Feng: Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim dostlarım.
Feng, lafı uzatmadan meseleye girdi. İblislere karşı savaşlarında alınması gereken önemli kararlar vardı, bu savaş sadece kendi dünyalarında değil aynı zamanda bütün dünyalar arasında çıkacak ve sonucu asla kestirilemeyen bir kaosa dönüşeceği barizdi. Kai Feng'i bu güne hazırlamak için ne kadar çalışsada Feng, Kai'nin beklentilerini uzun zaman önce aşmayı başarmış seviyesini oldukça üst sıralara taşımıştı, kendisiyle birlikte yükselen aynı nesilden herkesi geride bırakmış olsada bir adım gerisinde kendisine hemen hemen eşit güce sahip başkasının bu savaşta büyük bir rol oynayacağından habersiz, toplantıya katılanlarla savaş, ordu vs. her şeyi aynı anda büyük bir coşkuyla tartışmaya başladılar. Bir çok kıtadan gelen Krallar ve üst düzey yeteneklere sahip savaşta pişmiş komutanlarında desteğiyle planlarının çok iyi işleyeceğini düşünüyorlardı ancak rakipleri duygulardan yoksun öldürmekten başka hiçbir şeyi anlamlı bulmayan kanasusamış iblis ırkıydı, planları ne kadar mükemmel olursa olsun bu ırka karşı savaş vermek her komutanın ya da Kralın üstleneceği bir şey değildi.
Evrenler arasında öylesine muazzam bir işleyiş vardı ki ilk çağlardan beri iblisler ve insanların dünyası hiçbir zaman birleşememişti. Bu dünyalar Irsin gibi onlarca sayılı dehanın arzusu ve azmiyle bile ancak çok kısa süre barış içinde yaşamayı denemiş olsalar bile iblislerle insanların doğası hep farklı olmuştu tıpkı cehennem ve cennet arasındaki farkta olduğu gibi, geçmişte yapılan şeytanı cennette huzur içinde yaşamaya ikna etmek kadar absürt bir o kadar da imkansız şeyden başka bir şey değildi.
Güçlülerin dünyasında zayıfa yer olsa bile kuralları belirleyen hep en güçlü olmuştur. Tarih en güçlülerden bile daha güçlü dehaların kuralları yıkarak nasıl kendi saltanatını başlatıp, bir devri kapatıp başka bir devir açtığına sayısız kez şahit olmuştu. Güçlü olmak hiçbir zaman kolay değildi, insan yapısı ve karakteri gereği istediği zaman kötülük yapsada iblisler için durum aynı değildi, kötülüğü bilerek ve istemeyerek yapmak bir de kötülükle doğmak arasındaki farkı anlamamak için deli olmak gerekir.
Geçmişte insanlarla iblislerin bir arada yaşamalarının en büyük nedenlerinden biriside yine güçtü, insan potansiyeli varsa en zirveye tırmanır ancak hem potansiyeli varsa hem de birden çok yeteneği bir arada bulunduruyorsa zirvede kimin olduğu önemli değil, hepsi bir gün teker teker kendisinden daha güçlü kişiler tarafından düşürülmeyi bekleyen kısır zihniyetlilerden başkası olamaz.
Toplantı iki saattir devam ederken son bir saattir herkes yerine oturmuş Feng ve onun harita üzerinde kurguladığı planları hayretle seyrediyordu, toplantıya gelen herkes ilk karşılaşmada Feng'e tereddüt içinde baksada hissettikleri vahşi ve kudretli aura ne kadar güçlü olduğunu hissetmelerini sağlamıştı, içlerinden bir kaçı alemini ve seviyesini öğrenmek için algılarını Feng'i test etmek için kullanmaya çalışınca herkes büyük çaplı kısa bir şok geçirmişti, toplantının en güçsüz sayılan seviyesi bile dünyalarının son seviyesinden bir adım gerisindeki Tanrı seviyesinin ortalarında bir Kral'dı. En güçsüz olarak adlandırılsada ortamdaki en güçlü komutan bile Başkomutan Heros Yıldız Tanrı seviyesinin sonlarındaydı, aralarında bir seviye bile olsa hepsi kudretli birer savaşçı, büyücü ve farklı yetenekleri olan kafa tutulmaması gereken insanlardı. Topantı son hızıyla devam ederken Jade'in el çırpma sesiyle bir süre ara verip kadehlerindeki buz gibi şarabı yudumlamaya başladılar.
Komutan Heros'un bakışlarını Feng'in üzerine sabitlemiş bu bakışlardan başta Jade olmak üzere Kai hatta Ursa bile oldukça rahatsız olmuştu, Heros'un sorgulayıcı bakışlarının Feng'te farkındaydı, sebebinide biliyor olsa bile hiç oralı bile olmadı, Ursa'nın kafasındaki kızıl ve yeşil tonlarındaki tüyleri okşarken düşüncelere dalmış şarabını içmekle meşguldü.
Heros: Daha fazla kendimi tutamayacağım!
Heros'un saygı barındırmayan ifadesinden rahatsız olan Zayn gözlerini devirerek "Nedir bu çocukça davranışlar." dedi ve elini Heros'un göğüsüne sert bir şekilde bastırarak ayağa kalktı.
Zayn: Kapat çeneni, yoksa tozlarını bile bulamazlar!
Heros karşısında Büyük Usta Zayn'i görmeyi asla beklemiyordu. Az daha yapmak üzere olduğu saygısızlıktan ve böyle küçük bir hatayla kendisini küçük düşürecek olmasından dolayı utanıp özür diledi, merakı içini yiyip bitirsede Usta Zayn'e olan saygıları her şeyden büyüktü, kadehini kaldırırken Usta Zayn'e baş selamı verip sessizce içmeye devam etti.
Zayn ne kadar belli etmesede, o da Feng'in seviyesini oldukça merak ediyordu, hah merak etmese saçma olurdu.
Yetiştirici dünyasında kendisinden düşük seviyesi olanın, seviyesine herkes bakabilirdi, bu düşük seviyelerde sıkça yapılan bir şey olsada yüksek seviyeler arasında kaba ve saygısızca görülürdü. Heros, Feng'in seviyesini göremeyince kendisinden daha yüksek bir seviyede olduğunu hemen anlamıştı, fakat Yıldız Tanrı aşamasının sonundaydı ve çok zor bir darboğaza takılıp kalmıştı, yaklaşık üç yıldır bu darboğazı aşmakla uğraşsada bir türlü başaramadı. Tanrı seviyelerinin arasındaki farkta aşama aşama olsa bile her küçük aşamadan sonra elde edilen güç ve anlayışın getirdiği başkalaşımlar ile birlikte kimse Yıldız Tanrı seviyesine yeni adım atmış bir yetiştiriciyle Yıldız Tanrı seviyesinim son aşaması arasındaki farkın devasa olduğunu bilemezdi, en güçlüler hariç.
Zayn şüphesiz Yıldız Tanrı seviyesini aşalı uzun zaman olmuştu, kendisi şuan Ölümsüz Tanrı anlayışının %75'ini kavrayabilmiş dünyadaki bir elin parmağını geçmeyecek sayıda yetiştiriciden bir tanesiydi. Yıldız tanrı seviyesinin son aşamasındaki herhangi birisi darboğazı aşıp seviye atşamaya hazır hale gelse bile darboğazdan daha korkunç olan Kara Felaketlerle karşı karşıya kalır, Kara Felaket yetiştiricinin vücuduna farkında olmadan nüfuz ederek kendi içsel şeytanlarını oluşturup yüzleşmelerini bekler, yetiştirici eğer içsel şeytanını yenebilirse o zaman seviyeyi tamamlayarak geride bırakabilecek kadar nitelikli ve gerçekten güçlü olduğu herkes tarafından kabul görür.
Zayn ise bu Felaketleri aşalı 20 yıldan az daha uzun zaman olmuştu. Ölümsün Tanrı bir seviye değildi, Yıldız Tanrı seviyesinden sonra yetiştirici Kara Felaketi atlatabilirse kendisine uygun bir Dao nun anlayışını kavramaya çalışır. Dao öyle bir şeydir ki yetiştirici dünyasında bu kelimeyi daha önce hiç duymadan ölen sayısız insan mevcuttu. Sadece en güçlülerin hayatta kalma savaşı verdiği acımasız olan bu dünyada en küçüğünden en yaşlısına kadar her insanın gerçeğinde kendisini bir uyanış bekler bu uyanış farklı şekillerde de olabilir. Örnek vermek gerekirse bir adam Yıldız Tanrı ve zorlukları aştıktan sonra kendi ruhunda ateş elementine yatkınlık göateriyor ve onu arzuluyorsa ateş elementinin daosunu anlayabilmeli ve anlayışını geliştirmelidir, anlayış bazen bir saniyeden daha kısa sürede bir yıldız gibi insanın zihninde parlar bazende bir ömür araştırmalarla hayatını basit bir odun parçasını anlamaya çalışarak harcasada daosunu hiçbir zaman anlayamayabilir ve uyanışını tamamlamadan yetiştirici dünyasının son seviyelerinde takılıp ölümü tadar.
Zayn eskilere daldıkça gözleri buğulanmıştı, yaşadığı o çocukluk dönemleri ilk defa elementini hissettiği o an ve elini belirleme küresine tutarken yaşadığı his bunlar tarifi olmayan gurur verici çok önemli anlardan sadece birisiydi, Jade'i çocuğu gibi yetiştirdiği o basit ahşao kulübede geçen 16 yıl ve toplantıya katılanların neredeyse yarısını eğittiği o tozlu tarihi daha fazla kurcalamamayı seçti ve yavaş adımlarıyla Feng'e doğru yürümeye başladı. Kucağına uzanan Ursa, Zayn'ın sakin aurasıyla daha fazla dik duramamış derince bıraktığı ejderha nefesinin horultusuyla Feng'in kucağında uykuya dalmıştı. Feng, Zayn'in kendisine doğru gelmekte olduğunu fark etsede istifini hiç bozmadı, 'Anlamamak için aptal olmaları gerekirdi, sanırım uzun bir açıklama vakti.." dedi içinden, yüzüne yerleştirdiği sıcak gülümsemesi ile gözlerini Ursa'dan ayırmış elleriyle altın sarısı saçlarını sağ omuzunun üstüne atıp karşısında duran Zayn'i izliyordu.
Zayn: Merhaba evlat..
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•YN: Yorum atarsnz mtlu olrm, garibin yüzü hiç gülürmü ;(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eternal Magician [DÜZENLENİYOR]
FantasyYeni bir dünyada ikinci bir şansa kim hayır diyebilir? o demedi zaten seçenek sunulmamış doğrudan emir verilmişti, ya güçlenecek kendisinden beklenilmeyen bir güç yaratacak ya da ezik olarak öldüğü dünyasında ki gibi ezik olarak ölecek. • • • • • • ...