Bölüm 6: "Hadım mı?"

478 35 5
                                    

Eslem

Araba hafifçe bana çarptığında doğal olarak çığlık attım.Çarpmadan önce düşerken de çığlık attım.Demekki ben hep çığlık atıyorum.Ama konumuz bu değil.Ayağımdaki sızıyı hissettiğimde burktuğumu anladım.Aman Allah'ım nasıl bir acıdır?Bayılsaydım keşke hissetmezdim.Acaba bana çarpan hangi salaktı çok merak ediyorum?

"Ah be kızım.Ne diye önüme atlıyorsun?"

Bir dakika bir dakika,ben mi atlamışım?Tam ben mi atlamışım diyecektim o gözleri gördüm.Görmez olaydım.Kahverenginin en tatlı tonuna sahip bir kul vardı şuan karşımda.Allah'ım benimkilerde kahverengi ama bunun ki daha güzel kahverengi.Nasıl oluyor diye sormayın.Oluyormuş işte.Yerde yatan ben,ona mal mal bakıyordum.Aklıma cevap vermediğim gelince yanımda çömelmiş adama baktım ve saydırmaya başladım.

"Sen kendini ne sanıyorsun be?Önüne mi atladık?Taşa basınca ayağım burkuldu,düştüm.Çok meraklıyımda arabanın önüne atlamaya,deneyeyim dedim.Bilip bilmeden benimle böyle konuşamazsın."

"Kızım bir sus.Bu ne sestir böyle?Annen sen karnındayken kemençe mi yedi?Sabır ver ya."

"Sabırmış,asıl bana versin.Ölüyorum burada defol git." dedikten sonra yüzümü o muhteşem kahverengi gözlerden çektim.Ayakkabıma baktığımda öğüresim geldi.Çamur her tarafına bulaşmıştı.Ben ne akıl buraya ince bir bez ayakkabıyla geliyorsam?Ayağımı tuttuğumda 'off' 'ayy' gibi sesler çıkarmak zorunda kaldım.Cidden şuan çok sızlıyordu.Ben ayağımla cebeleşirken o salak hiç durur mu?

 "Bir de ayağını burkmuş hanımefendi.Tabi burkulur o ayak.Burası öyle şehir yoluna mı benziyor da bu ayakkabıyla geldin dağın başına?Hayret ya."

Sinirli bir şekilde bakınca yine konuşmaya başladı.

"Kalk hadi tutun bana kaldırayım seni.Yoksa kalkamayacaksın."

"Sen bir gider misin?Sanane benim ayakkabımdan,ayağımın burkuluşundan?Ben kendim kalkabilirim."

Sinirle gözünü kapattı.O muhteşem uzun kirpikleri titredi bir an.Sesli bir şekilde nefes verdikten sonra,çömelmiş halinden kurtulup ayağa kalktı.İki adım geriye gidip sinirlerimi bozacak şekilde tip tip bana bakmaya başladı.

Gözlerimi kaçırıp kalmaya çalıştım bende.Bakın çalıştım diyorum yine.Çünkü kalkamadım,sadece çalışmak zorunda kaldım.Sinirle elimi yere vurup bende ona tip tip bakmaya başladım.Evet psikolojik baskı iyidir.İstanbul'da hep yapardım.Özellikle otobüslerde çok işe yarıyordu.İnşallah paşamızda da yarar.

Yaklaşık bir dakika sonra sıkılmaktan da sıkıldım.Ona bakarak uzanıp ayağımı ovaladım.Ama o ayağıma bakmadı bile.Dikkatini dağıtmaya çalışıyordum ama sadece bakışıyorduk.En sonunda tabiki kaybeden o oldu,demek isterdim ama malesef.Ben dayanamadım.Hem psikolojik baskı yapıyorsun hem dayanamıyorsun.Kendime hiç yakıştıramadım bunu.

"Sen nasıl bir insansın ya?İki dakikadır  tip tip bakışıyoruz,bu nedir?Tamam gel ya yardım et ya da git sinirimi bozma."

"Bana bak çemkiren cadı,bana emir verme!"

"Çattık ya!"

"Bence sen egondan dolayı kalkamıyorsun.Yoksa iyisin iyi."

Sırıtıyordu salak.Dalıyorum ben dayanamıyorum daha fazla.

"Ben mi egoluyum?Kendine bak asıl.Köyün ağası sensin herhalde?Şuna bak!Ne halt edersen et umrumda değilsin.İstersen akşama kadar bekle."

Sinirden ölüyordum.Gözlerimi ondan çekip çantama baktım.Erdem'i arasam iyi olur sanırım.En sevdiğim mavi çantam yerde çamurların arasında 'Allah belanı vermesin beni niye yere atıyorsun,pimpis oldum sayende' der gibi bana saydırıyordu sanki.Gözlerim doldu,inanamıyorum.İnşallah leke falan kalmaz çantamda.Ben ona 150 lira saydım.Kendimi kesmek istemiyorum.Çantayla bakışırken paşamız yerinde duramıyor tabiki.

Tam OlduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin