sordu bunu hissetmis olması bile yeterince imkansızdı ronida sadece basını salladı sevda da odaya geri döndü " bunu nasıl hissetin ve odadaki o kişiyi nasıl işaret edebildin bilmiyorum ama o da seni anlamaya hazır hadi bize her şeyi anlat en ince detayına kadar hadi " bu sözleri duyunca odaya yöneldi ağlıyordu " ölsün istemedim hemde hiç ölsün istemedim " dedi ve sonra eliyle göz yaşlarını sildi bu sefer kahkaha attı gülüyordu hemde çok neşeli bir bicimde bipolar hastası olduğu çok belliydi tüm hareketleri bunu gösteriyordu ama bu tesisi şimdi onlar koyamazdı bu işi uzmanlarına bırakmaları gerekiyordu bu sırada konuşmaya başladı " o ölürken bile çok güzeldi tıpkı senin gibi " diyip yine sevdayı işaret etmişti sevda bundan az da olsa tırsmıştı bunu çok iyi bir şekilde belli etmemeyi başarmasına rağmen ronida onun şu an neler hissettiğini anlayabiliyordu sonra elini cama yapıştırıp yürümeye başladı cam bitip duvar başlayınca da bunu kesmedi ellerini duvara ayaklarını yere sürte sürte ilerledi sonra gelip yerine oturdu gözlerini sevdaya dikip " hadi gidelim burdan " dedi küçücük bir çocuk gibi bakıyordu bu sefer " gidelim burdan çok canım yandı bak " diyip yara içindeki ellerini gösterdi elleri berbat haldeydi zavallı kızı döve döve öldürmek o kadar kolay olmamış belli belkide kardeşini döverken oldu bu izler ama hangisi olursa olsun bunlar bir katilin elleriydi Sonra tekarar ağladı gözleri iyice  kızarmıştı kendi bedeni bile bu ani değişimleri kabullenemiyordu sanki " hadi dedim ama bu sefer ölmek yok " sesinde ani değişimler oluyor önce yüksek sonda normal sonra duyulması güç hale gelecek şekilde konuşuyordu bu sefer ölmek yok diyordu belliki sevdayı kendi kız arkadaşı sanıyordu sevda dahil bunu herkes anlamıştı bunu duyan hasan hemen sorgu odasına gitti içeri girip kapıyı kapattı "sevda çık devamını ben getirim demişti hasan odaya gidene kadar adamın bakışları çoktan öfkeyle dolup sevdaya dönmüştü bile sevda öyle ce kala kalmıştı nasıl bir öfkeydi bu gözlerinde ki nasıl bir kin di bu böyle hasan elini sevdanın omuzuna koyunca sevda irkildi hasan gözleriyle kapıyı işaret edince sevda hemen kapıya yöneldi ama o hemen hareketlenip sevdanın her iki elini bileklerinden kavrayarak sıktı bunu hangi ara yapmıştı sevda anlamadı bile anı refleksle ellerini çekmek istedi ama o bırakmadı daha fazla sıktı çok hızlı bir bicimde nefes alıyordu birden bir korku sardı sevdayı ama hasan ve hüseyin hemen araya girip onu almışlardı onu ise tekrar sandalyeye oturtup elini masanın üstündeki kelepçelerle bağlamışlardı sevda hemen odadan çıktı ve arkasından " görüşecez sevgilim seni benden kimse alamayacak " diye bağırışını duydu sonra kapı kapandı ama hala bir şeyler söylüyordu anlamasa da sesi geliyordu ronida hemen soluğu onun yanında almıştı " iyimisin içerde hipnoz olmuş gibiydin " o haklıydı bir an o öfke dolu gözlerde kendini o zavallı kızın yerinde görmüştü ama şimdi tek isteği temiz bir oksijen " iyiyim dışarı çıkmak istiyorum sen sorguyu izle sonra gel bana anlat olur mu hem biraz kendime gelmiş olurum " ronida itiraz edicek gibi oldu ki sevda hemen devam etti " itiraz etme ben bir polisim sende öyle profosyonel olmak zorundayız şimdi git hadi " haklıydı iyi olmak zorundalardı
Yoksa bu işi yapamazlardı tamam anlamında basını sağladı ve ikisi de ayrı yöne  gitti ronida odaya girdi baktı oturup basını masaya koymuştu şarkı söylüyordu ama hangi şarkı olduğu anlaşılmayacak kadar geveliyordu ağzında hasan ve hüseyin de onu izliyordu " ne oldu sevdadan sonra " diye sordu kayıt alan memurlara hemen atıldı biri " sevda çıkınca sevdanın arkasından bir iki bağardı sonra bir kadın çizeceksin onun gibi bırakıp gitmeyecek diyip avukatını istedi şimdi avukatı bekliyoruz " piskopat tam bir ruh hastası olduğu çok netti arada cama bakıp el sallıyordu sonra basını koyup olduğu yerden devam ediyordu sonunda avukat gelmişti avukatı görünce "susma hakkımı kullanıyorum ve burdaki polislerden şikayetçiyim beni darp ettiler bana yalan bir şeyler söyletmek istiyorlar " dedi ve yine güldü ama bu sefer kahkaha atmıyordu sadece sinsice gülümsüyordu avukat işi gereği muvekilime bunları yapamazsınız falan derken polisler onun böyle bir duruma maruz kalmadığını söylüyordu ve sonuç olarak ağzından tek kelime çıkmadı artık gözlerini cama dikmişti ordaki herkesi görüyor gibi bakıyordu bazen gülüp bazen gözyaşlarını sildi bu 10 dk boyunca devam etti en sonunda hicbir şey demeden mahkemeye sevk edilmişlerdi ronida odadan çıkıp sevdayı bulmaya gitti dışarı çıktığında gün çoktan doğmuştu kuşlar cıvıl cıvıldı ama hafif bir serinlik te vardı bu soğuk içine işlemiş gibiydi hemen içeri girdi sevda hep çalışkan bir insandı her kafası sıkıştığında kendini kitaplara adardı yine öyle yapmış olmalıydı sevdanın masasına doğru ilerledi ve haklı olduğunu gördü yine dosya dolu masasının başındaydı ronida ona yaklaştı " nasıl gidiyor " diye sordu sevda tatlı bir tebessümle karşılık  verdi " iyi ve sanırım ilk cinayetin ardından girmiş bulundugumuz bu güzel 4. Gün bize gerçek katili de getirecek ha ne dersin belki biri onu da bize verir " ronida ondaki bu umudu görünce onun tam bir polis memuru olmayı dibine kadar hak ettiğini anladı " belkide kim bilir "diye umuduna karşılık verdi , ronida bunları derken tek bir dileği vardı bari bu gün kimse ölmemiş olsun eskiden olay kovalayan ekip şimdi sadece olaysiz bir gün diliyordu sadece 1 gün kimse ölmesin buna herkesin ihtiyacı vardı ...

DÜŞÜNCELERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ LUTFEN OKUDUKTAN SONRA OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN 🥰🥰  BİR DAHAKI BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE ...

DİRİLME...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin