TANITIM
Her şeyin başında hepimiz insandık.
Loş ışık, yüzüme dökülen saçlarımı aşarak duvarda bir gölge yaratırken antre tezgâhın üzerindeki iki bardaktan birine uzandım. İçindeki sıvı boğazımı yakarak yol aldı. Tıpkı zaman gibi. Dilimde hafif mayhoş bir tat bıraktı.
Başlangıçta bende bir insandım. Ellerim henüz kana bulanmadan önce.
Dilim zehri, kalbim aşkı tatmadan önce.
İnce parmaklarımın arasında duran riedel bardağı hafifçe kaldırarak içindeki sıvının ışığın yansımasında ton değiştirmesine izin verdim. Dağılmaya başlayan kalabalığın arasında ıssız bir köşeye geçmiş büyük dikkat ile beni izlediğinin farkındaydım. Ela gözlerini üzerime bir avcı gibi diktiğini üzerimdeki elbisenin hatırı sayılır derece açığa serdiği tenimde yükselen ısıdan bile anlayabilirdim.
"Öylece uzaktan izlemekle mi yetineceksin?" Bardağı masaya bıraktığımda oluşan tok ses ve hafif bir rüzgârın esintisi gibi silik müziğe tezat sandalyenin büyük gürültüsü karıştı. İlgisiz görüntümün aksine kulağımı bir tilki gibi dikerek dinlediğim her adım, bedeninin bana daha çok yaklaşmasına bu yakınlık ise dudaklarımda alaycı bir tebessümün doğuşuna sebebiyet veriyordu. Sonunda gölgesinin üzerime devrilmesine neden olacak kadar yakınıma ulaştı ancak tabureye oturma cesareti göstermek yerine öylece ayakta durmayı yeğledi. "Seni cesur biri zannetmiştim asker." Dudaklarımdan hayal kırıklığımı belirten ufak bir nida döküldü. "Oysa buradaki herkes gibi sende korkuyorsun." Önümdeki bardaktan minik bir yudum alıp ona bir kez olsun bakma zahmetinde bulunmadan sözlerimi noktaladım. "Benden."
Bardağı bırakmak yerine içindeki sıvıyı bir tur içinde döndürdüm. Zamanla hissizleşen yeşillerim içerideki karmaşaya kayıtsız kaldı. Tıpkı kafamdaki dev polemiğe olduğu gibi. Zaten bedenim son günlerde bana ihanet eden en büyük düşmanım haline gelmişti.
Yanımdaki tabureyi hafifçe çevirip açılan boşluğa zorlukla bedenini yerleştirdi.
Zihnim tehlike çanları çalıp tüm hücrelerime acil tahliye emirleri yağdırırken kalbim bir kez daha ihanet ederek cansız yeşillerimde birkaç çiçek tomurcuklandırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ ŞEYTAN (+18)
Action"Cenneti bekleme, biz oradan kovulalı çok oldu." Parmağına bulaşan kanım ile kaşları çatılır iken huysuz bir sesle devam etti. "Cennetin kapısından utançla çevrilecek kadar günaha batmış bedenlerimiz, Cehennemi söndürecek kadar kana bulanmış parmak...