Ehe bunu yazmak aşırı keyif vermeye başladı.
Okuyan yokken yazmak🤝Ben
Neyse neyse uzatmadan bölüme geçelim.
Barın:
Odama ilk yardım kutusu ile girdiğimde Arel öylece ayakta duruyor ve odayı inceliyordu.
"Salak gibi ayakta dikilmek yerine otursana!"
Gözlerini devirdi ve yatağıma oturdu. Emanet çocuk gibi davranıyordu. Önüne çöktüğümde ciddi misin der gibi baktı.
"Yüzümü önce bu hale getirdin şimdi de yardım mı ediyorsun?"
"Ben de ne yaptığımı bilmiyorum amınakoyim ondan sus!"
Tekrar gözlerini devrildi. Ellerini geriye yasladı, gözlerini de tavana dikti.
Gazlı beze biraz tentirdiyot döktüm ve dudağının kenarındaki yaraya bastırdım. Acıyla inleyerek geri çekildi.
"Yerinde dur!" dedim. Anında cevap verdi.
"Yavaş ol sen de!"
"Oldu paşam keyfinin kahyasıyım çünkü ben! Yardım ediyoruz rahat dur işte!"
"Ulan ben mi yardım et dedim pezevenk! Bırak yardım falan etme bana!"
Elindekini kucağına doğru fırlattım ve ayağa kalktım. Ne bok yiyorsa yesin. Dolabımdaki aynanın karşısına geçti ve kendine pansuman yapmaya başladı. Ben de umursamayarak yatağıma uzandım.
Göz ucuyla baktığımda ayağa kalktığını gördüm gazlı bezi küçük çöp kutuma attı. Yere oturdu ve telefonuna bakmaya başladı. Ayağa kalkıp eşofman ve tişört çıkardım.
"Al şunları!"
Kıyafetleri üstüne attım. Yüzündeki tişörtümle bana dik dik baktı. Ben yatağımda uzanma eylemime geri dönerken o üstündeki tişörtü bir çırpıda çıkardı.
Gözlerim istemsizce vücudunda dolandı. Teni süt kadar beyazdı. Bazı yerlerinde benler vardı. Gökyüzünde duran yıldızlara benziyordu böyle. Ayrıca vücudu eskisine göre çok gelişmişti.
Altındaki pantolonunu da çıkardığında kaşlarımı çattım. Sadece boxerıyla kalmıştı. Verdiğim eşofmanı giydi. Ardından tişörtü de giydi. Karışan saçlarını elleriyle dağıttı. Bana doğru döndüğünde gözlerimi tavana diktim.
Tekrar yere oturdu. Bir süre ikimiz de konuşmadık. Öylece sustuk. Bazen sessizlik gerçek gelmiyordu. Gerçek olamayacak kadar güzeldi sessizlik. Kafamın içindeki sesler bile kenara çekiliyordu.
Odada sadece nefes alıp veriş sesimiz yankılanıyordu. Yatakta yan döndüm ve kolumu başımın altına koydum. O da ellerini geri yasladı ve başını bana doğru çevirdi.
"Sana battaniye yastık falan versem yerde yatar mısın?"
Omuzlarını silkti.
"Yatarım sorun değil."
Ayağa kalkıp odamın kapısına yöneldim. Sessiz adımlarla battaniyelerin durduğu misafir odasına gittim. Gerekenleri alıp geri odama döndüm. Yere uzanmış tavanı izliyordu. Odamın kapısını kapadım.
Bakışları bana döndü. Battaniyeleri ve yastığı yere bıraktım. Yatağıma oturduğumda o battaniyenin birini yere serdi. Yastığı üstüne koydu ve uzandı ardından diğer Battaniyeyi üstüne serdi."Teşekkür ederim." kısık sesle mırıldandı. Yarım ağız güldüm.
"Alt tarafı sövdüğüm çocuk evsiz kalınca kalacak yer verdim ne var bunda?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anamız Babamız Yok Deriz - BxB-
Genç KurguGeçmiş gözümde canlandı. Beni sinir ettiği için onu kovaladığım günler, onunla dövüştüğümüz günler, üstüne yürüdüğüm günler ve ona bağıra çağıra küfür ettiğim günler. Sonra görüntüler değişti ve beni öptüğü anlar, saçlarımı okşayıp gözlerime baktığ...