Rüzgar'ın gözünden:
Okulda geçirdiğim sıradan 3 dersten sonra, verilen 5 dakikalık molada sınıfımdan çıkıp gezmek istedim. Ama her zamanki gibi bir şeyi atladığımı fark ettim. Bir sonraki ders üst katta işlenecekti. Yani bu da demek oluyordu ki: yine dinlenememiştim. Üstüne üstlük sıkılmıştım.Bunları düşünürken sınıf bir yandan hareketli hareketli eşyalarını topluyordu. Ders programına yaklaştım. Süper, ders resimdi. Arka sırama gidip resim çantamı aldım. Bu derse alışmam biraz zaman alacak gibi gözüküyordu. Resim yapmayı hiç sevmezdim. Herneyse.. Eşyalarımı aldım ve sürüye uymaya çalıştım. Bölük bölük üçlü guruplar halinde merdivenlerin oraya yöneldik. Biz üst kata çıkarken aynı zamanda hazırlıklardan bir sınıf aşağıya inmeye çalışıyordu. Yürüyüşümü yavaşlattım. Zaten merdivenler yeterince dardı.. O sırada kapının eşiğinden bir kız merdivenlere doğru yöneldi. Yanındaki arkadaşıyla gülüşüyordu. Onu ilk gördüğüm anda kendimi çarpılmış gibi hissettim. İncelemeye başladım. Normale göre abartılacak güzellikte bir kız değildi fakat enerjisi beni kendine çekmişti sanki. Bal rengi gözleri bembeyaz teni ve kumral saçları bir insana bu kadar yakışabilirdi. Boyu benden baya kısaydı. Gerçi ben normale göre fazla uzundum.Derken kız dönüp bana baktı. Ve yüzündeki gülümseme birden şaşkınlığa dönüştü. İkimiz de sanki oraya çivilenmiş gibi üç saniye öylece takılı kaldık. Gözleri gözlerimi delip geçti ve içime işledi. Aslında gayet hoş bir çocuktum. Bu kızla neden bu kadar fazla ilgilendiğimi anlamamıştım ama ilk görüşte hoşlanmaydı bizimkisi. Çünkü aşk demeye cesaret edemedim. Ben aşka inanmazdım. Ayrıca okulun popüler çocuğu olan ben, bir kızın peşinden hiç koşamazdım. Hele tanımadığım bir kız için hiç uğraşmazdım...Derken bu üç saniye bana bir asır gibi geldi. Bitmesin istedim. Ama yürümeye devam etmek zorundaydım. Ve devam ettim. Kız aşağı doğru inerken içimden bir küfür savurdum "Siktir, ben hoşlanmam ki.."
Almira'nın ağızından:
Yine klasik bir okul günü. Allahtan 3. ders neredeyse bitmiş, zil çalmak üzereydi. Oflayarak ajandamı çıkardım ve sıradaki derse baktım. ahhhh aman tanrım ders fendi.aslında sınavlarımın iyi olmasına ve feni sevmeme karşın beni bu derse soğutan en büyük neden hatta tek neden fen laboratuvarının 1 alt katta yani dokuzların katında olmasıydı. zaten 5 dakikalık tenefüste hem hazırlanmak hem de sınıfa yetişmek imkansız falandı. ben bunları düşünürken sınıftaki herkes sıra olmuş yavaş yavaş gidiyordu.ben de zaman kaybetmemek için gereksiz fen kitaplarını alıp arkadaşımla sınıftan hızla çıktım. yanımdaki koridorda yürürken başından geçen güzel ama garip bir şekilde komik olan anısını anlatıyordu. göz açıp kapayıncaya kadar merdivenlere gelmiştik. ve kahkahalar atarak gülüşüyorduk. Karşıdan tahminen 20 kişilik olan bir grup geliyordu. büyük ihtimalle 9. sınıfların resim dersi vardı. ben yüzümde kocaman bir gülümseme merdivenlerden inerken karşıdan gelen çocuğu gördüm. suratımdaki gülümseme yerini şaşkınlığa bırakmıştı. ' Allahım bu çocuk insan mıydı'. camdan vuran güneşle parlayan kahverengi saçları, içinde kaybolmak istediğim zümrüt yeşili gözleri, kırmızı ince dudakları ve etkileyici bakışları beni benden almaya yetmişti bile. boyu benden bayağı bir uzundu. tahminen 1.90 falandı. ben onu böylesine süzerken onun da beni süzdüğünü farkettim, ardından gözlerimiz buluştu. 3 saniye boyunca onun o yeşil gözlerine bakmak bana bir ödüldü sanki. burada daha fazla böylece duramazdık. nitekim bir anlık bir hareketle gözlerini kaçırdı. e tabi ben de . ardından o yukarı çıkmaya ben aşağı inmeye devam ettik.. o anda ikimiz de sanki bir robot gibiydik. önceki halimizden eser yoktu. ben hoşlanıyor olamazdım değil mi ? ben ki daha önce hiç kimseyle çıkmamış en önemlisi kimseye böyle duygular beslemeyen, aşk nedir bilmeyen ben...
-- Eğer beğendiyseniz paylaşın lütfen. Çok seviniriz. Teşekkürler☺️ --
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Hoşlanmam Ki!
Literatura FemininaHayatını en küçük ayrıntısına kadar düşünen bir kızın, işini şansa bırakmayan birinin;beklemediği bir kişi beklemediği bir anda karşısına çıkarsa?Kararsızlık içinde hiç bir zaman doğru hamleyi yapmanın yolunu bulamazsa,ama ya zamanı geldiğinde bulma...