Kupa kızı ve sinek valesi~
Soğuk...
Sessiz...
Islak...
Acılı...
Morelim çok bozuktu gece hava almak için dışarı çıktım ama gel görki hava bendende üzgün.
Han nehrinin yakınlarındaydım fazlası ile ediyordu içim bir tuhaf olmuştu havadanmı bilmem neden ama Tarif edilmez bir duyguydu ne zaman böyle hissetsem her zaman bir bokluk olurdu. Bir ara yürümekten çok yorulup geri dönmek istedim ama gözüme bir genç takıldı kafasını eğmiş nehrin hemen önünde soğuk yağmur tanelerinin onu ıslatmasını izin veriyordu saçları açık kahverengiydi dibi gelmişti uzaktan fazlasıyla belli oluyordu sakin ve yavaş adımlar ile yanına ilerledim fark etmedi beni bu onu yakından daha fazla izleme şansı vermişti bana. Buğday bir ten rengi vardı siyah saç dipleri güzel bir burun ve ince dudaklar dayanamadım neden burda öylece dikiliyorsun dedim bana döndü gözleri gözlerime sözleri sözlerime değdi "manzarayı izliyorum dedi" ve hemen ardından ağlamaya başladı yere çömeldi bende onunla birlikte hemen çömeldim yer Islaktı ama bu umurumuzda değildi "ağlama" dedim daha fazla ağlamaya başladı o ağladı ben sustum. Bir insan nasıl bu kadar içli ağlardı sanki ağlamıyordu çığlık atıyordu, ölüme fısıldıyordu "gel benimle" dedim elini yavaşça kavradım ayağa kaldırdım ve bu güzel oğlan ile trabzanlara doğru ilerlemeye başladık yavaş yavaş yürüyorduk sanki yıllarca zamanımız varmış gibi yağmur bizi ıslatmaya devam ederken ona sorular sordum belkide soramadım çünkü o adı dışında tüm sorulara gülerek cevap vermişti
~~~~~~~~~~~
"Saçlarım mı ıslak yoksa ıslakmı yaşamak?" dedi
"Senin için rüzgarda hep yağmurmu var?"
"gözlerin mi daldı yoksa sıkıldınmı sorulardan?"
Derin bir nefes aldım ve "hiç geçmezmi gözlerinden bu sonbahar?" gülümsedi, gülümsedim.
" Nereye gidiyoruz? "
"fazla ıslaksın bana gidiyoruz"
Bir şey demedi köprünün yakınlarındaki eski evime gittikçe yaklaşıyorduk yavaşça sadece ona baktım sadece yere bakıyordu adımlarımız sonucu evimin önüne geldiğimizde üşümüş olacağını farz ettiğim için hızlıca onu içeri soktum elleri,yanakları yüzü burnu her yeri kıp kırmızı olmuştu merdivenleri ikişer üçer çıktığımız için yan gözle ona bakmıştım
" Ne o hemen yoruldun mu?"
Gülümsedi bir şey demedi kapıdan girdiği gibi hemen odama yöneldik üstündekileri yavaş ve usulca çıkardı buğday tenini şimdi daha çok göremiyordum hızlı adımlarla banyoya gittim iki üç dolap demeden hepsini karıştırdım ve sonunda havluyu buldum bu sefer taehyung u üşütme korkusu ile daha hızlı yürüyordum tabii buna yürümek deniliyorsa kapıdan içeri geçip havluyu hemen ona verdim elimde olmadan onu güzelce süzerken bana pencereye bakarak "o kadar güzelmiyim" dedi usulca oturdu yaptığını yaparak hemen bende oturdum bana yaklaştı... Yaklaştı ve daha çok yaklaştı şimdi ise aramızda sadece bir serçe parmağı kadar boşluk kalmıştı vücuduma dokundu
Biraz Pürüzlü tenimde yaşam hücrelerimi buldu...
~~~~~~~~~
"saçlarım mı ıslak yoksa ıslakmı yaşamak" dedi
"senin için rüzgarda hep yağmurmu var ?"
"gözlerin mi daldı yoksa sıkıldınmı sorulardan"
Bişey demedim diyemedim elimle göz kapaklarını kapattım ikimizde fazlası ile Yorulmuştuk, o mutluydu bende mutluydum.
Aradan on onbeş dakika geçmesine rağmen
uyuyamıyordum odamdaki cama odaklanmışken adını daha önce hiç duymadığım adamları sayıklıyordu kırılmıştım, kıskanmıştım çıplak vücudum ve ayaklarım ile ayağa kalktım mutfağa doğru yürüdüm ve dolaptan bir bira aldım tekrar yavaş adımlarla salona geçtim koltuğa oturdum kısık kısık sesler çıkartan saate bakarak içtim biramı. Saate bakmaktan sıkılmıştım zaman geçmek bilmiyordu birayı sehpaya koyup yatağa doğru hızlı adımlarla gittim odaya girdiğim anda taehyung huzurlu bir şekilde uyuyuşu fazlası ilr belli oluyordu yanına geçip sarıldım ona. Onun kolunu kendi belime atarak birlikte güzel ama acı verici rüyalarımıza daldık.
~~~~~~~~~~
Sabah uyandığımda yanımda bir boşluk hissettim üşümüştüm etrafa baktığımda taehyung yoktu odaları hızlı adımlarla teker teker gezdim ama onu bulamadım ümitsizce odama giderken cam çekti dikkatimi "Hoşçakal" yazıyordu el yazısı ile her şeyi o zaman anladım gözlerim dolmuştu yatağa baktım dolu gözlerim ile ondan bana geriye sadece bom boş dağınık yatak kalmıştı paytak ve zor adımlar ile yatağa doğru ilerledim çarşafı yere tekmeledim bacaklarımı karnıma doğru çekerek gözlerimi yumdum...
"sanada hoşçakal güzelim... Güzeller güzeli taehyung"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kupa kızı ve Sinek valesi //Taekook
Fanfiction"Saçlarım mı ıslak yoksa yaşamak?" "Senin için rüzgarda hep yağmurmu var" "Gözlerinmi doldu yoksa sıkıldınmı sorulardan"
