1 Buçuk Ay Sonra Nisa'nın Ağzından ||
Barış ile her şey mükemmel gidiyordu. Bana dokunduğu o günün ardından daha da titrer olmuştu üzerime. Çok mutluydum onunla, hem de çok. Tuhaf bir şekilde insanları aramızda bir şey olmadığı konusunda ikna etmiştik. Cemal bile bu konuda ima yapmıyordu artık. Bunu nasıl başardık bilmiyorum ama gizli gizli devam eden ilişkimizi bunlardan kurtarmak her şeyi daha güzel ve daha yoğun hissetmemizi sağlamıştı.
Bu süreçte Barış'ın eli de hızlı bir iyileşme sürecine girmişti. Yarın başlayacak olan maçlara katılacaktı hatta. Şimdi ise onun evinde koltuğa uzanmış sessizliğin tadını çıkarıyorduk. "Yarınki maça Cemal ve Aycan gelmiyor değil mi?" Yanağıma bir öpücük kondurduğunda kıkırdadım. "Gelmiyor bir tanem. Ama Berkan orada olacak. Yani dikkatli olmamız gerek." "Yani seni öpmemem gerek öyle mi?" "Herkesin içindeyken evet birtanem." Dudaklarına uzunca bir öpücük kondurdum.
"Sen o kadar mükemmel bir haldeyken bu çok zor olacak ama." "Bak sen Nisa hanım sizin diliniz açılmış sanki?" "Açılmışsa ne olmuş? Ellerimi göğsü üzerinde hafif hafif hareket ettirirken derin bir nefes almıştı. "Bağlarım ben o dili ama..." Dudaklarına tutku dolu bir öpücük bıraktığımda derin bir iç çekmişti. "Barış..." "Nisa'm." Dudakları tenimde gezinirken yutkundum. "Yarın için enerji toplaman gerek." "Şuan tam olarak onu yapıyorum meleğim benim." Boynuma bıraktığı bir dil darbesiyle derin bir nefes aldım.
Sırtım bütünüyle koltukla buluşurken Barış da iki yanıma koyduğu elleri sayesinde yükselip tenime minik dokunuşlar bırakıyordu. Bir süre sonra dokunuşlar derinleşirken bu defa gergindim... Barış'ın tenime bıraktığı öpücükleri hissedemeyecek kadar gerilmiştim. Neyse ki o da durmuştu. Burnu boynuma yerleşip derin bir nefes çektikten sonra da üzerimden uzaklaşmıştı. "Ben bir şey mi yaptım acaba Nisa'ma?" "Hayır... Sen ne yapabilirsin ki Nisa'ya onu mutlu etmekten başka?"
Boynuma bir öpücük kondurmuştu. "Gerildin ama... Nisa'm önceki sefer için pişman mısın yoksa?" Çekinerek sorduğu soruya karşı başımı iki yana salladım.. "Neden gergin olduğumu ben de bilmiyorum ki... Öteki konuya gelecek olursak..." Kucağına yerleşirken ellerim ensesini sarmıştı. Kulağı ve boynu arasına tutkulu bir öpücük bıraktım. Sonra fısıldar gibi çıkan sesimle cevapladım onu. Onun gibi üstü kapalı tabirler kullanmadan hem de... "Seninle seviştiğimiz için pişman değilim." "Hmm değilsin demek." "Değilim hem de hiç değilim."
Dudaklarımız birleşecekken kapının çalmasıyla panikle Barış'ın üzerinden kalktım. "Barış, basıldık şuan." "Nisa sakin ol güzelim benim. Hem kim geldi bilmiyoruz bile." Kapıya doğru ilerlerken kapı deliğinden baktığımızda kargo geldiğini görmüştük. Derin bir nefes verdim. "Bu saatte kargo mu gelir lan?" Barış'ın sesiyle bunu ben de sorgulamaya başladım. Barış da bu tuhaf durum karşısında temkinli davranıyordu. Beni arkasına alırken kapıyı yavaşça araladı. "Barış murat yağcı?" "Buyrun benim?" "Ee size bir kargo gelmişti de."
"Bu saatte mi?" "Evet saat epey geç ben de söyledim ama acil olduğunu söylediler." Barış kargoyu alırken imzayı da atıp teşekkür ettiğinde içeri girmişti. Ona merakla bakarken o da bilmiyorum der gibi bakmıştı. "Açma Barış, gece gelen hiçbir şeyden güzel bir şey çıkmaz." Kutuyu elinden alırken epey hafif olduğunu fark ettim. Hafifçe sallarken içinden gelen ses de bir anlam ifade etmemişti. "Ya gerçekten önemli bir şeyse?" "Arardı o zaman gönderen kişi." "Nisa telefonumuz kapalıydı ya güzelim, belki de aradı ama ulaşamadı?"
Biz sorgularken beraber içeri geçmiştik. Kutuyu kucağımda tutarken Barış aldığında yavaşça açmaya başladı ama ben de gerilmiştim. Kutuyu yavaşça aralayıp baktığında geri bırakmıştı. "Siktir. Anladım ben tamam. Açmıyoruz gerek yok." "Barış noluyor ne vardı içinde?" "Biri benimle uğraşıyor işte Nisa. Yarın maç var ve Damla üzerinden beni demolarize etmeye çalışıyorlar." Kutuya ben de biraz göz attığımda içinde resimler vardı. "Ama kim neden uğraşıyor ki? Bu çok kötü bir şey..." "Bilmiyorum. Karşı takımdan biri olsa gerek." "Barış..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALACAKARANLIĞIM
FanfictionNisbar kurgusudur 🌼 Alacakaranlığım varla yok arası... Biz ne bütün olabilmiştik, ne de karşı koyabilmiştik birbirimize... Ben ise her geçen gün farketmeden onun olmuşum...