31.HER AN

21 4 0
                                    

İYİ OKUMALAR♥️

"Senin hasta olman benim isteyeceğim son şey!! Benim yüzümden olsa da olmasa da sana bakarım. Bunun hiçbir sıkıntısı yok. Ama benim düşmanlarım sana zarar verirse kendimi affetmem. Sana zarar verdiğim günlerin pişmanlığını yaşıyorken benim düşmanım olan piç! gelip sana zarar veremez!!, anlıyor musun? Hasta olman beni zaten üzüyor. Daha fazlasını kaldıramam Azra!!"

***

Dediğinde söylediği cümleleri idrak etmeye çalıştım. Sırtını bana dönerek dışarıyı seyretmeye başladı.

Yanına gittim ve yüzüne bakarak
"Gidelim mi?" Dedim. Kafasını bana çevirdi ve çatmış kaşlarıyla gözlerime baktı.

"Hazırlan. Gel aşağı." Diyerek odadan çıktı. Üzerime koyu gri ceket alıp odadan çıktım.

Aşağı indiğimde elindeki içkisiyle bahçeyi seyrediyordu.

"Hazırım." Diyerek geldiğimi fark etmesini sağladım. Kafasını çevirerek baktı. Elindeki bardağı sehpaya koyarak kapıya doğru ilerledi. Bende arkasından çıktım.
Ona doğru ilerlediğimde yan yana yürümeye başladık. Orman eve çok yakındı.

Ormana girdiğimizde olduğum yerde durdum. Kendi etrafımda yavaş yavaş dönerek ormanı inceledim. Her yer ne kadar yeşil ağaçlarla, otlarla dolu olsada rengarenk kelebekler, çeşitli kuşlar vardı. Gözlerimi ayırmadan

"Burası olağanüstü." Dedim. Mahire döndüğümde ellerini pantolanunun cebine sokmuş bana bakıyordu.

"Asıl büyü ilerde." Dedi tebessümle. Tekrar yavaş adımlarla yürümeye başladık.

Ormanın sonlarına yaklaştığımızı ağaçların azalmasıyla anladım. Sahile geldiğimizde kıyıya vurarak köpükler çıkaran dalgayı izleyerek deniz ve gökyüzünün buluştuğu sanki uçsuz bucaksız masmavi yere doğru gözlerimi gezdirdim.

 Sahile geldiğimizde kıyıya vurarak köpükler çıkaran dalgayı izleyerek deniz ve gökyüzünün buluştuğu sanki uçsuz bucaksız masmavi yere doğru gözlerimi gezdirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir süre etrafı inceledim. Kumlara oturduğumuzda gözlerimi manzaradan ayırmadan

"Keşke hep burada kalabilsek." Dedim.

"Evden gitmekten vazgeçersen her gün buraya gelebiliriz." Dedi bana dönerek. Odak noktamı Mahire yönelterek

"Ama gitmek zorundayım... Okulum, ailem var." Dedim. Kaşlarını kaldırarak "hımm" dedi. Gözlerini gözlerimden kurtararak sahile döndü.

Dikkatimin dozunu artırarak yüzünün her santimini aklıma yazmaya çalıştım.

"Seni buraya sahili seyret diye getirdim. Beni izle diye değil." Dedi bana dönerek.

"Haa manzaraları karıştırdıysan orasını bilemem." Diyerek ekledi. Son cümlesi canımı sıktığı için sert bir bakış attım.

"Evet manzaraları karıştırdım. Odunların nasıl yontulduğu daha çok dikkatimi çekiyor." Diyerek yüzündeki çarpık gülümsemesinin solmasına neden oldum. Çarpık gülümseme beni bulduğunda Mahire döndüm. Hala bozulmuş bana bakıyordu.

Bendis ve Eresbos Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin