-9: You Already Blowed (M)y Mind-

513 25 11
                                    

Bu bölümde Jungkook'un gözünden yazmayacağım. Biraz yan karakterlere de ağırlık vereyim dedim.

Jin

"Vay be, düğünün oluyor. İlk bu salak evlenir diyordum." Jungkook'un kafasına vurarak konuştum.

"Dedi 29 yaşına gelmiş hâlâ bekar olan Jin. Ayrıca ben herkesten önce çocuk sahibi oluyorum, hatırlatayım erkek arkadşım hamile." diyerek burun kırıştırdı Jungkook.

Jimin ile Yoongi'nin düğünü için düğünün yapılacağı mekana gelmiştik. Düğünün başlamasına 1 saatten az vardı. Töreni yaptıktan sonra yaşlıları gönderecek ve arkadaş-kuzenden oluşan 25 kişilik bir grup olarak partileyecektik. Jimin son hazırlıklarını yapıyordu, Yoongi de aynı şekilde yan odads Namjoon ve Taehyung ile hazırlıklarını tamamlıyordu. Evlilik teklifinin üstünden iki ay geçmiş ve hazırlıkları hızlıca bitirip düğünü yapmaya karar vermişlerdi. Grubun en büyüğü de olsam tek bekar bendim.

Namjoon da bana soğuk olmaya başlamıştı. Sürekli atışıyorduk, durduk yere. Taehyung ile sohbet ederken Namjoon'un da bana karşı duyguları olabileceğini söylemişti. Ama inanamıyordum. O kadar soğuk, agresifti ki sanırsın nefes aldığımda bile benden nefret ediyor. Düşüncelerimden ayrılarak Hoseok'un yanına gidip Haneul'u kucağıma aldım. Düğüne minik bir takım elbise ile gelmişti. Aşırı şirin gözüküyordu. Çocuğumu kucağıma alacağım zamanları hayal ediyordum. Belki de alamayacaktım. Doğru kişiyi bulamıyordum, bulsam bile o benimle ilgili olmuyordu. Namjoon aslında benim için doğru kişiydi ama ben onun için öyle değildim. Namjoon ile bir çocuğum olmasını o kadar çok isterdim ki, her şeyimi verebilirdim. Odanın kapısı çalınca herkes oraya döndü. Namjoon, tam soru soracakken göz göze geldik. Gözlerimizi sadece beni ve kucağımdaki Haneul için ayırmıştı. Tebessüm ettiğini farkettiğinde silkelenip Jimin'e döndü.

"Yoongi seni bekliyor."

"Tamamdır Namjoon, sağol." başını salladı ve odadan çıkmadan önce tekrardan bana bakıp çıktı. Namjoon O NASSIL BAKIŞTIR TANRI SENİ ÖZENEREK Mİ YARATTI

"Salya akıyor sil ağzının kenarını." Hoseok'un sesi ile göz devirip ağzımın kenarını sildim. Hassiktir cidden salya akıyormuş, umarım görmemiştir. "Namjoon göremedi ama yeni aktı rahat ol." derin bir nefes verip Haneul'u sevmeye koyuldum.

Yarım saat kadar sonra kapı tekrardan çaldı. Bu sefer Yoongi, karnı aşırı belirginleşmiş Taehyung ve Namjoon birlikte içeriye girdi. Haneul'u kucağımdan indirme gereği duymadan onları süzdüm. Yoongi Jimin'i görünce âdeta büyülenmişçesine bakakaldı. Ardından hıphızlı adımlarla yanına doğru ilerlemeye başladı. Ellerini Jimin'in beline doladı ve Jimin'de boynuna. Birbirlerine bakıp tebessüm ediyorlardı, ama sonra ikisi de dayanamayarak gözyaşları dökmeye başladılar. Jimin hemen dudaklarını Yoongi'ninkilerle buluşturdu. Bir müddet o manzarayı izledik. Taehyung da Jungkook'un yanındaki yerini almıştı. Jimin ile Yoongi öpüşmeyi kestikten sonra artık düğün töreni vakti gelmişti. Hoseok, Haneul'u benden almaya çalışmıştı ama izin vermemiştim. Joohyuk ile birlikte gidebilirlerdi ne de olsa. Ben yalnızdım bari bu amcasıyla genetik bağı olmasa da yakışıklılığı bana benzeyenle törene katılabilirdim.

"Salak, şahidimsin. Gelsene." Jimin'in sesi ile oflayarak Haneul'u Hoseok'a geri verdim. Haneul kim bilir nasıl üzülmüştür.
(YN: Şu an kesinlikle hiçbir şeyi umursamadan anında uykuya dalmadı, Jin için ağlıyor (!).)

Tören için nikah masasına doğru ilerlemeye başladık. Önümüzde Yoongi ile Jimin ve arkasından da ben ile Namjoon yürüyorduk. Tae, Jungkook, Hoseok ve Joohyuk da bizim özel masamıza çoktan geçmişlerdi. Nikah masasına giden yol git git bitmiyordu. Namjoon ile bu kadar yakın olmam aşırı heyecan yapmama sebep oluyordu ve nikah masasında da ellerim titreye titreye imza atarsam rezil olabilirdim.

Stay-Taekook (Omegaverse) (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin