Herkeslere merhabalar.
Merhabalar sizlere.
Onlara da merhaba ^^
Tamam yeter bu kadar.
Evet yeniden hoşgeldiniz.Bu aralar epey yoğunuz yahu. Balonya,Balonya olalı böyle yoğunluk görmedi.Pek mutluyuz efenim. :)
Yakında Balon Festivalimiz olacak.Ona da gelin lütfen.Çok eğlenceli oluyor.
Şimdi siz şöyle geçin oturun,rahatınıza bakın.Hatta ayaklarınızı bile uzatabilirsiniz.Tabi tabi çekinmeyin lütfen.Burası sizin de eviniz sayılır.Ama bir Balonyalı olmak da herkese nasip olmaz onu da söylemeden edemeyeceğim.^^
Her neyse efenim,alıştığınız üzere önceee eski radyomuzdan şarkımızı bi açalım.
Bu seferki şarkı başka diyarlardan,pek hoş bir tınısı var.Khooneye Ma-Marjan Farsad
Bugünkü içeceğimiz ise şimşek tozuyla karıştırılmış yağmur suyu.Rengi mavi diye burnunuzu kıvırmayın öyle.Tadı süper.
Dikkat edin baya enerji veriyor.Yani bir dikişte içerseniz buradan dünyaya koşarak gidersiniz.^^
Eveeeeet,o zaman başlayalım.^^^ Mükemmel ^
***Genç kız karşısındaki adamın mavi gözlerinin içine bakarak:
''Seni çok seviyorum.'' dedi. Sesi ürkek ve çekingendi.Adam,kızı kendisine çekti.Bir elini kızın sırtına koydu,diğer elini ise saçlarına.''Seni çok seviyorum.'' dedi sonra kızın zeytin gözlerine bakarak.
Kızın göz bebekleri titreşti. Mutsuz değildi,hayır.Aksine çok mutluydu.Hem de hiç olmadığı kadar mutluydu. Mutluluğun tarifini yap deseler sadece karşısındaki adamı göstermek yeterli olurdu herhalde.
Onu görünce kendini kaybetmiş,korkmuş,hatta aklı delirme noktasına gelmişti.
Sonra bu duyguya alıştı.Öyleki ona baktıkça onda kendini buldu,kalbini buldu,kişiliğini buldu.Kız küçük ve ince ellerini adamın beline sardı.Adam kızın saçlarına uzun bir öpücük kondurdu. Öperken saçlarını kokladı. Kız bu öpüşle titredi ve yanaklarını bir alev sardı.Utanarak başını,adamın göğsüne yasladı.Adam hafifçe gülümsedi.
Günler,haftaları,haftalar da ayları kovalarken,bebekler doğar,yaşlılar ölürken,Ali top atıp Ayşe yakalarken kız ile adam birbirlerini keşfedip aşklarını mükemmel bir şekilde yaşadılar.
Her günleri güzel geçiyordu.
Hiçbir şekilde tartışmamışlar,hiçbir şekilde küsmemişlerdi.Birbirleri için yaratılmışlardı sanki.Her şey mükemmel gidiyordu.Tabi neredeyse...Kız,sevdiği adamla oturmuş,kahve içerken telefonun ekranı yanıp söndü.Kız kalkarak gelen mesaja baktı.Arkadaşları akşam yemeğe çağırıyorlardı.Yanında şu çok anlattığı öve öve bitiremediği yakışıklı sevgilisini de getirmelerini istiyorlardı.Bir de mesajın sonunda göz kırpan gülücük işareti koymuşlardı.Kız mesajı okur okumaz heyecanla sevdiği adamın boynuna sarıldı ve akşamki yemek davetinden bahsetti.Adam birden sert bir hareketle koltuktan kalktı ve bağırmaya başladı.
''Hayır.O yemeğe gitmeyeceğim.'' Kız sevdiği adamın böylesine öfkeli halini ilk defa görmenin verdiği şaşkınlık ve ona bağırmış olduğu için kalp kırıklığıyla adama bakakaldı.Adam,kızın sessiz kaldığını görünce sesini alçaltıp ''O yemeğe gidemem.Gidersem her şey biter.Ve sen de bu evden çıktığın an her şey biter.Ben sana aşık oldum,biterse eğer...'' Sözlerini tamamlayamamıştı.Ağlamamak için yutkundu.
Kız adamın sözlerinin haklılığı karşısında ağlamaya başladı.Bunca zamandır sevdiği adamı kimseye göstermemiş,sadece anlatmıştı.İlk tanıştıkları gün birbirlerine bir söz vermişlerdi. 'Bu aşktan kimseye bahsetmemek.'
Kız,arkadaşlarına söyleyerek bu sözü çiğnese de adam bunu hoşgörüyle karşılamıştı.Kız şansını bir kez daha denemek istedi.
''Kaç aydır görüşmüyorum arkadaşlarımla.Çok özledim.Nolur,sende gel.Seni de görsünler.Bilsin herkes.Ne olacak sanki.Nolur.'' dedi. Adam kahve fincanını alıp yere attı ve ''HAYIR DEDİM.'' diye bağırarak evden dışarı çıktı.Kız yere çöktü ve içindeki üzüntüyü dışa vurup ağlamaya başladı.
1-2 saat sonra adam eve girdi ve kızın yanına çöktü.Kızı kucaklayarak yerden kaldırdı.Yanaklarını ve gözlerini öperek ''Tamam,gidelim.'' dedi.
Adamın sesi titriyordu.Kız bunu fark edemedi ama adamın yanakları tuzluydu.O da ağlamıştı...En güzel kıyafetlerini giyip hazırlandılar ve dışarı çıktılar.Adam,kızın elini sıkı sıkıya tutmuştu.Kız da bu hareketten cesaret alırcasına kendinden emin bir şekilde yürüyordu.Sokakta onları görenler tuhaf tuhaf bakıyorlardı.Kız içinden ''O kadar yakışıklı adamı ve böyle güzel bir kızı bir arada görürseniz bakarsınız tabi öyle.''
Bahçe kapısını açıp zili çaldıkları vakit adam kıza bakıp ''Seni her zaman sevdim ve seveceğim,bunu unutma.'' dedi.Bu sözler kızın içini acıtsa da tadını çıkardı ve kapının açılmasını bekledi.Zili bir kez daha çaldı.Adam eğilip kızı öptü.Yumuşakça ve şefkatle...Öyleki dudaklarının dokunuşu belli belirsizdi.
Kız bu dokunuşun tadını çıkartmak isterken kapı açıldı.Kız da gözlerini açtı. Arkadaşı kocaman bir gülümsemeyle ''Hoşgeldiniz?'' dedi.Kız yanına baktı ve ''Hoşbulduk.Haydi sevgilim girelim içeri.'' dedi.
Arkadaşı ''Hani kız,yanında kimse yok ki.'' dedi.Kız kendinden emin bir şekilde ''Görmüyor musun uzun boylu yakışıklı sevgilimi yahu?'' dedi ve kıkırdadı.
Arkadaşının bakışları kızın üzerinden yan tarafa kaydı ve oradaki boşluğu görünce yüzünü endişeli bir hal aldı.
''Hayır ya,orada kimse yok işte.''
Kızın içini bir korku aldı. Gitmiş olamazdı.Daha şimdi buradaydı.
Hayır,hayır hayır ! Gidemezdi !
Gözlerine yaşlar dolarken aklında çınlayan kelimeler ise sevgilisinin söylediği ''Gidemem.Gidersem biter,her şey biter.'' idi.Bunun gerçekliğini reddeden kız çantasından telefonu çıkardı ve galeriye girerek resimlere açtı.
İşte oradaydı !
Bu arkadaşı neler saçmalıyordu,sevgilisi kanlı canlı karşısındaydı işte.Kanıt mı istiyordu,alsın bu resimlere baksındı. Sinirli bir hareketle resimleri arkadaşına gösterdi.
''Al işte,var benim sevgilim,yalan söylemiyorum.Var.Mükemmel bir aşk yaşıyoruz biz.Al bak resimlere.Burada yemek yedik.Şurada denize girdik.Bak bu da evde film izlerken.''Arkadaşı merakla kızın elinden telefonu kaptı ve resimlere bakmaya başladı.
Yoktu.
Kızın ne yanında ne de karşısında hiçbir kimse yoktu. İçindeki endişe daha da büyüyüp yerini korkuya ve paniğe bıraktı. Kıza hiçbir şey söylemeyerek içeri davet etti.Kapıyı kapatır kapatmaz mutfağa girdi ve ambulansı aradı. Gergin bir şekilde ambulansın gelmesini beklerken duyduğu tek ses arkadaşının tekdüze bir şekilde söylediği ''O gerçek.O gerçek.Yalan değil.Gerçek.'' idi.
***Ayyhh !!
Ne hikayeydi ama.
Anlatırken tüylerim diken diken oldu.Sizin de öyle oldu mu?
Alın bir bardak su için.Kendimize gelelim ayol.Ben baya etkilendim bu hikayeden.
Bugün neden böyle bir hikaye anlattım hemen onu da söyleyeyim?
Bilmiyorum. ^^Neyse,bugünlük yeter sanırım.
Allah o kızımıza acil şifalar versin,ne diyelim.Zor bir durum.
Haydi tekrardan görüşene kadar kendinize dikkat edin.
Ha bu arada 'Hayatım mükemmel.' derken isterseniz bir daha gözden geçirin.Hatta bir arkadaşınıza da baktırın.Eğer o da sizinle aynı şeyleri görüyorsa sıkıntı yok demektir.Görmüyorsa...
Hii,Allah muhafaza !
Ayy neyse neyse olumlu düşünelim.
Haydi güle güleee :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balonya-ASKIDA-
Cerita PendekEvet,hoşgeldiniz. Her yer rengarenk balonlarla çevrili gördüğünüz gibi. Buranın adı '' Balonya. '' Ve ben de buranın masalcısıyım. İşim kolay gibi görünebilir lakin davulun sesi uzaktan hoş gelir. İnsanlara masal anlatmak sanıldığı kadar kolay d...