3. Bölüm Görev

26.9K 1.2K 216
                                    


Selaamm kalbimin içleri. Öncellikle bu bölüm gerçekten aşırı duygusal her yazdığım da yada her düzeltme yaptığım da mutlaka gözlerim doldu şimdiden iyi okumalar. Şarkı da oldukça güzel umarım beğenirsiniz sizleri seviyorum. Satır başı yorum bırakmayı unutmayın.♡♡♡







"Asena kalksana lan sen nasıl bordo bereli oldun?" Mert'in omzuma dokunan elini alıp büktüğüm an acıyla inledi.

"Bir daha askerliğime laf yap ben ne yapıyorum sana." Mert yüzünü buruşturup kapıya doğru ilerlediğinde hiçbir şey dememişti.

"Nereye lan küstün mü?" Mert cevap vermeden giderken sinirle bende ayağa kalkıp aynanın karşısına geçip saçımı düzeltip hızlıca odadan çıktım. Herkes masa da oturmuş beni beklerken Mert ve ağabeyimin arasına oturdum.

"Günaydın komutanım." Akat'ın cümlesiyle ona döndüm.

"Günaydın gençler başlayın hadi siz." Herkes yemeğe gömülürken ben de Mert'le uğraşıyordum. Elimi Mert'in omzuna koyup fısıldadım.

"Küs müyüz?" Mert beni takmadan yemeğine devam ederken bende inat edip konuşmaya devam ettim.

"Mert lan oğlum küsme ya biliyorsun uykum olduğun da kimse kaldıramıyor beni. Hayır bir de askerliğime laf ettin." Herkes bizi dinlediği'nin farkındaydım ama umursamadım. Mert kısa süre bana bakıp omuz silkti.

"Kolum acıdı ama." Dudağını büküp kolunu gösterince koluna baktım nasıl sıktıysam parmak izlerim çıkmıştı derin ve sıkıntılı bir nefes alıp saçımı kaşıdım. Mert'in kolunu tutup baktıktan sonra minik bir öpücük kondurup Mert'e baktım gülerek beni izliyordu ama ben ona bakınca hemen somurttu. Sen görürsün içtima da. Mert'in yanağından da öptükten sonra geri çekilip ümitle yüzüne baktım. Mert yemeğine devam edince sinirle Mert'e baktım. Beni takmadan yemeğine devam ederken bende masadakilere baktım. Hepsi gülerek bize bakınca kaşlarımı çatıp ağabeyime döndüm. Kaş göz işareti yaptığım da ağabeyim göz kırpıp başını olumlu anlamda salladı.

"Yarın kaçta içtima var Asena." Gülerek arkama yaslandım.

"Beş de var ağabey." Ağabeyim olumlu anlamda başını salladı. Masadaki herkes korkuyla bana bakarken bir tek Kutay sakindi.

"Kaç tur? Kaç barfiks? Kaç şınav? Kaç mekik?"

" iki yüz tur koşu, elli barfiks, yüz şınav, yüz mekik. Sözümden çıkan bana burun kıvıran iki katını yapar." Herkes derin nefes almaya çalışınca masadaki soğuk suları gösterdim.

"İçin iyi gelir." Bardakları gösterdiğim an hepsi soğuk suyu kafalarına diktiklerinde Kutay gülerek beni izliyordu. Bende aynı şekilde karşılık vermeye çalışıp tebessüm ettim. Mert'e doğru baktığım da bana bakıyordu. Tek kaşımı kaldırıp baktığım da oda aynısını yapıp devam etti.

"Küsmemiştim." Dedi yaramaz çocuğun suç işlemiş gibi çıkan sesiyle. "Sadece birazcık zorladım." Omuz silkip yemeğime devam ettim. Mert yanağımdan öpüp geri çekildi.

"Lan küsme ya." Göz devirip konuştum.

"Şansını kaybettin Mert umurum da değilsin." Mert hızlıca ayağa kalktığında odasına girdi. Onun bu haline gülsem mi üzülsem mi bilemediğim için tepkisiz kaldım. Ağabeyim omzuma dokunup konuştu.

"Ne oldu da böyle oldu?"

"Ya bu saf beni uyandırmaya çalışıyordu tam omzuma dokunacağı an refleks olarak kolunu hızlıca tutup büktüm sanırım fazla büktüm parmak izim falan çıkmış çünkü." Herkes gözlerini büyütüp bana bakarken sıkıntıyla ayağa kalkıp mutfağa girdim. Buzluktan küçük buz torbası alıp Mert'in girdiği odaya girdim. Yatağın üzerinde telefonla uğraşıyordu. Benim geldiğimi gördüğün de telefonu kapatıp hızla ayağa kalktı. Elinden tutup sakince bir şey demeden yatağa oturtunca elimde ki buzu koluna koydum.

Gölge Timi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin