PAPATYA KOKULU BİR GELECEK

75 4 10
                                    

-Geçti kelebek

Pontenin mırıltılı sesi yatakda huzursuz dönüşlerimi durdurmuştu

Yüzümü ona çevirip gözlerinin içine uzun uzun baktım.

"Neden böyle bişey yaptılar ?

Sahiden de merak ediyordum.

Beni herkez severdi.

Tamam gıcıklıklarım vardı belki ama birinin beni kaçırmasına sebep olucak kadar değil.

Ponte biraz sıkıntılı bir sesle 'Benim yüzümden ' diye belirtti.

Sustum.  O ve onun işleri beni ne hallere sokmuştu.

Devamı varmıydı? 

Başıma neler gelicek daha kimbilir

Şuan tek yapmak istediğim şey uyumak.

Sırtımı dönüp yattığımda Griş yatağa tırmanıp ayak uçlarıma kıvrılmıştı.

Derin ve rahat bir nefes alıp uykuya kapadım gözümü.


Göz kapaklarımı kamıştıran ışıklar yüzünden uykum bölünmüştü.

Pencereye sırtımı döndüğümde yataktaki eksikliği fark ettim.

Zar zor bir gözümü açıp etrafa göz gezdirdim.

Ponte ortalarda yoktu.

Yattığım yerde doğrulup içeriye bakmaya çalıştım ama kapıyı kapatmıştı.

Ayağa kalkıp bir adım attığım da olduğum yerde çığlık atıp zıplamaya başladım.

"Lanet olsun. Offfff nerden çıktı bu ya Allah kahretsin ya ayağım"

Ayakta yerli kabile dansı yaparak ayağımı tutuyordum.

Yerdeki gül'ün üzerine basmıştım ve dikeni ayağıma batmıştı.

Kahretsin ki çok acıdı.

Yere eğilip gülü yerden aldığımda altında küçük bir not duruyordu.

"Günaydın kelebek diken için özür dilerim ama anca bu şekilde uyanırdın.Papatyaları takip et ."

Gülsem mi küfür mü etsem bilemedim.

Topallaya Topallaya kapıyı açıp yürüme devam ettim. Ama bu sefer daha dikkatli olarak.

Koridorda mavi papatyalardan oluşan bir yol yapmıştı.

Derin bir nefes aldım.

Ciğerlerim yabani papatya kokusuyla doldu taştı.

Yavaş yavaş bütün kokuyu içime Çekerek papatyaları takip ettim.

Kapıya geldiğimde durdum.

Kapının üzerinde kocaman bir afiş üzerine yazılmış küçük tatlı bir el yazısı.

"Papatyaları koklamayı bırak kelebek. Dışarıya gel "

Küçük bir tebessüm yayıldı yüzüme.

Girişteki dolaptan spor ayakkabılarımı alıp ayağıma geçirdim.

Üzerime de elime geçen ilk hırkayı attım.

Kapıyı açtığımda küçük saksıların içinde beyaz papatyalardan ormana doğru bir yol yapıldığını gördüm.

'Hadi ama romantik mi oldun Ponte '

REHAVEYHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin